Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. İslam ÖZKAN
  3. Türkiye'nin Suriye Tahayyülü
Yayınlanma: 15 Şubat 2019 - 10:31

Türkiye'nin Suriye Tahayyülü

15 Şubat 2019 - 10:31
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Türkiye'nin Suriye Tahayyülü
İslam ÖZKAN
yazar

Suriye’de 2011’de başlayan ayaklanmanın 9. Yılını idrak ettiğimiz şu günlerde yavaş yavaş hikayenin sonuna geliyoruz. Muhtemelen çok da uzun olmayan bir gelecekte, mesela birkaç yıl içerisinde Suriye’de belki savaş tamamen sona erecek, İdlib de dahil olmak üzere yabancı ve yerli savaşçıların durumuna ilişkin bir çözüm üretilecek ve belki de Suriye’nin siyasi yol haritası çizilmiş olacak. Şu an ABD ve Rusya dışındaki bütün aktörlerin derdi, önümüzdeki süreçte sınırları çizilecek bu yol haritasının belirlenmesine katkı sağlamak ve bir şekilde sürece dahil olmak. Türkiye’nin diğer aktörlerden farklı olarak PYD-YPG gibi bir baş ağrısı var.
Türkiye’nin bu hassasiyeti bir taraftan AKP hükümetine Suriye’de etkin bir aktör olarak varlığını sürdürmesi için motivasyon sağlarken diğer yandan da rakiplerinin eline, yeni hassas dengeler oluşturmalarına, hükümetin duyarlılıklarını kaşımalarına, karşı hamleler geliştirmelerine, yeni ittifaklar oluşturarak Türkiye’yi köşeye sıkıştırabilecek atraksiyonların ihdasına zemin sağlıyor.
Şayet AKP hükümetinin Suriye’nin kuzeyinde oluşma ihtimali olan siyasal entiteye ilişkin bu hassasiyeti olmasaydı, Türkiye oyunu çok daha büyük ölçekte oynayabilecekken bu hassasiyet bazen dezavantaja dönüşebiliyor. Davutoğlu dönemi, tek derdi her ne pahasına olursa olsun Esad’ı devirme olan politikaların başarı şansı hiç yok değildi, esasen bu, Rus müdahalesine kadar mümkündü.
Ancak Esad’ın devrilmesi, süreçte aktif bir şekilde yer alan Selefi Cihadi örgütlerden, Kürtlere ve farklı etnisitelere varana kadar, Suriye’deki radikalleşen ve farklılaşan etnik ve siyasi yapıyı bir arada tutmanın dinamiklerini de bütünüyle berhava edeceğinden, şayet “Stratejik Derinlik” tezi başarılı olsaydı bile bu, kendi hezimetini içinde barındırıyordu. İki nedenden dolayı: Birincisi bu, Esad’ın devrildiği varsayımından hareketle birbiriyle en küçük kesişim noktası bulamayan siyasi ve etnik grupların birbirini boğazlama ihtimalinin oldukça yüksek olduğu yeni bir kaosu beraberinde getireceğinden. İkincisi de Suriye’de oyunu kuran, oyunun kaderini öyle ya da böyle belirleme gücüne sahip küresel aktörlerin Suriye’de Türkiye’nin istediği gibi bir siyasal yapının oluşturulmasına izin vermesinin oldukça su götürür olduğundan.
Zaten Rusya’nın 2015’teki müdahalesiyle birlikte Esad’ın devrilmesi tezi, Türkiye açısından YPG’nin yok edilmesi hedefiyle yer değiştirdi. Gelişen olaylar neticesinde Suriye’de kaybedeceğini anlayan Türkiye, ABD’nin ve Batılı ülkelerin ipiyle kuyuya inilmeyeceğini anlayınca dümeni Rusya ve İran yönüne kırmak durumunda kaldı. Daha doğrusu, Rusya ve İran ittifakıyla da Suriye’de birlikte hareket edebileceği yeni bir siyasi denge oluşturmanın zorunluluğunu hissetti ve bu yönde oldukça somut adımlar attı.
Bu manevra Türkiye’ye büyük ölçüde nefes aldırdı, ancak aynı takımla fakat farklı formayla çıkan oyuncular gibi Suriye’de sadece alt aktörlerden biri olarak yerini almasına olanak sağladı. Türkiye’nin bu manevrası olmasaydı ne Zeytin Dalı ne de Fırat Kalkanı harekâtı mümkündü. Yeni süreçte Türkiye üzerinden NATO içerisinde bir çatlak yaratabileceğine inanan Rusya, bütün bunların yanı sıra, Batılıların yalpalamalarından çok çekmiş olan Türkiye’nin hassasiyetlerini gözeten politikalar geliştirmesinin yanı sıra, bir taşta üç kuş birden vurarak Soçi ve Astana gibi süreçler sayesinde hem Türkiye’yi kazanmış hem söz konusu toplantıların meşruiyetini güçlendirmiş hem de Suriye’de bazen tavizler verse bile kendi politikalarını kısmen de olsa uygulatabileceği yeni bir aktör bulmuş oldu.
Türkiye açısından bakıldığında hedefin, Suriye’de Beşşar Esad’ı devirerek bütünüyle Türkiye’nin politikaları doğrultusunda oluşturulacak hükümet ve anayasa hayalinin gelinen nokta itibarıyla salt Kuzey’de bir güvenli bölge oluşturma ve kriz öncesi adı sanı duyulmayan YPG’yi etkisiz hale getirme seviyelerinedüşmesi oldukça hazin. Ancak yapacak bir şey yok. Baştan yanlış düğmelenen gömlek gibi, politikaların sonradan belirli bir raya oturtulması süreçleri bazen oldukça zorlu olabiliyor. Geçmişin hayaletleri, bazen insanın yakasını öyle kolay kolay bırakmayabiliyor.
Evet gelinen nokta, ABD’nin bölgeden çekilmesi sonrasında (ki bu çekilmenin aslında büyük ölçüde sembolik olduğunu ve YPG’ye yönelik desteğini bir şekilde sürdüreceğini görmemek imkansız) büyük ölçüde güvenlik bölgesi meselesi. Bir de geriye kalıyor İdlib.
Ancak bu konularda bile Türkiye’nin müttefiki olarak gördüğü ülkeleri ikna etme noktasında yaşanan acziyet oldukça dikkat çekici. Türkiye’deki medya tek merkezden kontrol edildiği için yaşanan fiyaskolar basına pek yansımıyor ama, ne Rusya ne de ABD, Türkiye’nin istediği gibi bir güvenli bölge inşa edilmesine şu ana kadar rıza göstermiş değil. Ancak ordu, sınırlarını zorlayarak Fırat Kalkanı ve Zeytindalı operasyonlarında olduğu gibi de facto bir durum oluşturursa bu iki küresel aktörün Fırat’ın doğusuna yönelik bir operasyona ya da Kuzey Suriye’de güvenli bir bölge inşa edilmesine kerhen onay vermesi zayıf bir ihtimalle olsa bile mümkün görünüyor. Ancak bunların da karşılıksız olması mümkün değil.
Bu gelişmelerin ardından BBC’nin haberine göre Türkiye ve ABD heyetleri arasında Ankara'da yapılan Suriye görüşmeleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın "ABD askerleri, Suriye'nin kuzeyindeki Kürtleri korumaya yönelik bir anlaşma olmadan çekilmeyecek" açıklamasının gölgesinde gerçekleştirildi.
ABD içerisinde yer yer çatlak sesler çıkmakla birlikte, Bolton’un ziyareti sırasında ve sonrasında yaptığı açıklamalara bakıldığında genel kanı, ABD müesses nizamı içerisinde Trump da dahil olmak üzere YPG’nin arkalanması konusunda bir fikir birliği var gibi görünüyor. YPG unsurlarına IŞİD’a karşı mücadele noktasında beş yıldır büyük yatırımlar yapan Washington yönetiminin asıl derdi, Türkiye’yi bütünüyle karşı kampa itmeden ve onu küstürmeden bunun nasıl başarılacağı. Erdoğan’ın Trump’la yaptığı telefon görüşmeleri ve Bolton’un ziyareti sırasında her iki tarafın da ortaya koyduğu tavır, (Trump’ın Türkiye’ye yeşil ışık yakıyormuş gibi yapıp öte yandan YPG’yi de bütünüyle sahipsiz bırakmayacaklarını ima eden açıklamaları, Bolton’un ziyaretinin ardından ortak basın toplantısı yapılmaması vs.) yukarıdaki söylediklerimizi doğrular nitelikte.
Öte yandan yiğidi öldür hakkını ver atasözü mucibince Türkiye’nin de boş durmadığını söylemek mümkün. Türkiye’nin şu ana kadar gerçekleştirmiş olduğu iki harekatı sonucunda nüfuzu altına aldığı bölgelerde yol, köprü, okul, hastane vs. gibi alt yapı faaliyetleri gerçekleştirerek, demografik yapıyı  ufak dokunuşlarla kendi siyasi ajandasına uygun hale getirme, yumuşak güç üzerinden etki alanını artırma çabaları, Suriye’de birilerinin tavsif ettiği gibi “fiziki güç” olarak kalıcı olma anlamında değil belki ama yazının başında belirttiğimiz Suriye’de yol haritasının çizilmesi hedefinden vazgeçmediği yönünde güçlü bir mesaj olarak okunabilir.
Ancak Türkiye’nin iki sorunu var: Bir ne yardan ne de serden vazgeçme politikaları ikincisi de Davutoğlu döneminden kalma potansiyelinin çok üzerinde bir güç vehmetme alışkanlığı.  Bu politikaların özellikle ilkinin bütünüyle yanlış olduğunu söylemek istemiyorum, ikinci sıkıntı, daha mutedil bir noktaya çekildiğinde bir avantaja dahi dönüşebilir. Anlaşılamayan şey, söz konusu politikaların oturaklı ve kalıcı politikalar oluşturma noktasında içinde barındırdığı eksikliğe ve bu çabaların büyük ölçüde dışarıdan bakıldığında yalpalama ve dengesizlik olarak algılanmasına ilişkin hiçbir önlem alınmaması.
Erdoğan’ın 4 milyon mültecinin ülkenin kuzey şeridinde oluşturulacak bir güvenli bölgeye yerleştirileceğine ilişkin açıklamasında da görüldüğü gibi üzerinde yeterince düşünülmeden yapılmış açıklamalar, hesapsız kitapsız meydan okumalar, kendini olduğundan çok daha güçlü gösterme çabaları, papaz krizinde de görüldüğü gibi söz konusu meydan okumaların Türkiye’nin elini güçlendirmek bir yana ciddiyet eksikliği algısına yol açması gibi hususlar, ülkenin gerçekten bir dış politikası var mı sorusuna şüphe ile yaklaşılmasına yol açıyor. İçerde son bir can havliyle MHP’ye yapışan ve milliyetçi politikalardan medet uman AKP hükümetinin, aslında içerde giderek yalnızlaştığı gerçeği göz önüne alındığında dışarıda söz konusu yalpalama halinin uzun bir süre daha devam edeceğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Gazze'de DAİŞ'in Yeni Rolü - 14 Eylül 2019
  • Türkiye'de Mülteci Olmak - 31 Temmuz 2019
  • Körleşme - 03 Temmuz 2019
  • Sudan'da İslamcı İktidar Tecrübesi - 10 Haziran 2019
  • Küresel Güç Mücadelesi ve S-400 Diplomasisi - 31 Mayıs 2019
  • Savaş Tamtamları Çalarken - 25 Mayıs 2019
  • İktidar Merkezli İslamcılık ve Cemaleddin Afgani - 25 Nisan 2019
  • ABD nin Suriye den Çekilme Kararı ve Olası Sonuçları - 08 Ocak 2019
  • Medeniyetler Çatışması ve Ortadoğu - 15 Kasım 2018
  • Cemal kaşıkçı neden öldürüldü? - 14 Kasım 2018
  • Cemal kaşıkçı neden öldürüldü? - 28 Ekim 2018
  • McKinsey Meselesi - 08 Ekim 2018
  • Gezdim Halep ile Şam'ı Eyledim ilmi talep - 19 Nisan 2018
  • Türkiye'de Dini Cemaatler Umut Vadediyor mu? - 15 Mart 2018
  • Ulus-devlet hizmetindeki din İslam değil, Protestanlıktır - 14 Şubat 2018
  • İran'daki gösterileri nasıl okumalıyız? - 04 Şubat 2018
  • Soçi, Suriye Süreci ve İslamcı Siyaset - 28 Kasım 2017
  • Tarihin Kırılma anı: Aksa olayları - 31 Temmuz 2017
  • Katar Krizi’nin Anlamı - 19 Temmuz 2017
  • Politik Elit ve Tüccar Mantığı - 03 Temmuz 2017
  • 1
  • 2
Köşe Yazarları
PKK'nın silah bırakması en sona bırakılmalıdır
Galip İLHANER
PKK'nın silah bırakması en sona bırakılmalıdır
Abdullah TAŞKIN
Abdullah TAŞKIN
YOBAZ KAFALARIN KALEMİNDEN AKAN NECASETLER
Etem Sevik
Etem Sevik
Kültür Gündemi
​BOSNA'DA BİR KATLİAM: SREBRENİTSA 1995
Tarık Sezai Karatepe
​BOSNA'DA BİR KATLİAM: SREBRENİTSA 1995
GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK ÖNERİLER
Şener MENGENE
GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK ÖNERİLER
GÜLNAZ KAYNAK
GÜLNAZ KAYNAK
GIDA ÖZGÜRLÜĞÜNE VURULAN KELEPÇE: İKLİM KANUNU
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
Ahmet CEKİN
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
Hasan ERDOĞAN
Hasan ERDOĞAN
Hayırlı olsun yeni yılımız 1447
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
İSRAİL, SEN VİCDANSIZSIN! ARAP DÜNYASI, SİZ DE UTANMAZSINIZ!
Ebru ÖZTÜRK
Ebru ÖZTÜRK
BABALAR GÜNÜ
Cüneyt TÜZEL
Cüneyt TÜZEL
ABUZER'İN SUÇU NE?
ALEYNA KOCABIYIK
ALEYNA KOCABIYIK
Kalbin Pusulası: Evliliğe Giden Yolda Kaygılarla Yol Almak
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Sibel Arslan
Sibel Arslan
Türkiye İmalat Sektöründe Durgunluk Sinyalleri: 2025 Şubat Ayı, 2024'e Göre Nasıl Değişti?
 Atilla Mehdigil
Atilla Mehdigil
Hayranım şu Ramazan'ın bereketine
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
YARGI SİSTEMİMİZDEKİ GÖZALTI SÜRELERİ, HUKUKSAL REFORMLAR VASITASI İLE İYİLEŞTİRİLEBİLİR Mİ?..
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
Doğan Bekin
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
SUAT GÜN
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
Meryem Özdemir
Meryem Özdemir
ÇİFTLER ARASI DUYGUSAL YAKINLIK KURMADA İLETİŞİMİN ÖNEMİ
Emrah POLAT
Emrah POLAT
Yoldaki İşaretler (Davet ve Cihat)
Nedim ODABAŞ
Nedim ODABAŞ
"Yarın Hak'kın divanına varınca" ne diyeceksiniz?
Toplumların zehri: Yozlaşma…
KÂMİL ÇAKIR
Toplumların zehri: Yozlaşma…
Ahmet Alparslan Rufai
Ahmet Alparslan Rufai
KAMUOYUNA DUYURU VE TEŞEKKÜR...
Davut İZOL
Davut İZOL
GÜZELLİK UĞRUNA ÖNEMSENMEYEN SAĞLIK
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
BİR DAVA ADAMI OLARAK HASAN BİTMEZ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
HAKAN BERKTAŞ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Fehmi DEMİRBAĞ
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
Özkan Sapsağlam
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
 Türkan Çiğdem
Türkan Çiğdem
TOPLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN DİNAMİKLER
Yasin Aktay
Yasin Aktay
Umman ve Yemen'den Türkiye'ye bakış
Şenay Tek
Şenay Tek
"MEYDAN-I OKUMAK"
Sabri Gültekin
Sabri Gültekin
Bu şarkının 'hikâyesi' eksik
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
İsmail Soner SEKMAN
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
Çok Okunan Haberler
İstanbul'da Derin Yapılanma Operasyonu: Başsavcı Gürlek'in Tespitleri Cunta Hazırlığını Gözler Önüne Serdi
İstanbul'da Derin Yapılanma Operasyonu: Başsavcı Gürlek'in Tespitleri...
TOKKON’un Muharrem Ayı İftarında Birlik ve Dayanışma Mesajı Verildi
TOKKON’un Muharrem Ayı İftarında Birlik ve Dayanışma Mesajı Verildi
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut Hayatını Kaybetti
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut Hayatını Kaybetti
Küçükçekmece Nikah Sarayı'nda Görkemli Tören: Mehmet Özdek'in Oğlu Bedirhan Özdek Dünya evine Girdi
Küçükçekmece Nikah Sarayı'nda Görkemli Tören: Mehmet Özdek'in...
Ayasofya Tabelasındaki “Cami” İbaresinin Kaldırılması Tartışma Yarattı: Tepkiler Büyüyor
Ayasofya Tabelasındaki “Cami” İbaresinin Kaldırılması Tartışma...
Yeşil Vadi Arsa Ofisi'nden Gazze'ye Yardım Eli:
Yeşil Vadi Arsa Ofisi'nden Gazze'ye Yardım Eli: "Müslüman Müslümanın...
Kamuya Açık Alanı Kapattılar: Atakent Mahallesi'nde Vatandaş Yolunu Kullanamaz Hale Geldi
Kamuya Açık Alanı Kapattılar: Atakent Mahallesi'nde Vatandaş Yolunu...
Küçükçekmece'de Mahalle Sakinlerini Rahatsız Eden Drone! Vatandaşlar Tepkili
Küçükçekmece'de Mahalle Sakinlerini Rahatsız Eden Drone! Vatandaşlar...
Prof. Dr. Burhanettin Duran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Oldu
Prof. Dr. Burhanettin Duran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı...
Küçükçekmece Halkalı'da 3 Gündür Elektrik Yok: Vatandaşlar İsyan Etti!
Küçükçekmece Halkalı'da 3 Gündür Elektrik Yok: Vatandaşlar İsyan...
Kick Boks'ta Büyük Başarı: Emre Soydan Türkiye Şampiyonu, Yunus Emre Kapucu Üçüncü
Kick Boks'ta Büyük Başarı: Emre Soydan Türkiye Şampiyonu, Yunus...
Ana Sayfa
DÜNYA
GÜNDEM
SİYASET
EĞİTİM
SAĞLIK
OTOMOBİL
MEDYA
EKONOMİ
EMLAK
İSLAM
SPOR
MAGAZİN
TEKNOLOJİ
KÜLTÜR-SANAT
ACI GERCEKLER
TÜRKİYE
BİYOGRAFİ
AİLE ve YAŞAM
BELEDİYELER
RÖPORTAJ
YEMEK
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ibrshop.com

Yazılım: Tumeva Bilişim