KENAN EVREN’İN ERBAKAN PİŞMANLIĞI
Birkaç ay önce değerli bir gazeteci arkadaşım telefonla arayarak yapmak istediği bir televizyon belgeseli için benimle istişare yapmak istediğini ifade etmişti. Bunun üzerine kendisiyle buluşup uzun uzun yapmak istediği belgeselle ilgili sohbet ettik.
Belgesel ile ilgili verdiğim geniş bilgileri dikkatlice dinledikten sonra, bu konuda birçok akademisyenle de görüş alışverişinde bulunmayı düşündüğünü ama söz konusu belge ve bilgilerden sonra artık buna gerek kalmadığını nezaketen ifade edip konuya nokta koydu.
Bu görüşmeden sonra, yaptığımız genel gidişatla ilgili sohbet sırasında, Demirel ve Özal ile olan anılarını anlattıktan sonra söz dönüp dolaşıp Erbakan Hoca’ya geldi. Gazeteci arkadaşım, Başbakan Süleyman Demirel, 13 Mayıs 1975''de Bakanlar Kurulu toplantısından çıktıktan sonra gazetecilere açıklama yapmak isterken yumruklandığında kendisinin de yanında olduğunu ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’a söz konusu olayı ilk aktaran kişinin de kendisi olduğunu ifade etti.
Konu konuyu açtıkça gazeteci arkadaşımın gözlerinin nemlendiğini hissettim. Belli ki bir şeylerden mustarip idi. Sonunda baklayı ağzından çıkardı ve dedi ki; “ben dâhil, Erbakan Hoca’ya çok haksızlık ettik, onun vizyonunu kavrayamadık.”
Gazeteci arkadaş, askerlik dönemi sırasında General Kenan Evren’in emir subaylığını yapmış ve ilişkileri daha sonra da baba oğul kıvamında kesintisiz devam etmişti. Elbette ki, 12 Eylül sonrası da yıldızı parlatılan gazetecilerden olmuştu.
Nihayet sohbetin en ilginç ve can alıcı bölümüne gelmişti. Yeniden derin bir nefes alarak, konuşmasını sürdürdü. Dedi ki; "Doğan Bey, bir şey anlatacağım ama belki inanmayacaksınız. Bir gün Kenen Evren ile sohbet ederken söz rahmetli Erbakan’dan açıldığında, Kenan Evren bana dönerek ; 12 Eylül sonrası yaptığım en büyük yanlışlık Erbakan’ı anlamamak oldu. Medyanın olumsuz haberlerinin etkisiyle Erbakan’a büyük haksızlıklar yaptım. Ama gerçekten Türkiye için büyük değer idi.”
Gerçekten de, Kenan Evren, yazdığı anılarında Erbakan Hoca’ya haksız birçok ifadeler kullanmış ve bunları da o zamanlar günlük bir gazetede tefrika etmişti. Erbakan Hoca da, “Kenan Evren’in anılarındaki yanılgılar” şeklinde çok uzun bir yazı hazırlayıp yayınlamıştı.
Erbakan Hoca vefat ettiğinde, baş sağlığı için ilk arayan kişilerin başında Kenan Evren’in olması da bu bakımdan dikkat çekici olmuştu. Bunu gazeteci arkadaşıma anlattığımda, Kenan Evren’in Erbakan’a karşı çok büyük vicdan azabı içerisinde olduğunu ve bu nedenle aramış olduğunu da teyit etmiş oldu.