Ahmet Hakan bugünkü köşe yazısında ; "Yeniden Refah Partisi, bir tür saltanat partisi olarak zuhur etti" diyor. Biz de kendisine diyoruz ki, Muhterem Erbakan Hocamız için de çok yanlış şeyler yazıp çizdiniz ama sonradan pişmanlığınızı ilan etme gereği duydunuz.
Şimdi de birilerine şirin gözükebilmek adına toplumda büyük teveccüh gören yeni politik ivmeyi göz ardı ederek, yeniden taş plağı başa alıp “sahibinin sesi” edasıyla aynı nakaratla ve daha da önemlisi ‘yönlendirici inisiyatifle’ işe başlamış olmanız bizleri şaşırtmadı.
Daha önceden olduğu gibi, şimdi de nedamet duyup, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan için de aynı duruma düşmemeniz en büyük dileğimizdir.
Politik kontrol altında ve zorlama ile kaleme aldığınız açık seçik tebeyyün eden bu ısmarlama yazınızı biz zatî kendinizin de inanarak yazmadığınızı anlamak hiç te zor olmasa gerek.
Çünkü çok iyi biliyorsunuz ki; Milli Görüş’te “saltanat” yaşamak değil, dar gelirli, memur,işçi,emekli,fakir,fukara ve garibanların dertleriyle dertlenmek ve onların hakettikleri refaha ulaşmaları için gayret göstermek var.
Topluma mal olmuş Muhterem Erbakan Hocamız ve Abdülhamid Han Hazretleri’nin mahdumlarını toplum bağrına basmıştır. Ayrıca Dr. Fatih Erbakan, tüm zorluk ve engellere rağmen tırnaklarıyla kazıya kazıya Yeniden Refah Partisi’ni kurmuştur. İsteseydi, kendisine yapılan cazip teklifleri kabul eder ve sizin ifade ettiğiniz saltanatı kurardı. Ama o alicenaplık gösterip, bütün teklifleri elinin tersiyle itip, Milletin hizmetkârı olmayı tercih etmiştir.
Bu arada Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, eğitim düzeyi, aile terbiyesi, nezaketi, siyasi söylemleri,vizyonu,misyonu,zerafeti, duruşu ve en önemlisi feraseti, donanımı,hitabeti ve siyasi tecrübesiyle Türkiye’nin yeni nesil siyasetçisidir. Bu böyle biline.
Hatemi İbrahim Bey, ne güzel ifade etmiş:
“İrişir menzili maksuduna aheste giden
Tiz-reftar olanın paine damen dolasır.”
(İstediği yere yavas giden ulaşır
Hızlı gidenin eteği ayağına dolaşır.)