Filistin topraklarında yaşanan zulüm ve insan hakları ihlalleri, son yıllarda artan bir şiddetle devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, Mescid-i Aksa'ya yapılan saygısızlıklar ve Filistin halkının maruz kaldığı günlük baskılar, tüm vicdanları yaralıyor. Bu durum karşısında ise uluslararası toplum ve İslam dünyası sessiz kalıyor .
Peki, neden sessiz kalınıyor? Neden Filistin halkı yalnız bırakılıyor? Bu sorunun cevabı karmaşık ve tek bir cevabı yok. Ancak bazı önemli etkenlerden bahsedebiliriz:
Politik Çıkarlar: Bölgedeki birçok ülkenin Filistin meselesine bakış açısı, kendi politik çıkarlarına göre belirleniyor. Bazı ülkeler İsrail ile olan ilişkilerini korumak için Filistin'deki zulmü görmezden gelmeyi tercih ediyor.
Korku: İsrail'in güçlü bir devlet olması ve bölgedeki nüfuzundan dolayı birçok ülke onunla karşı karşıya gelmekten çekiniyor. Bu durum, Filistin'e açık bir şekilde destek vermeyi zorlaştırıyor.
Farkındalık Eksikliği: Filistin'deki zulümle ilgili yeterince bilgi sahibi olmayan birçok insan var. Bu durum, uluslararası kamuoyunun tepkisini zayıflatıyor.
İç Çatışmalar: İslam dünyası kendi iç çatışmalarıyla meşgul ve Filistin'e yeterince odaklanamıyor. Bu durum, ortak bir hareketlilik geliştirmeyi zorlaştırıyor.
Peki, bu sessizliğe karşı ne yapılabilir? İslam dünyası bu zulmü durdurmak için nasıl harekete geçebilir?
Güçlü Bir İslam Birliği: D-8 gibi bölgesel örgütlerin güçlendirilmesi ve Filistin meselesinde aktif rol alması gerekiyor. İslam ülkeleri, Filistin'e siyasi ve ekonomik destek sağlayarak İsrail'e karşı bir denge oluşturabilir.
Farkındalığı Artırmak: Filistin'deki zulmü tüm dünyaya duyurmak için medya ve iletişim araçlarının etkin kullanılması gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları ve aktivistler bu konuda önemli bir rol oynayabilir.
Ekonomik Boykot: İsrail'e karşı ekonomik yaptırımlar uygulanması ve onunla yapılan ticari ilişkilerin sınırlandırılması önemli bir baskı aracı olabilir.
Hukuki Adımlar: Uluslararası mahkemelerde İsrail'e karşı davalar açılması ve uluslararası hukuka aykırı uygulamalarının belgelenmesi gerekiyor.
Filistin'deki zulmü durdurmak ve barışa ulaşmak için tüm dünya vicdanlarının sesini yükseltmesi gerekiyor. İslam dünyası bu konuda öncü rol oynayarak Filistin halkının yanında olduğunu göstermelidir. Unutulmamalıdır ki, Filistin'de yaşanan zulüm sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın ortak bir sorunudur.