100 yıllık siyasi geçmişimiz adeta birbirinin kopyası gibidir. Emperyalist zihniyetin tabiriyle “durdurulmuş medeniyet” Osmanlı İmparatorluğu’nun 23 Ekim 1923’te cumhuriyetin ilan edilmesiyle durdurulmuş olan ve bu sürecin hazırlanmasında başrolü oynayan ittihat ve tekakkizihniyeti hazırlamış olduğu senaryoları “tez-antitez= sentez” uygulamasıyla devam ettirmektedir. Yani sağ iktidar da olsa, sol iktidar da olsa kazanan aynı kişiler aynı zihniyet oluyor. Satrancın ak taşları da kara taşları da hangi hamlede bulunursa bulunsun kazanan ve kaybeden değişmeyecek biçimde şekillenmiş.
Bu oluşum karşısında zaman zaman çıkışlar yaşanmıştır. Kazım Karabekir gibi bazı isimler siyasi oluşumlara çalışmalara başlamışlar partileri sudan sebeplerle kapatılmış.
“Batıl varsa Hak’ta vardır,” diyerek yola çıkan Erbakan Hoca, İttihat ve Terakki zihniyetinin korkulu rüyası olmuştur. Eczaneden ilaç almaya gittiğinde bile “amca sen ne istemiştin” diye sorulmadan sesini bile çıkartmayan inançlı insanlarımız Erbakan Hoca’nın başlattığı Milli Görüş akımı ile Müslümanların yönetilen değil “en iyi yönetici” olduğunu elde ettikleri her fırsatta ispat etmişlerdir. “İnanıyorsanız üstünsünüzdür” (Ali İmran/139). Ayette buyrulduğunun ispatıydı aslında verilen mücadele.
Aslı gelmesin diye kurulan partiler bir sürü. Ancak su gelince teyemmüm bozuluyor. Bizi ilgilendirenler ancak gerçek samimiyet içerisinde olanlar. Taklitlerin adını bile anmak vakit kaybı olacaktır kanımızca.
Durdurulmuş Medeniyet olarak kabul edilen noktadan devam eden sadece Merhum Erbakanolmuştu. Her fırsatta “Biz Sultan Fatih’in, Sultan Alparslan’ın görüşündeyiz, onlar ne sağcıydı, ne solcu Milli Görüşçüydü” derdi.
Erbakan Hoca Siyonist zihniyetin yaptığı her hamleye bir hamle ile karşılık verirdi. Kurdukları G 7’nin karşısında D 8 Yeni Bir Dünya oluşumunu gerçekleştirdi. Daha sonra Siyonistler önce 8 sonra 20’ye sayılarını çıkardılar. Yaptığı çalışmalarla bütün insanlığın kurtuluşunu hedeflemiş bu amaçta her insanı kucaklayabilecek sosyal-sivil toplum çalışmalarını gerçekleştirmiştir. Milli Görüş tüm insanlığın kurtarılma projesidir. Namaz kılarken caminin kapısını kapatsa caminin içerisinde bulunanlar, namazları kabul olmaz. Bu nedenle Milli Görüş’te kim çalışmak isterse bilakis teşvik edilmeli çalışanlar engellenmemeli. Ne cami kapısı kapalıyken camide namaz kılanların namazı namaz olur, ne de cihad ettiğini söyleyenler diğer cihad edeceklere engel olduklarında kendi cihadları cihad olur!
Bütün dünyadaki yöneticilerde olduğu gibi ülkemizde de siyasiler, yüzlerini batıya döndükleri için problemler çıkmaza giriyor. Dertlere derman olunamıyor. Batının gündemi ile hareket edildikçe de işlerin düzelemeyeceği aşikar görülmektedir.
Bu işlerin batı ile emperyalist ile Siyonist ile çözülemeyeceğini kendine dert edinen bazı vatandaşlarımız bir takım çalışmalar yapmaktalar.
Gömleğini çıkaranlarla, geçmişini yok sayanlarla, yola çıktıklarını yarı yolda satanlarla, gizli kapılar ardında alınan karaları kabul edip saltanatlarının devamını düşünenlerle, “batı-l”karşısında kendisini yenik ilan edenlerle ülke insanını aldatanlarla işlerin çözülemeyeceğini fark ederek ayağa kalkmaya karar verenler var ülkemizde.
Bakalım; Müslüman Coğrafyası yeni siyasi oluşumlarda Osmanoğullarının mı Kozanoğullarının mı yanında yer alacak.
Yönetim değişikliklerinin yapıldığı günlerdeyiz. Kökü çürümüş ağacın yapraklarının tozlarını temizlemeye çalışıyoruz adeta. Kanamalı hastaya batikon tedavisi uyguluyoruz.
Her siyasi oluşumun bir zirvesi vardır, siyaset boşluk olmayan bir oluşum. Mutlaka yakın zamanda çeşitli siyasi söylemlerle ortaya çıkacak kimseler olacaktır. Ak partiyi ve milliyetçileri etrafında toplamak isteyen “AK Şener” oluşumu, ismi “11 harften oluşan” 11. Cumhurbaşkanının isminin geçtiği bir başka oluşum. Ve tüm çevreler tarafından geleceğin siyasi yıldızı olduğu vurgulanan Fatih Erbakan ismi.
Erbakan Vakfı ile Türkiye’nin köşe bucak her yerinde temsilcilikleri bulunan geleceğin siyasi yıldızı denen Fatih Erbakan en ciddiye alınan lider durumunda. Kökü çürümüş ağacın yapraklarındaki tozla ilgilenen değil kökünden tedavi etmeyi kafasına koymuş bir lider.
Her kim süt diye kireç suyu içirmeye çalışırsa bu halkta geçici olarak aldananlar olabilir, ancak halkımız uzun zaman diliminde gerçek sütü içmek isteyecektir.
Dr. Fatih Erbakan 23 Kasım’da sahne alıyor. Milli Görüşün fragmanı bitiyor, film yeniden başlıyor.
Mevlid Kandiliniz mübarek olsun. Ümmetin uyanışına vesile olsun duasındayız.