Ramazan ayı boyunca iki öğünle beslenirken şimdi üç öğün beslenmeye başladık.
Vücudumuz o kadar mükemmel ki, beslenme şeklimiz değişince ilk zamanlar biraz zorlansa da hemen uyum sağlamaya başlıyor. İşte bu geçiş sürecinde bizler daha da dikkatli olmalıyız. Ağır, yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan ve şekerli besinlerden uzak duramasak da mümkün oldukça az tüketmeliyiz. Tatlıları her zaman aç karna yemelisiniz.
Sabah kahvaltısında mutlaka proteinlere yer verin. Özellikle kayısı kıvamında haşladığınız iki adet özgür tavuk yumurtasını, ekmek yerine yanında üç adet ceviz içini, tere, roka, salatalık, lor peyniri veya çökeleği, tereyağını ve zeytini tüketerek enerjik ve sıhhatli bir gün geçirmek için size yeterince yardımcı olacaktır. Özgür tavuk yumurtasında; 900 mg sağlıklı omega-3 yağının yanı sıra A vitamini, D vitamini, proteini ve sağlıklı aminoasitleri alarak sağlığınıza önemli bir katkıda bulunacaksınız. Ayrıca beyninizin ihtiyacı olan gümüş iyonlarını sadece cevizden alabilirsiniz. Burada çinkodan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Gece uyuduğumuz zaman, epifiz bezi tarafından salgılanan melatonin hormonu, vücudumuzda çinkoyu dolaşıma salgılayarak, gün boyu hasar gören hücrelerinizi onarır. Çinko; bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesinde çok önemlidir. Eksikliğinde saçlarınızın dökülmesi kaçınılmazdır. Bazılarınızın sabahları zor uyanması ve dinlenememesi işte hep çinko eksikliğindendir. Unutmayın en iyi ilaç aldığınız besinlerdir. Ne kadar yediğiniz değil, ne yediğiniz önemlidir. Rafine edilmiş ve gıda endüstrisi tarafından oynanmış süslü ambalajlarda satılan ürünlerden uzak durmalısınız.
Aralarda tatlı tüketin fakat tabak dolusu değil. Bir tane ile beş tane size aynı damak tadını vereceği için, bir dilim baklavayı üçe bölün ve yavaş yavaş yemeye çalışın. Bu sizin için daha faydalı olacaktır. Unutmayın Şeker en tatlı zehirdir
Her zamanki gibi, gazlı içeceklerden ve hazır meyve sularından uzak durun. Bunun yerine posalı ve sulu meyveleri tercih edin. Ben özellikle karpuzu veya diğer bol şekerli meyveleri yerken yanında toz tarçın kullanıyorum, size de tavsiye ederim. Daha lezzetli olduğu gibi, pankreasında da daha fazla yorulmasını engelliyor.
Akşamları kesinlikle yağlı ve ağır yemekler tüketmeyin. Porsiyonlarınızı azaltın ve bol alkali su için. Akşamları ben özellikle salataları tercih ediyorum. Öğlen proteinimi aldığımdan dolayı gece de açlık krizleri yaşamıyorum. Ceviz ve bademi yanınızdan ayırmayın. Ara öğünlerde mutlaka bir iki tane yemelisiniz.
Mevsim yaz, bu aralar havalar çok sıcak ve oldukça da nemli. Sabah erken saatlerde veya akşam geç saatlerde mutlaka tempolu yürüyüşler yapın. Yürüyüşlerinizi 30 ile 55 dakika ile sınırlandırabilirsiniz. Tabi yanınızda mutlaka alkali suyunuz da olsun. Alkali ve enerjisi olan su vücudumuz için o kadar çok önemli ki, vücudumuzun yüzde 70i biliyorsunuz ki sudur. Susamadan su içmeliyiz. Hastalıkların en büyük sebebi; yeterince enerjisi olan suyu içmeyişimizdir. Daha önceki yazılarımda size enerjisi olan suyu nasıl hazırladığımızdan bahsetmiştim.
Sağlıklı, huzurlu ve başarılı nice bayramlara, sevgiyle kalın.
Hayat sağlıklı güzeldir Selam ve dua ile
Dr İsmail Soner SEKMAN.
DETAYLI BİLGİ İÇİN
İLETİŞİM: 0532 457 44 05