Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Hazım KORAL
  3. Suudi Arabistan, ABD ve İsrail Şer İttifakı
Yayınlanma: 03 Temmuz 2017 - 13:31

Suudi Arabistan, ABD ve İsrail Şer İttifakı

03 Temmuz 2017 - 13:31
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Suudi Arabistan, ABD ve İsrail Şer İttifakı
Hazım KORAL
yazar

Suudi Arabistan, ABD ve İsrail Şer İttifakı

Teessüf ederek ifade etmiş olalım ki, İran hakkında en acımazsız manşetler Türk medyasında İslami kesim tarafından atılmaktadır. Özellikle Suriye’deki iç savaştan sonra bu acımasız itham ve tezviratlar tavan yapmış durumdadır. 

 

ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump ilk yurtdışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yapmış oldu. Trump’ın Suudi Arabistan’a gidişi elbette sıradan bir ziyaret değildi. Riyad kentinde tertiplenen ABD-Arap ve İslâm Ülkeleri Zirvesi kendilerince son derece önemli bir toplantıydı. Burada yapılan beyanatlar ve ortak bildiriler zirvenin hangi amaca matuf olduğunu da ibraz ediyordu. Özellikle Kral Salman sırtını ABD’ye dayamanın verdiği şişirilmiş güçle 50’den fazla İslâm ülkesi liderinin katıldığı bu zirvede İran’ı hedef tahtasına oturtup sert ifadelerle sallamaya ve saldırmaya başlaması tam bir kepazelik örneği idi.

Neymiş efendim, İran rejimi Humeyni’den beri küresel terörizmin bayrağını taşıyormuş. İran mutlaka durdurulmalıymış, izole edilmeliymiş. (Bu sözler bize bir zamanlar İngiltere’nin Başbakanı olan Toni Bleir’in, İran karasularını ihlâl ettiklerinden dolayı 15 İngiliz denizcisinin esir alınmasının akabinde “izoleyşın” diye feveran edişini aklımıza getirdi.) Hiç kuşkusuz Salman, bu sözleri yüce efendileri ABD, İngiltere ve Siyonist İsrail adına dile getirmekteydi. Zira İran’da gerçekleşen İslâm Devrimi ile birlikte o coğrafyada emperyal ülkelerin eli kesilince “İran izole edilmelidir, İran’a yaptırım uygulanmalıdır” diye hemen harekete geçilmişti.

Saddam zalimini İran’ın üzerine salmaları da bu yüzdendi. 8 yıllık o tahmili savaşa rağmen İran’ı dize getirmeye muvaffak olamamışlardı. Devrimden bu yana uygulanan ambargolar da işin cabasıydı. İran bütün kuşatılmışlığına rağmen her alanda kendini geliştirerek bi iznillah yoluna devam etti. Özellikle askeri alanda kendini geliştirmesi ve atom reaktörleriyle uranyum üretmeye başlaması düşmanlarını çıldırtmaya yetiyordu. “Zor oyunu bozarmış” kabilinden İran zor olanın üstesinden gelmiş ve bölgenin en güçlü ve en istikrarlı ülkesi olmuştu. ABD’nin ve Suud’un öteden beri istikrarlı ve güçlü bir İran’a tahammülleri yoktu. Bu meşum ziyaretle birlikte Riyad ve Cidde kentlerindeki bütün bild bordlarda Salman ve Trump’ın yan yana duran resimlerinin altında İngilizce ve Arapça “Together We Pre vail” (Birlikte Galip Geleceğiz, Birlikte Zafere Ulaşacağız.) yazıyordu. Sormak lazım kime karşı savaşacaksınız da galip geleceksiniz? Çok açık bir şekilde anlaşılan o  ki, bu ziyaret bölgede İran karşıtı bir kampanyanın yeniden alevlendirilmesi içindir. Temcit pilavı gibi sürekli ısıtıp ısıtıp Müslüman kamuoyuna algı operasyonu çekiyorlar.

ABD ve İsrail’in bir tek derdi var o da Müslümanların birbirlerinin kanını akıtmaları. Şimdilerde Suudi Arabistan’ı kışkırtıyorlar. Silah satışları da bu amaca matuf. Bakınız, 28 Şubat 2017 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde çıkan haberde şu başlığa yer verilmiş: “İsrail, İran’a karşı Araplara NATO önerdi. İsrail Savunma Bakanı Avigor Liberman, Alman Die Welt gazetesine yaptığı açıklamayla komşu Müslüman ülkelere İran’a karşı savunma paktı önerisinde bulundu.” Düşünebiliyor musunuz? Siyonist İsrail komşuları olan Müslüman Arap ülkelerine karşı kendisini o kadar emniyette hissediyor ki, onların silahlanmalarını, güçbirliğine gidip askeri pakt kurmalarını önerebiliyor. Tabi ki, bu güç birliğini İran’a karşı oluşturmalarını öneriyor ve hatta her türlü lojistik desteği vereceğini de haahhüd ediyor. Açıkçası “İran’a karşı birlikte hareket etmeliyiz” diyor.

İşte buna istinadendir ki, Liberman’ın bu önerisine bodoslama dalan Kral Salman söz konusu zirvede İran’a karşı ortak askeri pakt oluşturacaklarını dile getiriyor. Hatırlayacağınız üzere bir süre önce de böyle bir girişimde bulunmuşlardı. Ancak o girişim fiyasko ile sonuçlanmıştı. Hiç kuşkusuz bu da öyle sonuçlanacaktır. Eğer merhum Erbakan Hocamız’ın ifade ettiği gibi bir İslâm NATO’su kurulacaksa, bu hiçbir İslâm ülkesini ötekileştirici ve dışlayıcı nitelikte olmamalı ve bütün İslâm ülkelerini kapsamalıdır. Söz konusu ettikleri askerî pakt işgalci ve sömürgeci güçlere karşı mı kurulacak, yoksa açık bir şekilde ifade ettikleri gibi bir kardeş ülke olan İran’a karşı mı kurulacak? Dünya sömürü sisteminin başını çeken ABD’nin icazetiyle tesis edilecek olan askerî yapı daha işin başında amacını da ortaya koymaktadır. Çok açık bir şekilde ifade etmiş olalım ki, bunlar hem kendilerinin hem ümmetin başına gaileler açmak istemektedirler. Bakınız Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bu kritik gelişme hakkında neler söylüyor:

“En ciddi tehlike

* Son atılan adım, gördüğümüz kadarıyla en tehlikeli adım. Allah muhafaza etsin biz İslam Birliği'nin kurulmasının faydalı olacağına, İslam ülkelerinin kendilerini başka yerlerden gelecek tehlikelere karşı korumak için bir savunma paktının kurulmasına yani bir İslam Savunma Paktı'nın -NATO'sunun- olmasına ihtiyaç var dedik. Ama şimdi Trump'ın Suudi Arabistan'a yapmış olduğu ziyaretin arkasından İslam Savunma Sistemi değil de bir Sünni Savunma Sistemi, güvenlik sistemi gibi bir şey ortaya atıldı. Ümit ederiz ki bundan kısa sürede vazgeçerler. Bu şu anda Orta Doğu için en ciddi tehlikelerden birisi olarak gözüküyor.

* Kaos sadece bu bölgedeki ülkelere zarar veriyor. Bütün mesele şimdi Orta Doğu'da dışarıdan gelecek müdahalelere direnç gösterilmeyecek bir ortamın doğmasıdır. Direnç gösterebilecek iki ülke var. Birisi Türkiye öbürü de İran. Bu iki ülke birbirleri ile kapıştırılırsa ikisinin de gücü gider. Şimdi senaryo bunun üzerine oynanıyor. Ben, Hükümetin bu konuda bugüne kadar sağduyulu davrandığını, İnşallah bundan sonra da öyle olur görüyorum.

* Bu bölgede bulunan ülkelerin aslında yumuşatılması görevini Türkiye üstlenebilir. Üstlenmelidir de. Buradaki çatışmadan ne Suudi Arabistan'a ne Birleşik Arap Emirlikleri'ne ne Bahreyn'e hiç birisine fayda gelmez. Türkiye aynı zaman da İran'la da -çünkü arabuluculuk görevini yapabilecek tek ülke Türkiye- onun için İran'la elbette bir araya gelmeli. Bir araya gelmek mecburiyetindeler..."

Sayın Karamollaoğlu’nun dikkat çektiği gibi, Suudi Arabistan’ın başını çektiği gerginlik ve husumet hafazan Allah bölgemizde büyük kanların heder olmasına sebebiyet verir. Bu nedenle Türkiye’ye büyük ödevler düşmektedir. Türkiye aklı selim hareket edip Suud ve büyük şeytan ABD’nin oyununa gelmemeli. Nitekim Katar krizi göstermiştir ki, Türkiye aklı selimce bir tutum sergilemektedir. Zaten Katar krizi ile asıl olarak Türkiye hedef tahtasına oturtuluyor. Gazetelere atılan manşetler bunu ibraz etmektedir: “Katar sana söylüyorum, Türkiye sen anla.” Darb-ı meselde öyle geçmiyor mu? “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!” Başka bir ifadeyle açık açık aba altından sopa gösterilerek Türkiye tedip edilmek isteniyor. Çok net bir şekilde Türkiye’den istedikleri, İran’a karşı kendi saflarında yer tutması. “Şiî Hilâli” “Şiî Yayılmacılığı” propagandası bu amaca matuftur.

Ne yazık ki, son zamanlar İslamî hassasiyet sahibi diye bilinen bir takım yayın organları bu menfi propagandanın katalizörü vazifesi görmektedir. Teessüf ederek ifade etmiş olalım ki, İran hakkında en acımazsız manşetler Türk medyasında İslami kesim tarafından atılmaktadır. Özellikle Suriye’deki iç savaştan sonra bu acımasız itham ve tezviratlar tavan yapmış durumdadır. Sormak lazım gerek Irak ve gerekse Suriye’de İran ABD ve İsrail ile mi iş tutmakta, yoksa bölge halkının maslahatı için DEAŞ gibi tekfirci gruplara karşı mı savaşmaktadır? Bakıyorsunuz Akit Gazetesi, “Ha İsrail ha İran” diye manşet atabiliyor.

İran’a düşmanlığı ile temayüz eden çakma bir gazeteci, çıkmış olduğu bir TV programında, kahroluşunu şöyle dile getiriyor: “Her Allah’ın günü Afganistan’da, Pakistan’da, Irak ve Suriye’de bombalar patlarken ve hatta Türkiye’de de zaman zaman aynı durum yaşanırken İran’da neden bir mantar tabancası dahi patlamamaktadır?” (Parantez içinde hemen belirtmiş olalım ki, biz bu satırları yazarken ABD ve Siyonist İsrail’in beslemesi DEAŞ Tahran’da saldırı eylemi gerçekleştirip 12 tane masum insanı katletti.)

Evet, malum gazeteci işi o kadar ileriye götürüyor ki, “İran’daki bu istikrar ve huzurun arkasında ABD’nin desteği var” diyebiliyor. Öbür taraftan İslâmcı diye geçinen birçok gazetecinin dile getirdiklerini Ömer Kayani  adındaki Yeni Söz Gazetesi’nin yazarı kaleme alıp manşetine taşıyor: “.. Afganistan’da Şia karşıtı Taliban’ı devirerek İran’ın önünü açan ABD yönetimi, İran ile anlaşarak Saddam’ı devirip Irak’ı da İran’a altın tepside sundu.”

Ve bu satırlarda ABD’nin İran’ı tuzağa düşürdüğü dile getirilmektedir. İran’ın Irak’ta inisiyatif sahibi olması nasıl olur da ABD’nin tuzağına düşmek anlamına gelmektedir bunu anlamış değiliz. Bölgede sorunların halli için İran’ın inisiyatif, daha doğrusu askeri güç kullanması nasıl olur da ABD’nin işine yarar? Bunu biri bize izah etsin. Oysa Suudi Arabistan’da toplanan şer ittifakının sözcüleri daha ilk beyanatlarında İran’a hücum etmeleri onların asıl düşmanını ibraz etmiyor mu? Ne yazık ki, bazı aklı evveller bunu anlamamakta ısrar ediyorlar. Neymiş efendim, ABD ve Siyonist İsrail perde arkasında İran ile işbirliği yapıyormuş. Peki 8 yıl boyunca Saddam’a her türlü silah yardımında bulunup İran’ın üzerine saldırtan şer güçler kimlerdi? Öte yandan Devrim’in ilk gününden beri ambargo uygulayan ülkeler hangileriydi? Peki İran’ın eğitip yetiştirdiği Hizbullah binlerce şehid vererek 18 yıl kime karşı savaştı?

Ne 67 harbinde ve ne de diğer savaşlarda işgalci İsrail’e hiçbir şey yapamayan, aksine hezimete uğrayan Arap ülkelerine mukabil Hizbullah İsrail’i dize getirerek işgal altındaki Güney Lübnan topraklarını bi iznillah geri almayı başarmış ve ümmetin iftiharı olmuştur. Son birkaç yıldan beri de Suriye’de DEAŞ gibi tekfirci terör  örgütleriyle savaşmaktadır. Hizbullah’ın bu savaşı ve İran’ın da katkıları Esad’a destek olarak görülmektedir ne yazık ki. Öte yandan ABD ise, bölgedeki terör örgütlerine silah ve askeri mühimmat yardımını aleni olarak yapmaktadır. Peki kim dost, kim düşman? Hâlâ anlamayacak mısınız? Terör örgütlerinin yaralı militanları İsrail’in Golan tepelerinde kurduğu mobil hastanelerde tedavi edilmektedir. Bu da mı size bir şey anlatmıyor? Arz-ı Mevud hayalleri kuran Siyonist İsrail, Müslümanlar arasındaki iç çatışmalar karşısında avucunu avuşturmaktadır. Bunu da mı görmüyorsunuz? Ne yazık ki, hâlâ buna alet olanlar var.

Özellikle Suriye üzerinden İran aleyhine yazılanlar, kamuoyunu İran’a karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten başka bir amaç taşımamaktadır. Maksat Türkiye ve İran’ı kapıştırmaktır. Türker Ertürk Odatv’deki makalesinde şöyle bir uyarıda bulunuyor: “Ne yazık ki; halen seyrettiğimiz rotada gitmeye devam edersek, ülkemizi daha da kötü günler bekliyor! Benden söylemesi; çocuklarınızı İran savaşı için göndermek zorunda kalabilirsiniz! Türkiye ile İran’ı kapıştıracak yol taşları döşeniyor, bilesiniz.”

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Modern Haçlı Saldırıları - 20 Eylül 2020
  • Cürüm İşlemek Amacıyla Teşekkül Oluşturmak - 30 Temmuz 2020
  • Sorun Sadece İstanbul Sözleşmesi Değil! - 30 Haziran 2020
  • Dünya Kudüs Günü - 30 Mayıs 2020
  • Oruç ve Disiplin - 30 Nisan 2020
  • Koronavirüsün Düşündürdükleri - 02 Nisan 2020
  • İlk Yanlış: ABD adına Ankara'nın Şam'dan Reform Talepleri! - 10 Mart 2020
  • Türkiye, Suriye ile savaştırılmak mı isteniyor? - 16 Şubat 2020
  • Sicili Bozuk Katil Amerika - 25 Ocak 2020
  • ABD ve NATO Musibeti - 15 Aralık 2019
  • ABD'nin Yakın Tarihimizdeki Politikaları ve Trump'ın Küstahlığı - 01 Kasım 2019
  • ABD'nin Taşeronu Suudi Arabistan'a Dur İhtarı! - 30 Eylül 2019
  • Vahdet Bilinci Ve İslam Birliği - 31 Ağustos 2019
  • Ahlâk ve İslâm Birliği - 20 Temmuz 2019
  • Yeni Zelanda Ve Sri Lanka Katliamlarının Düşündürdükleri - 01 Mayıs 2019
  • Şer Ekseni - 30 Mart 2019
  • İslâm Devrimi'nin 40. Yılı - 07 Mart 2019
  • Nikâhta Keramet Vardır - 28 Şubat 2019
  • Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... - 17 Şubat 2019
  • Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü - 05 Şubat 2019
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
Ahmet CEKİN
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
AFET VE ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
Şener MENGENE
AFET VE ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
Abdullah TAŞKIN
Abdullah TAŞKIN
EHLİ KÜFFAR CESARETİNİ MÜSLÜMANLARDAN ALIYOR
Etem Sevik
Etem Sevik
Mevsimlerin hava akımları, geçişkenlikleri ve özellikleri…
Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
Galip İLHANER
Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
Hasan ERDOĞAN
Hasan ERDOĞAN
Hayırlı olsun yeni yılımız 1447
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
İSRAİL, SEN VİCDANSIZSIN! ARAP DÜNYASI, SİZ DE UTANMAZSINIZ!
Ebru ÖZTÜRK
Ebru ÖZTÜRK
BABALAR GÜNÜ
GÜLNAZ KAYNAK
GÜLNAZ KAYNAK
İSRAİL'İN İRAN 'SALDIRISI
Cüneyt TÜZEL
Cüneyt TÜZEL
ABUZER'İN SUÇU NE?
ALEYNA KOCABIYIK
ALEYNA KOCABIYIK
Kalbin Pusulası: Evliliğe Giden Yolda Kaygılarla Yol Almak
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Sibel Arslan
Sibel Arslan
Türkiye İmalat Sektöründe Durgunluk Sinyalleri: 2025 Şubat Ayı, 2024'e Göre Nasıl Değişti?
 Atilla Mehdigil
Atilla Mehdigil
Hayranım şu Ramazan'ın bereketine
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
YARGI SİSTEMİMİZDEKİ GÖZALTI SÜRELERİ, HUKUKSAL REFORMLAR VASITASI İLE İYİLEŞTİRİLEBİLİR Mİ?..
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
Doğan Bekin
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
SUAT GÜN
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
Meryem Özdemir
Meryem Özdemir
ÇİFTLER ARASI DUYGUSAL YAKINLIK KURMADA İLETİŞİMİN ÖNEMİ
Emrah POLAT
Emrah POLAT
Yoldaki İşaretler (Davet ve Cihat)
"Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
Tarık Sezai Karatepe
"Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
Nedim ODABAŞ
Nedim ODABAŞ
"Yarın Hak'kın divanına varınca" ne diyeceksiniz?
Toplumların zehri: Yozlaşma…
KÂMİL ÇAKIR
Toplumların zehri: Yozlaşma…
Ahmet Alparslan Rufai
Ahmet Alparslan Rufai
KAMUOYUNA DUYURU VE TEŞEKKÜR...
Davut İZOL
Davut İZOL
GÜZELLİK UĞRUNA ÖNEMSENMEYEN SAĞLIK
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
BİR DAVA ADAMI OLARAK HASAN BİTMEZ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
HAKAN BERKTAŞ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Fehmi DEMİRBAĞ
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
Özkan Sapsağlam
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
 Türkan Çiğdem
Türkan Çiğdem
TOPLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN DİNAMİKLER
Yasin Aktay
Yasin Aktay
Umman ve Yemen'den Türkiye'ye bakış
Şenay Tek
Şenay Tek
"MEYDAN-I OKUMAK"
Sabri Gültekin
Sabri Gültekin
Bu şarkının 'hikâyesi' eksik
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
İsmail Soner SEKMAN
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
Çok Okunan Haberler
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek...
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan Leman Dergisi Skandalına Sert Tepki
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan...
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki:
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki: "Mizah Değil, İslam'a...
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal Hamle:
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal...
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür ve çizeri Doğan Pehlevan’a tepkiler büyüyor
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür...
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni Yıl Mesajı
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni...
Özgür Özel'in Erdoğan Hakkındaki Hadsiz İfadeleri Siyasette Gerginliği Tırmandırdı
Özgür Özel'in Erdoğan Hakkındaki Hadsiz İfadeleri Siyasette Gerginliği...
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek Yürek
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek...
Bİ İnsan Derneği: “Kutsallarımıza Yapılan Bu Saldırıyı Şiddetle Kınıyoruz”
Bİ İnsan Derneği: “Kutsallarımıza Yapılan Bu Saldırıyı Şiddetle...
Leman'ın Skandal Karikatürüne Tuba Köksal'dan Tepki:
Leman'ın Skandal Karikatürüne Tuba Köksal'dan Tepki: "Bu Saldırıyı...
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki:
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki: "Peygamberimize Yapılan Hakaret Bu Milletin...
Ana Sayfa
DÜNYA
GÜNDEM
SİYASET
EĞİTİM
SAĞLIK
OTOMOBİL
MEDYA
EKONOMİ
EMLAK
İSLAM
SPOR
MAGAZİN
TEKNOLOJİ
KÜLTÜR-SANAT
ACI GERCEKLER
TÜRKİYE
BİYOGRAFİ
AİLE ve YAŞAM
BELEDİYELER
RÖPORTAJ
YEMEK
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ibrshop.com

Yazılım: Tumeva Bilişim