Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. İslam ÖZKAN
  3. Türkiye'de Dini Cemaatler Umut Vadediyor mu?
Yayınlanma: 15 Mart 2018 - 19:47

Türkiye'de Dini Cemaatler Umut Vadediyor mu?

15 Mart 2018 - 19:47
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Türkiye'de Dini Cemaatler Umut Vadediyor mu?
İslam ÖZKAN
yazar

Türkiye’de Dini Cemaatler Umut Vadediyor mu?

28 Şubat, dini cemaat ve yapıların miadını doldurduğunu gösteren önemli bir dönüm noktasıydı. Zira Cemaatlerin ezici çoğunluğu, 28 Şubat’ta sinmiş, devletin baskıcı refleksleri karşısında ne kadar aciz olduğunu göstermiştir. Bu yönüyle cemaatlerin ancak ve ancak devletin onay verdiği sürece varlığını devam ettiren, bu yönüyle de son derece bağımlı yapılar olduğunu görüyoruz. Bu da net bir şekilde göstermektedir ki, cemaatler ancak devletin onay verdiği dini anlayışları kitlelere aktarmaktadır.

 

Cemaat aslında sosyolojik bir kavram olup anlamı toplumun alt birimleri, toplumla birey arasındaki ara basamaklardan biri anlamında kullanılmaktadır. Bu batılı toplumlarda cemiyet (Gesellschaft) şeklinde tezahür ederken İslam ve Doğu toplumlarında cemaat (Gemeinschaft) şeklinde ortaya çıkmaktadır. Tönnies gibi bir çok sosyolog ise cemaati geleneksel yapıların ortaya çıkardığı gruplaşma, cemiyeti ise modern toplumun ürünü gruplaşmalar anlamında kullanmaktadır.

Türkiye’de İslami cemaatler ya da cemaatleşme olgusu üzerindeki çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu yüzden Türkiye’de dini cemaatler olgusunun nasıl bir fonksiyon icra ettiğini, Türkiye’de dini anlayışı nasıl şekillendirdiğini, devlet-birey ilişkisinde olumlu bir rol oynayıp oynamadığını sağlıklı bir şekilde değerlendiremiyoruz. Ancak cemaatlerin içinden gelmiş birisi olarak kendi deneyimlemem üzerinden bu konuya dair birkaç satır karalayabileceğimi düşünüyorum.

Ünlü sosyolog Tönnies’e göre gerçek bir birliğinkuruluşunun ve cemaatin mümkün olmasının birinci şartı, kan yakınlığı ve kan karışması ilişkisi, ikincisi, mekân/fiziksel yakınlığı ve son olarak da zihinsel yakınlıktır. Türkiye’de dini cemaatlerle kastedilen şüphesiz Tönnies’in üçüncü kategorisine giren zihinsel yakınlık temelinde kurulmuş toplumsal ilişki biçimidir.

Türkiye’den bu anlamdaki cemaat yapısı, büyük ölçüde modern dönemde, daha doğru bir ifadeyle İmparatorluktan Cumhuriyete geçişin hemen ardından ortaya çıkmıştır. Sosyolojik olarak hiçbir toplumsal olgu nedensiz ortaya çıkmayacağına göre cemaatleşmenin hem bir fonksiyonu hem de yerine getirdiği bir misyonu bulunduğu teslim edilmelidir.

Temelde Modern kapitalist toplumlarda cemaat, insani ilişkilerin yapıbozumuna uğradığı, herkesin kârını maksimize etmeye çalıştığı, ilişkilerin şirketleştiği ve çıkar odaklı hale geldiği bir dünyada gönüllülük esası üzerine kurulmuş, dayanışmayı merkeze yerleştiren, bireyi toplumdaki çıkar odaklı ilişkilerin yıkıcı etkilerine karşı koruyan bir yapıdır.

Cemaat, modern toplumun ayrıştırıcı, çözücü yapısı karşısında bireyi din, kan bağı ya da kadim ilişkiler çerçevesinde manevi bir hale ile çevirmekte, yalnız kendisi için var olan ve toplum karşısında izole yapayalnız bir yaşam süren bireyi şefkatli kollarıyla kucaklamaktadır.  Bu anlamda cemaatin inkıraza yüz tutmuş aile yapısını tahkim eden, insani değerleri koruma görevini üslenmiş yapılar olduğunu söylemek mümkündür.

Türkiye’de ise dini yapılar, hızla modernleşen Türkiye’nin toplumsal yapısının çözülüşüne karşı direnişi hem de köyden kente göç olgusunun yarattığı toplumsal gitgelleri dengeleme adına da önemli işlevler görmüştür. Cemaatler bunun yanı sıra kaybolan ve devletin yerine getirmemekte direndiği dini eğitim hizmeti verme konusunda bir işlev yerine getirmiştir ki bu yazının üzerinde duracağı ana nokta daha çok burasıdır.

Gerek Türkiye’nin merkeziyetçi siyasi yapısı gerekse sürekli olarak legal-illegal ikileminin tam ortasında, devletin “idare ettiği” bir yapı olması itibarıyla cemaatler, ne toplumsal ne de idari bir denetime tabi tutulamamışlardır. Kendi içerisinde geliştirdiği yetersiz denetim mekanizmaları ise dini cemaatlerin izole yapısını bir türlü değiştirememiş bu da çeşitli sorunlara yol açmıştır.

Bu sorunların başında cemaat içerisindeki iktidar odaklarının cemaati içine sürüklediği keyfilik, dini eğitim yönteminin köhneleşmesine rağmen değişim iradesinin ortaya çıkmayışı, eğitim yöntemlerinin bizatihi kendisinin kutsallaştırılması*, yenilenememe handikapı ve bunun beraberinde getirdiği inkıraz riski gelmektedir. 

Yine de cemaatlerin muharref dini anlayışların dinin kendisiymiş gibi sunmalarına rağmen 28 Şubat sürecine kadar olumlu işlevler yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Ancak 28 Şubat, dini cemaat ve yapıların miadını doldurduğunu gösteren önemli bir dönüm noktasıydı. 

Zira Cemaatlerin ezici çoğunluğu, 28 Şubat’ta sinmiş, devletin baskıcı refleksleri karşısında ne kadar aciz olduğunu göstermiştir. Bu yönüyle cemaatlerin ancak ve ancak devletin onay verdiği sürece varlığını devam ettiren, bu yönüyle de son derece bağımlı yapılar olduğunu görüyoruz.
Bu da net bir şekilde göstermektedir ki, cemaatler ancak devletin onay verdiği dini anlayışları kitlelere aktarmaktadır. Kaldı ki cemaatlerin kilit noktalarında görev yapıp sonradan buralardan ayrılmış isimlerin MİT’in cemaat yapılarına nasıl sızdığını gayet güzel bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu yapıların korunması ise hem devlet hem de cemaat içerisindeki iktidar odakları açısından son derece önemliydi. Bu yüzden mevcut yapıyı olduğu gibi kalmasını sağlayacak yöntemler geliştirildi. Bunların başında istişareye dayalı (modern terimle demokratik tartışma ortamı, çoğulcu karar mekanizmaları) bir yöntem varmış yanılsaması geliyor.

Doğrudan kendi gözlemlerime dayanarak rahatlıkla ifade edebilirim ki Cemaatlerin ezici çoğunluğu ya istişari bir yapıya dayanmamakta ya da mevcut köhneleşmiş yapılarına dönüştürmesini engelleme adına çakma mekanizmalar yaratmaktadırlar.

Bir başka ifadeyle cemaatler içindeki iktidar odakları, kendilerini her türlü değişime karşı sigorta altına alacak bir takım mekanizmalar geliştirmişlerdir. Hepsinde de istisnasız Kuranı Kerim’in şura ilkesini, İslam’ın çoğulcu yapısını muhafaza ediyormuş görüntüsü veren yapılar ihdas edilmiş olsa da bunlar iktidar yapılarına dokunmayan, onları ıskalayan mekanizmalardır ve istişare/çoğulculuk/karar almada demokratiklik gibi bir takım aldatıcı görünümlere sahiptirler. Cemaatlerle ilgili en temel sorun budur ve Kuran’ın öngördüğü çerçevede bir istişari mekanizma oluşturulmadığı sürece cemaatlerin dönüşümü de mümkün olmayacaktır. 

Halbuki Modern yapıların çözücü etkileri karşısında cemaat yapılarının sağlıklı bir eksende faaliyet göstermek kaydıyla, toplumun ihtiyaç duyduğu yapılar olduğu kesindir. Ancak mevcut haliyle olumlu işlev görmesi bir yana, hem kendini hem de toplumu yıpratıcı etkilere son derece açık bir yapı arz etmektedir.

Son olarak meseleyi Gülen cemaatine getirerek FETÖ üzerinden bir tartışma, cemaatlerin değerlendirilmesi bakımından çok da sağlıklı olmadığı söylenmelidir. Gülen Cemaati, radikal bir örnekti, bir sui meseldi ve “sui mesel misal olmaz” ilkesi gereği, en olumsuz ve marjinal bir örnekten hareketle diğer cemaat yapılarını değerlendirmenin hem haksız hem de insafa mugayir olacağından, mevcut cemaat yapıları bu bakışla değerlendirmemelidir.

 

*Örneğin Nakşibendiler, Osmanlı’nın en eski dönemlerinden bu yana değişmeden günümüze kadar gelen, Sarf-Nahiv temelli Arapça eğitimi ve belirli sıralamaya göre oluşturulmuş fıkıh ve kelam eğitiminden asla vazgeçmemişler, bu eğitim metodu dışındakilerin hiçbirisinin dini gerçek anlamda öğretemeyeceğini iddia etmişlerdir. İstisnalar elbette bulunmaktadır. Nakşibendiliğin bir kolu olarak kabul edilen Süleymancıların ise bu eğitim yöntemine ek olarak, diyanetten bağımsız din adamı yetiştirme mantığının da günümüze kadar değişmeden geldiğini görüyoruz. Elbette modern dünya, iktidar ilişkileri, mevcut yapıyı devam ettirme arzusu söz konusu cemaat yapısını değişime zorlamaktadır ancak bu değişim daha çok güç ilişkileri çerçevesinde gerçekleştiğinden hakiki bir dönüşüm yaratmamaktadır.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Gazze'de DAİŞ'in Yeni Rolü - 14 Eylül 2019
  • Türkiye'de Mülteci Olmak - 31 Temmuz 2019
  • Körleşme - 03 Temmuz 2019
  • Sudan'da İslamcı İktidar Tecrübesi - 10 Haziran 2019
  • Küresel Güç Mücadelesi ve S-400 Diplomasisi - 31 Mayıs 2019
  • Savaş Tamtamları Çalarken - 25 Mayıs 2019
  • İktidar Merkezli İslamcılık ve Cemaleddin Afgani - 25 Nisan 2019
  • Türkiye'nin Suriye Tahayyülü - 15 Şubat 2019
  • ABD nin Suriye den Çekilme Kararı ve Olası Sonuçları - 08 Ocak 2019
  • Medeniyetler Çatışması ve Ortadoğu - 15 Kasım 2018
  • Cemal kaşıkçı neden öldürüldü? - 14 Kasım 2018
  • Cemal kaşıkçı neden öldürüldü? - 28 Ekim 2018
  • McKinsey Meselesi - 08 Ekim 2018
  • Gezdim Halep ile Şam'ı Eyledim ilmi talep - 19 Nisan 2018
  • Ulus-devlet hizmetindeki din İslam değil, Protestanlıktır - 14 Şubat 2018
  • İran'daki gösterileri nasıl okumalıyız? - 04 Şubat 2018
  • Soçi, Suriye Süreci ve İslamcı Siyaset - 28 Kasım 2017
  • Tarihin Kırılma anı: Aksa olayları - 31 Temmuz 2017
  • Katar Krizi’nin Anlamı - 19 Temmuz 2017
  • Politik Elit ve Tüccar Mantığı - 03 Temmuz 2017
  • 1
  • 2
Köşe Yazarları
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
Ahmet CEKİN
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
AFET VE ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
Şener MENGENE
AFET VE ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
Abdullah TAŞKIN
Abdullah TAŞKIN
EHLİ KÜFFAR CESARETİNİ MÜSLÜMANLARDAN ALIYOR
Etem Sevik
Etem Sevik
Mevsimlerin hava akımları, geçişkenlikleri ve özellikleri…
Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
Galip İLHANER
Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
Hasan ERDOĞAN
Hasan ERDOĞAN
Hayırlı olsun yeni yılımız 1447
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
İSRAİL, SEN VİCDANSIZSIN! ARAP DÜNYASI, SİZ DE UTANMAZSINIZ!
Ebru ÖZTÜRK
Ebru ÖZTÜRK
BABALAR GÜNÜ
GÜLNAZ KAYNAK
GÜLNAZ KAYNAK
İSRAİL'İN İRAN 'SALDIRISI
Cüneyt TÜZEL
Cüneyt TÜZEL
ABUZER'İN SUÇU NE?
ALEYNA KOCABIYIK
ALEYNA KOCABIYIK
Kalbin Pusulası: Evliliğe Giden Yolda Kaygılarla Yol Almak
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Sibel Arslan
Sibel Arslan
Türkiye İmalat Sektöründe Durgunluk Sinyalleri: 2025 Şubat Ayı, 2024'e Göre Nasıl Değişti?
 Atilla Mehdigil
Atilla Mehdigil
Hayranım şu Ramazan'ın bereketine
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
YARGI SİSTEMİMİZDEKİ GÖZALTI SÜRELERİ, HUKUKSAL REFORMLAR VASITASI İLE İYİLEŞTİRİLEBİLİR Mİ?..
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
Doğan Bekin
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
SUAT GÜN
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
Meryem Özdemir
Meryem Özdemir
ÇİFTLER ARASI DUYGUSAL YAKINLIK KURMADA İLETİŞİMİN ÖNEMİ
Emrah POLAT
Emrah POLAT
Yoldaki İşaretler (Davet ve Cihat)
"Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
Tarık Sezai Karatepe
"Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
Nedim ODABAŞ
Nedim ODABAŞ
"Yarın Hak'kın divanına varınca" ne diyeceksiniz?
Toplumların zehri: Yozlaşma…
KÂMİL ÇAKIR
Toplumların zehri: Yozlaşma…
Ahmet Alparslan Rufai
Ahmet Alparslan Rufai
KAMUOYUNA DUYURU VE TEŞEKKÜR...
Davut İZOL
Davut İZOL
GÜZELLİK UĞRUNA ÖNEMSENMEYEN SAĞLIK
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
BİR DAVA ADAMI OLARAK HASAN BİTMEZ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
HAKAN BERKTAŞ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Fehmi DEMİRBAĞ
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
Özkan Sapsağlam
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
 Türkan Çiğdem
Türkan Çiğdem
TOPLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN DİNAMİKLER
Yasin Aktay
Yasin Aktay
Umman ve Yemen'den Türkiye'ye bakış
Şenay Tek
Şenay Tek
"MEYDAN-I OKUMAK"
Sabri Gültekin
Sabri Gültekin
Bu şarkının 'hikâyesi' eksik
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
İsmail Soner SEKMAN
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
Çok Okunan Haberler
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan Leman Dergisi Skandalına Sert Tepki
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan...
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek...
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki:
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki: "Mizah Değil, İslam'a...
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal Hamle:
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal...
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür ve çizeri Doğan Pehlevan’a tepkiler büyüyor
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür...
Özgür Özel'in Erdoğan Hakkındaki Hadsiz İfadeleri Siyasette Gerginliği Tırmandırdı
Özgür Özel'in Erdoğan Hakkındaki Hadsiz İfadeleri Siyasette Gerginliği...
Leman'ın Skandal Karikatürüne Tuba Köksal'dan Tepki:
Leman'ın Skandal Karikatürüne Tuba Köksal'dan Tepki: "Bu Saldırıyı...
Bİ İnsan Derneği: “Kutsallarımıza Yapılan Bu Saldırıyı Şiddetle Kınıyoruz”
Bİ İnsan Derneği: “Kutsallarımıza Yapılan Bu Saldırıyı Şiddetle...
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek Yürek
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek...
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki:
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki: "Peygamberimize Yapılan Hakaret Bu Milletin...
Diyanet-Sen'den Sert Tepki:
Diyanet-Sen'den Sert Tepki: "Kutsallarımıza Hakaret Edenler En Ağır...
Ana Sayfa
DÜNYA
GÜNDEM
SİYASET
EĞİTİM
SAĞLIK
OTOMOBİL
MEDYA
EKONOMİ
EMLAK
İSLAM
SPOR
MAGAZİN
TEKNOLOJİ
KÜLTÜR-SANAT
ACI GERCEKLER
TÜRKİYE
BİYOGRAFİ
AİLE ve YAŞAM
BELEDİYELER
RÖPORTAJ
YEMEK
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ibrshop.com

Yazılım: Tumeva Bilişim