Hz. Havva;
İnsanoğlunun yaratıldığı Havva;
"İnsan" oluşu unutturulmaya çalışılan ve "kadın" oluşuna binaen hakkında laf edilen, söylenen sözler ile de hep "haksızlığa uğrayan" kadındır.
"" İlk günah;
Hz.Havvaya atfedilerek insanoğlunun cennetten kovulma sebebi sayılan akıl tutulması""
"Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz."
A'râf, 19. Ayet:
"Andolsun, bundan önce biz Âdem'e (cennetteki ağacın meyvesinden yeme, diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık."
Tâ-Hâ, 115. Ayet
"Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: "Ey Âdem! Sana ebedîlik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?"
Tâ-Hâ, 120. Ayet
"Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı."
Tâ-Hâ, 121. Ayet
"Dedik ki: "Ey Âdem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
Bakara, 35. Ayet
"Derken, Âdem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı. O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır."
Bakara, 37.Ayet
"(Evet, öyle) Dedik:Hepiniz oradan inin. Sonra size benden bir hidâyet (rehber) gelir de kim benim hidâyetimin izince giderse artık onlara hiçbir korku (ve tehlike)yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir."
Bakara, 38. Ayet
قُلْنَا اهْبِطُواْ مِنْهَا جَمِيعاً فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنّ هُدًى فَمَن تَبِعَ هُدَايَ فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
1kulna: dedik قول
2 hbitu: inin هبط
3 minha: oradan
4 cemian: hepiniz جمع
5 fe imma: zaman
6 ye'tiyennekum: size geldiği اتي
7 minni: benden
8 huden: bir hidayet هدي
9 femen: kimler
10 tebia: uyarsa تبع
11 hudaye: benim hidayetime هدي
12 fela: artık yoktur
13 havfun: bir korku خوف
14 aleyhim: onlara
15 ve la: ve olmazlar
16 hum: onlar
17 yehzenune: üzülenlerden حزن
Hz.Adem ve Hz.Havva'ya;
ayetlerde görüldüğü gibi imtihan meselesi olarak sunulan ve özellikle de Hz.Adem'e "ağaca yaklaşma, meyvesinden yeme" şeklindeki ifadeler ile yapılan uyarılar tarih içinde Hz.Havva'nın Hz. Adem'i kandırması, ilk günahın işlenmesinin ya da insanın cennetten kovulmasının müsebbibi gibi sunulması hep karşımıza çıkan hikayedir.
Oysa ki her zamanki gibi bu bir şehir efsanesidir.
Hatta bir doz daha ilerisi "iftira"
Allah(c.c) Hz. Havva'yı Hz.Adem'e eş olarak yaratmış ve cennetten kovulmaları genel anlamda bir "dünya imtihanın" başlamasının vesilesi iken ve özünde ilk günah mevzu ve cennetten kovulması insanın;
zaten "kötü, günahkar" olması ile de alakalı değildir.
Bilakis Hadisi Şerif'te “Her çocuğu annesi fıtrat üzere dünyaya getirir. Onun bu hali konuşma çağına kadar devam eder sonra anne babası onu Hristiyan Yahudi Mecusi yapar. Eğer anne baba Müslümansalar çocuk da Müslüman olur”
insanın İslam fıtratı üzerine yaratıldığına dikkat çekilir.
Ve kadın erkek ayırmadan kulluk sorumluluklarını yerine getiren her kula ahirette "Cennet" vaad edilir.
Esas olan kulluktur.
Durum bu iken ataerkil sistem olsun.
Diğer tüm "izmler" olsun.
Israrla kadın üzerinden erkeğe alan açmaya çalışıyorlar.
Esasında erkeklerin nefis terbiyesi üzerinden yola devam etmesi ve cenneti tekrardan hak edilebilme imtihanının derdine düşmesi gerekir.
Lakin reelde olan ise nefislerini temize çıkarabilmek için kadını;
"Günah Keçisi" ilan etmektir.
Özelde ise Hz.Havva'yı ilk günahın işlenmesinin sebebi sayarak "insanın cennetten kovulması" imtihanını bedelini Hz.Havva'ya yüklemeye çalışmaktadırlar .
Oysa ki Allah(c.c) "ağaca yaklaşmayın" emrini kadın ve erkek cinsi üzerinden değil "kulluk bilinci" üzerinden hareketle imtihan sebebi saymıştır.
Hz.Havva insanlığın annesi ve peygamber eşi iken,
İlk günahın ve insanlığın cennetten kovulmasının ve dahi
erkeği baştan çıkaran hatta insanlığı kulluk yolundan eden bir insan olarak gösterilmesi
Hz. Havva'ya atılan büyük bir iftiradır.
"Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu (giysiler), Allah'ın rahmetinin alametlerindendir. Belki öğüt alırlar (diye onları insanlara verdik)."
A'râf, 26. Ayet
" Ey Âdemoğulları! Avret yerlerini kendilerine açmak için, elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın. Çünkü o ve kabilesi, onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz, şeytanları, iman etmeyenlerin dostları kılmışızdır."
A'râf, 27. Ayet
"Biz de şöyle dedik: Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra mutsuz olursun."
Tâ-Hâ, 117. Ayet
"Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"
Yâsîn, 60-61 Ayetler
Kuran-Kerimde ayetlerde insanın dünya-ahiret-imtihan kavramları üzerinden nefsi ve şeytan ile olan imtihanından bahsedilir iken insan tarihi içinde bu insanın nefsini temize çıkartma sevdası yüzünden cinslerin birbirine karşı laf etme lüksüne dönüşmüştür.
Nefsin temizlenmesi ve hatta hadis-i şerifte bildirildiği gibi insan fıtratı üzere kalması dahi yeterli iken insanın nefs-şeytan ikileminde kaybolması ve bunu da cinslerin birinin suçu olduğu "algısıyla" yaşayanlardan olma lüksünüz yoktur.
Ayeti kerimelerde;
Kulluk sorumluluklarında farklılıklar olmasına rağmen kulluk hesabı anlamında insanın Allah'a olan yakınlığı "takva" paydası ile eşitlendiği gözden uzak tutulmaması gereken bir gerçektir.
Hz. Havva insanoğlunun annesi ve peygamberimiz Hz.Adem'in eşi olarak hayatımıza yer almalıdır
Diğer "izm" ler ve tahrif edilmiş dinlerin tarihi aktarıları ile Hz.Havva'yı anlamaya çalışmak bir yanılgıdır.
Ve ayette bildirildiği gibi farklı yaratılmış olmakla birlikte insan cinsi olarak "emaneti yüklendiği" günden beridir.
Yüklendiği emaneti kadın-erkek üzerinden değil kulluk bilinci üzerinden taşır.
Ondan da önemlisi erkeğin cennetten kovulması ya da çıkarılması meselesinde
Hz. Havva'nın dahli söz konusu değildir.
Burada gözden kaçırılan hatta bilakis tahrif edilen bilgi
"insan iradesi" mevzusudur.
İnsanoğlunun nefsine ve şeytanın insan iradesine karşı gücü sadece ve sadece "TEKLİF" etmektir.
Hz. Havva ve Hz.Adem'in cenneteki "ağaca yaklaşmayın" uyarısı asıl itibarıyla "Rabbin sınırların çiğnemeyin" anlamda okunması gereken bir imtihan iken;
Her iki cinsin imtihanı olan ve dahi dünya imtihanının başlangıcı olan bir olayı "insan iradesini" gözden uzak tutarak okumak büyük bir yanılgıdır.