Dostluk, aynı pencereden bakmak, önyargılardan uzak dinlemek ve konuşmaktır;
Bazen de sessizce anlayabilmektir.
Dostluk, baktığın manzarada bir güzellik bulmaktır; aynı güzelliği görmesen de, ondaki güzeli görmektir
Dostluk, tüm sessizliğine rağmen sesini duyabilmek , konuşmasa da gözlerinden yüreğini görebilmektir
Sevincinde yanında olmana engel , dağ olsa ferhat olup taşı delmeyi istemektir
Sevincini kendi sevinci bilmektir dost olmak……
Zamanın yaptıramadığını yapmaya başladığında en büyük destek; tökezlediğinde dayandığın yürek olabilmektir
Derdini kendi derdi bilmek,
Karanlığın derinlerinde kaybolmuş olsa tutup çıkarabilmeyi istemek
Bazen iyiliği için yıldız olup kaymayı, kaybolmayı göze almak demek
Dostluk, onun için ne anlama geldiğini bilmektir…
Emin olduğundur ,
Kalbindeki yerinden, gözlerinin ferinden…
Her gülüşünde canında can bulduğun , yanında huzurla dolduğundur…
Dostluk dediğin her mevsim , ayrı lezzet bulduğun meyveler değil; mevsimler gibidir
Rengi başka ,dokusu ,kokusu başka… olduğu gibi kabullenmeyi gerektirir her yaşta….
İlkbahar gibi yenidir ,tazedir tüm başlangıçlar
Ağaçların yeşermesi ile tomurcuklanan çiçekler gibi rengarenk ve canlı …
Birlikte atılan her adım, yağmurun toprağı beslediği gibi besler ruhu
İlkbaharın serin esintisi ,dostun sakinleştiren sesi, tazelenmiş hissettirir seni
Sonra yaz gelir
Uzun geceler ve aydınlık günler
Dostla paylaşılan anılar ,bitmesini istemediğin sohbetler gibi uzar gider
Dostla olmak serin bir suya dalar gibi ferahlık bulmaktır
Yaz meyvelerinin ağızda bıraktığı lezzetler gibidir anılar
Her anı dingin ,her hatırası lezzetli….
Güneşin sıcaklığı bedenini , dostun samimiyeti yüreğini ısıtırken yeni hatıralarla dolar belleğin
Sonbahar çıka gelir
Yaprakların dökülmesi gibi, geçmişe karışır bir bir anılar
Duygu ağacı farklı olunca, yapraklarda farklıdır;
Her yaprak bir hatırayı temsil eder….
Kimi altın sarısı , kimi ateş kırmızısı olur ,düşüverir dalından
Yağmurlu akşamlar, dost ile teselli bulduğun zamanları hatırlatır
Yağmur sonrası toprak kokusu gibi ferahlatır yüreğini
Sonbaharın renkleri gibi zenginleşirken duygular,
Hafif bir melankoliyle canlanan eski anılar, hayat sahnende yerini alırken
Kış gelir sonra
Soğuk ve karanlık günlerde dostun sıcaklığı ,bir şöminenin başında oturmak gibidir.
Kızdığın ,kızdırdığın ,istemeden kırdığın yada kırıldığın da olur
Acı bir kahve içmeye benzer anlayacağın dost olmak
Buruk ve acı ama şaşırtıcı şekilde keyifli,yıllarca bıkmadan içebildiğin tat olur bazen
İçini ısıtır ve rahatlatır…..
Karın beyazlığı dostun saflığı,sadeliği gibidir.
Fırtınalı kış geceleri,dostunla zorluklar karşısındaki mücadeleyi hatırlatırken
Uzun karanlık kış geceleri , edilen sohbetlerin ışığıyla aydınlanır
Dostluk, her mevsimde bir anlam bulmak gibidir
Her güneş ,rüzgar ,deniz, fırtına, kar, bir öykü anlatır.
Dost, kalpte bir yer, gözlerde ışık,
Zamanla derinleşen, her anı kıymetli bir bakış olmak o bakışta yer bulmaktır ……
Mevsimlerle yaş aldıkça o bakışlardan yaş olup akmak da vardır..
Bel bükülü bir düşer, bir kalkarsın
Yoldakilere yol sorarsın ;
Dost yoktur artık son mevsimin midir bilinmez lakin bilinen odur ki
Yol uzundur, yolcu yavaş…