Son yapılan kısmi senato seçimlerinde ABD Senato’suna seçilen ilk Sub-Sahara(Afro-Amerika) kökenli senatör olma özelliğini taşıyan Ayanna Pressley diyor ki; “Politik anlayışlı değişimin gerçekleşebilmesi için bizim gibi acı çeken insanların politikaya uzak durmaması gerekir. Bu nedenle aynı düşüncedeki insanların bir araya gelip Senato’da seslerini duyurma hakkını elde etmeleri kaçınılmazdır. ”
İşte bu düşünceyle 6 Kasım 2018’de yapılan kısmi Senato seçiminde Mississippi’de ipi göğüsleyen Cumhuriyetçi Ayanna Pressley, zoru başarmış ve bir zamanlar Amerika’ya köle olarak getirilen ve aşırı unsurlar tarafından subliminal olarak hala köle muamelesine tabi olan Afro-Amerika kökenli siyahi kadınların ilk temsilcisi olarak seçilerek Amerikan tarihine geçmiştir.
Amerikan Senatosunda bu gelişmeler yaşanırken, Temsilciler Meclisi için yapılan kısmi seçimler için 4 Müslüman bayan adayın kıyasıyla yarış içerisine girmesi ABD seçimlerine damgasını vurmuştur. Bu adaylardan ikisinin tesettürlü olması ise apayrı tartışmaları da beraberinde getirdi.
Senato’nun alt kanadı Temsilciler Meclisi için yapılan seçimler sonucunda Somali asıllı Amerikan vatandaşı İlhan Ömer ve Filistin asıllı Amerikan vatandaşı Reşide Talip, ipi en önde göğüsleyerek seçimlerde büyük başarı elde ettiler.
Temsilciler Meclisi’ne yeni seçilen 36 yaşındaki İlhan Ömer, mülteci kamplarında büyümüş ve 12 yaşında mülteci çocuğu olarak ABD’ye giriş yapmıştır. Daha sonra 14 yaşından itibaren politikayla ilgilenmeye başlayan İlhan Ömer, Minnesota’dan Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk tesettürlü Müslüman bayan olarak dikkat çekmiş oldu.
İlhan Ömer, İslamofobia ve İsrail karşıtı tutumlarıyla daha önce Eyalet Meclis Üyesi olarak verdiği demeçlerle ön plana çıkmayı başarmış ve Siyonistler tarafından sürekli eleştiri konusu olmuştu. İlhan Ömer, zaman zaman İsrail karşıtı BDS Teşkilatı’nı desteklemekle suçlanmış ve yıpratıcı kampanyaların odak noktası olmaya devam etmiştir. Minneapolis kenti seçmenlerinin % 78’lik oyunu almayı başaran İlhan Ömer, seçim sonrası yaptığı teşekkür konuşmasında: “ Temsilciler Meclisi’nde eyaletimizi temsil edecek olan ilk siyahi kadın olma vasfına sahibim. Bir başka önemli özelliğim, Amerikan tarihinde senatör seçilen ilk Müslüman ve tesettürlü bayanım” derken, Temsilciler Meclisi’nde 181 yıldan beri Genel Kurul Salonu’nda şapka giymenin yasak olduğunu ama hicabın ise kendi tercihi olduğunu ve inancı gereğini yerine getirmekte olduğunu ifade ederek bunun bir demokratik anlayışa göre sorun olmaması gerektiğini de vurgulamadan geçmemiştir.
Temsilciler Meclisi’nin Demokrat çoğunluğu, İlhan Ömer’in hicap giymesinin inancının gereği olduğunu ve Amerika Birleşik Devletleri Anayasası’nın VI. Maddesi’nin 3. Fıkrasında ifadesini bulmasına karşın, bu konuda gerekli düzenlemenin yapılabileceğinin vurgulanması olumlu bir havanın ortaya çıkmasına neden oldu.
İlhan Ömer’in hicaplı ilk Temsilciler Meclisi üyesi seçilmesi, bir bakıma diğer inanç mensuplarının da kipa, dupatta vedastaar ile Genel Kurul Salonu’nda yer alabilmelerinin de önünü açmış oldu.
Bu arada ABD’de bazı sivil toplum örgütlerinin İlhan Ömer’in hicap giyerek Senato’ya girmesini en sert kelimelerle eleştirirken, kendisinin verdiği cevap ise ders verici nitelikte olmuştur. İlhan Ömer, kendisini acımasızca eleştiren aşırı uçlara verdiği cevapta; “ Yıllarca bizleri Afrika’dan “halkalı köleler” olarak zincirleyip getirdiniz, hala da zihinlerinizde bizleri aynı şekilde “halkalı köleler” olarak görmektesiniz, ama biz Müslümanlar olarak sizin fikirlerinize zincir takmayı hiç düşünmüyoruz. Çünkü dinimiz hoş görüyü öngörmektedir”
Bu arada Michigan’dan Temsilciler Meclisi’ne seçilen diğer Müslüman bayan olan Filistin asıllı Reşide Talip te, İlhan Ömer gibi çocukluğu mülteci kamplarında geçmiş ve büyük sıkıntılar yaşamış bir ailenin bireyi olarak yıllarca tırnaklarıyla kazıya kazıya senatör olmayı başarmıştır.
Yıllarca Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı’nı ellerinde tutan ve Senatoyu da İsrail yanlısı politikalar almaya ikna eden Siyonist oluşum karşısında, Somali ve Filistin asıllı İlhan ve Talibe’nin Senato’nun alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde gerçekleri dile getirmeleri ve diğer senatörlerin de böylece Müslümanlara karşı sağduyulu olmalarını sağlayabilirler.