Vira enfeksiyona neden olduğu söyleyense de, kalp, böbrek, beyin, sperm, yumurtalıklar ve sinir sistemi üzerinde rahatsızlıklara neden olduğu da söyleniyor, şimdilik. Dünyada bu virüsle ilgili hangi çalışmalar var?
Aşı ve başka rahatsızlıklar için kullanılan ilaçlar deneniyor. Karşımızda bir biyolojik silah var. Kimin yaptığının bir önemi yok önemli olan hayatımızdaki ve metabolizmamızdaki etkilerdir. Ha sürekli mutasyona uğradığı ile ilgili haberler de geliyor.
Bu ne demek AŞILAR da işe yaramayacak demektir. Yani bu virüsle öyle veya böyle yaşamak zorundayız.
Küresel ekonomik buhranı bekliyordum lakin bu virüs süreci hızlandırdı.
Bir kere 2020 yılını unutun ve ileriki sıkıntılı dönem için tedbirlerinizi alın
veya almaya çalışın. Tedavisi aşılara bile gerek kalmadan hiç bir rahatsızlık duymadan geçirmek mümkün. Rahatsızlığa karşı enfekte olup iyileşseniz dahi bağışıklık ancak 6-8 ay sürebilir bu da tekrar yakalanmanız anlamına geliyor.
Her seferinde akciğerlerinizin fonksiyon kaybına uğradığını biliyoruz ki, bir süre sonra akciğerler fonksiyonlarını tamamen kaybedecektir. Çünkü bu biyolojik bir savaş ürünü. Hedefleri arasında sadece insanlar yok, bakın mutasyon devam edecek ve hem evcil hem de besi hayvanlarına da bulaşacak ve onları da öldürmeye veya vücutlarında hasara neden olacak. Süt, süt ürünleri, et ve işlenmiş et ürünleri, yumurta, tereyağı gibi hayvansal ürünleri artık soframızda göremeyeceğiz. Tamamen otçul bir beslenme düzenine geçilecek. Enfekte olan hastaların idrar ve gaita örneklerinde de virüse rastlandı ve kanalizasyon sisteminde 20 günden fazla yaşadıkları da tespit edildi.
Bu ne demek deniz veya diğer yerlere atılan atıklarla su ve su ürünlerine de bulaşabilir. Unutmayın ki, bu biyolojik savaş ajanı kurgulu böyle programlandı.
2. Ve 3. Dalga saldırlar da olacak. Eğilimin düşmesi ile beraber gevşemeler olacak ve 2. Tehlikeli dalga gelecek. Tabi bu aşamalarda ekonomiler tarihin en büyük krizlerin yaşamaya devam edecek. TL ve borsalar değer kaybederken Altın ve döviz tarihi zirvelerini yaşayacak. Ben ve bazı meslektaşlarım virüs için çözüm yollarını önerdik fakat mevzuata aykırı denilerek bizlere kapılarını kapattılar, kendileri bilir, vebali onlarda...
Herkes virüse odaklanmışken İstanbul depremini unuttuk.
Depremin eli kulağında ve bu yıl içinde her an olabilir. Oturduğunuz binalara baktırın eğer dayanıklı değilse gerekli tedbirleri alın.