Türkiye’de eğitim modeli, yıllardır tartışmaların en çetrefilli konularından biridir. Özellikle karma eğitim meselesi, yani kız ve erkek öğrencilerin aynı sınıfta, aynı ortamda eğitim görmesi, sık sık gündeme gelir. Benim kanaatim nettir: Karma eğitim, bugün için doğru bir model değildir. Toplumumuzun kültürel yapısı, ailelerin hassasiyetleri ve çocuklarımızın ruhsal gelişimi açısından ayrı eğitim daha faydalıdır.
Toplumsal Değerlerimizle Uyumlu mu?
Cumhuriyet döneminden itibaren uygulanan karma eğitim, Batı’dan alınan bir modeldir. Fakat biz kendi kültürümüzü, geleneklerimizi ve değerlerimizi göz ardı edemeyiz. Türk toplumunun büyük çoğunluğu aile yapısına, mahremiyet anlayışına ve kız-erkek ilişkilerinde sınırların korunmasına önem verir. Karma eğitim, çocukları daha erken yaşlarda farklı sosyal baskılarla karşı karşıya bırakıyor. Bu durum, gençlerin akademik başarılarına da odaklanmalarını zorlaştırıyor.
Çocuklarımızın Psikolojisi
Ergenlik çağındaki bir çocuğun ruh halini hepimiz biliriz. Bu dönemde öğrenciler zaten kimlik arayışı içindedir. Kız ve erkek öğrencilerin aynı ortamda bulunması, çoğu zaman derslerin önüne geçecek dikkat dağınıklıklarına, gereksiz rekabete ve sosyal sorunlara yol açabiliyor. Özellikle aileler, çocuklarının güvenli ve huzurlu bir eğitim ortamında olmasını isterken, karma eğitim bu güveni tam anlamıyla karşılamıyor.
Bilimsel Çalışmalar Ne Diyor?
Bazı araştırmalar, ayrı eğitimin özellikle kız öğrencilerin özgüvenini artırdığını ve akademik başarılarını yükselttiğini gösteriyor. Kızlar, erkek öğrencilerin gölgesinde kalmadan kendilerini daha rahat ifade edebiliyor, özellikle fen ve matematik derslerinde daha cesur davranabiliyorlar. Erkek öğrenciler için de benzer şekilde, enerjilerini rahatça ortaya koyabilecekleri ve daha disiplinli olabilecekleri ortamlar oluşabiliyor.
Benim kanaatim açıktır: Karma eğitim, toplumumuzun manevi değerleri, aile yapısı ve çocuklarımızın gelişimi açısından sağlıklı bir model değildir.
İslami ve Ahlaki Çerçeve
Bizim medeniyetimizde eğitim, sadece bilgi aktarımı değildir. Eğitim, aynı zamanda ahlaki ve manevi terbiyeyi de içerir. İslam, kadın ile erkeğin ilişkilerini belli sınırlar içinde tanımlar. Mahremiyet kavramı, kişilik gelişiminde büyük bir öneme sahiptir. Kız ve erkek öğrencilerin çok erken yaşlarda aynı ortamda, aynı sırada bulunması, bu sınırların sağlıklı şekilde oluşmasına engel olabilmektedir.
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) “Haya imandandır” sözü, aslında burada yol göstericidir. Çocuklarımızın mahremiyet duygusunu kaybetmeden, hayâ ve edep çerçevesinde yetişmesi, ileride kuracakları ailelerin de sağlam olmasına vesile olacaktır. Karma eğitim, bu hassasiyeti çoğu zaman zedelemektedir.
Ailelerin Endişeleri
Bugün anne-babaların en büyük kaygısı çocuklarının güvenliğidir. Kız çocuklarını karma eğitim ortamına gönderen aileler, ister istemez “Acaba kızım yanlış arkadaşlıkların içine girer mi?” diye kaygılanıyor. Erkek çocuklar için de aynı şekilde, olgunlaşmamış ilişkilerin erken başlaması, onların derslere odaklanmasını engelleyebiliyor. Ayrı eğitim modeli, ailelerin gönül rahatlığıyla çocuklarını okula göndermesine katkı sağlayacaktır.
Psikolojik ve Sosyolojik Etkiler
Ergenlik döneminde kız ve erkek öğrencilerin farklı gelişim evrelerinden geçtiğini biliyoruz. Bu dönemde öğrencilerin bir arada bulunması, dikkat dağınıklığını ve gereksiz rekabeti artırıyor. Hâlbuki ayrı sınıflarda verilen eğitim, hem kız öğrencilerin kendi potansiyellerini ortaya koymasını kolaylaştırır, hem de erkek öğrencilerin enerjilerini daha sağlıklı yönlendirmelerini sağlar.
Nitekim dünyada da bazı ülkelerde ayrı eğitim modeli, özellikle kız öğrencilerin fen ve matematik derslerinde daha özgüvenli olmalarına vesile olmuştur.
Eğitimde Kaliteyi Artırmak
Karma eğitime karşı çıkmak, eğitimi geri götürmek değildir. Aksine, daha kaliteli bir eğitim için yeni yollar aramaktır. Ayrı eğitim, disiplin sorunlarını azaltabilir, başarı oranlarını yükseltebilir. Çünkü öğrenciler sosyal ilişkilerden çok derslerine odaklanabilir. Eğitim sisteminde asıl hedefimiz çocuklarımızı en verimli, en güvenli, en huzurlu şekilde geleceğe hazırlamak olmalıdır.
Eğitimde Kaliteye Odaklanmak
Karma eğitimi savunmak ya da karşı çıkmak aslında tek başına mesele değil. Esas mesele, çocuklarımızın nasıl daha kaliteli bir eğitim alacağıdır. Eğer kız ve erkek öğrenciler ayrı sınıflarda daha verimli bir öğrenme süreci yaşıyorsa, neden bu yöntemi tartışmayalım? Eğitim sistemimizde başarı oranlarını artırmak, disiplin sorunlarını azaltmak ve gençlerimizi geleceğe daha sağlam hazırlamak için ayrı eğitim bir seçenek olarak ciddi şekilde değerlendirilmelidir.
Benim kanaatim şudur: Karma eğitim, bizim kültürümüze, aile yapımıza ve dini değerlerimize tam anlamıyla uygun değildir. Çocuklarımızı geleceğe hazırlarken, onları sadece akademik bilgilerle değil, aynı zamanda ahlak, edep ve manevi değerlerle donatmamız gerekir. Bunun yolu da ayrı eğitimden geçmektedir.
Türkiye’nin geleceği için atacağımız en önemli adımlardan biri, eğitimde “kendi yolumuzu” bulmaktır. Batı’dan alınmış bir modelin yerine, kendi değerlerimizden beslenen, ailelerimizin güvenini kazanan ve çocuklarımızın hem ruhunu hem zihnini geliştiren bir eğitim anlayışını hayata geçirmeliyiz.






























