Kudüs, tarih boyunca Müslümanlar için kutsal kabul edilen bir şehir olmuştur. Mescid-i Aksa, İslam'ın en önemli mabedlerinden biri olup, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşımaktadır. Ancak, uzun yıllardır süregelen İsrail işgali ve özellikle 7 Ekim'de başlayan saldırılar, Filistin halkı için yeni bir zulüm dalgası getirmiştir. Gazze’de yaşayan milyonlarca Filistinli, ağır bombardımanlar, abluka ve insani krizlerle karşı karşıya kalmıştır.
Gazze’de Siyonist İsrail Zulmü
7 Ekim 2023 tarihinde başlayan saldırılar, Gazze Şeridi’ni adeta harabeye çevirdi. Binlerce masum sivilin hayatını kaybettiği, yüz binlercesinin yaralandığı ve milyonlarcasının evsiz kaldığı bu süreçte, İsrail yönetimi uluslararası hukuku hiçe sayarak saldırılarını sürdürdü. Filistin toprakları, onlarca yıldır İsrail’in işgali altında ve Gazze, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline getirilmiş durumda.
İsrail’in saldırıları yalnızca askeri hedefleri değil, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri ve mülteci kamplarını da vurdu. Elektrik, su, gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçların girişine izin verilmemesi nedeniyle Gazze’de büyük bir insani felaket yaşanıyor. Ancak Filistin halkı, tüm bu baskılara rağmen direnişini sürdürüyor.
Hamas’ın Direnişi ve Anlaşma Süreci
Hamas, Filistin’in en büyük direniş hareketlerinden biri olarak İsrail’in işgaline karşı uzun yıllardır mücadele ediyor. İsrail ile yapılan son ateşkes ve esir değişimi anlaşmaları, Filistin direnişinin gücünü ve dünya kamuoyunun İsrail’in vahşetine karşı giderek bilinçlendiğini gösteriyor.
Hamas’ın İsrail’e karşı sürdürdüğü direniş, Batı’nın ve siyonist güçlerin beklentilerinin aksine Filistin’i tamamen yok etmeye yönelik girişimlerin başarısız olduğunu kanıtladı. İsrail’in tüm askeri ve teknolojik üstünlüğüne rağmen Filistin halkı ve direniş grupları mücadelelerine devam ediyor. Bugün dünyanın pek çok yerinde Filistin’e destek eylemleri düzenleniyor, İsrail’in işlediği insanlık suçları daha fazla gözler önüne seriliyor.
Müslümanların Sorumluluğu: Filistin’i Yalnız Bırakmamak
Filistin, yalnızca Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların ortak davasıdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa, İslam dünyasının en önemli kutsal mekanlarından biridir ve bu toprakların özgürlüğü için Müslümanlar birlik içinde hareket etmelidir.
Maddi ve manevi destek sağlamak, Filistin davasını her platformda savunmak ve İsrail’in işlediği suçları dünya kamuoyuna duyurmak, her Müslümanın görevi olmalıdır. Bugün Gazze halkı, yalnız olmadığını ve ümmetin kendisiyle birlikte olduğunu hissetmelidir.
Ayrıca, Filistin’e yardım edebilmek için ekonomik boykotlar ve insani yardımlar büyük önem taşımaktadır. İsrail’i destekleyen şirketlerden alışveriş yapmamak, Filistinli kardeşlerimize bağış yapmak ve sosyal medya gibi platformlarda farkındalık yaratmak, herkesin yapabileceği önemli adımlardır.
Filistin Zafer Kazanacak
Tarih boyunca zulüm hiçbir zaman kalıcı olmamıştır. Filistin halkının haklı mücadelesi, güçlü bir irade ile devam etmektedir. İsrail, her ne kadar askeri ve ekonomik olarak güçlü görünse de, zulümle ayakta kalmak mümkün değildir. Dünya genelinde yükselen Filistin dayanışması, İsrail’in Filistin’i tamamen yok etme planlarını boşa çıkarmıştır.
Müslümanlar olarak, Filistin’in ve Gazze’nin her zaman yanında olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Dualarımızla, yardımlarımızla ve mücadelemizle Filistin’i yalnız bırakmayacağız. Hak er ya da geç yerini bulacak ve Filistin özgürlüğüne kavuşacaktır.