Bugünkü iktidarın on sekiz senelik kesintisiz uzun ömrüne mukabil, tek kişilik ordu Prof.Erbakan'ın, sadece onbir ay süren kısa iktidarında gerçekleştirilen emsalsiz muvaffakiyetleri hatırlayalım :
* Cumhuriyet tarihinde ilk defa denk bütçe yapıldı.
* Hiçbir yeni vergi konulmadı ve zam yapılmadı
* Memura yüzde 130 zam yapıldı.
* Asgari ücrete yüzde 102 zam yapıldı.
* Memur emeklilerine yüzde 116 ve işçi emeklilerine yüzde 121 zam yapıldı.
* Bağkur emeklilerine yüzde 221 zam yapıldı.
* Sanayi üretimi yüzde 30 seviyesinden yüzde 90'a çıkarıldı.
* Enflasyon, yüzde 100'lerden yüzde 75'lere düşürüldü.
* Yüzde 170 seviyesinde devralınan Hazine borçları faizleri yüzde 80'lere indirildi.
* Döviz rezervlerinde o zamanki şartlarda Bir milyar dolarlık artış oldu.
* Zirai desteklemeye ayrılan fon, yüzde 150 artırıldı. Buğday, fındık, pancar, tütün ve topyekün taban fiyatlarda yüzde 312'ye varan artışlar yapıldı.
* Memuru, işçiyi ve emekliyi enflasyona karşı korumak üzere Eşel-Mobil sistemi teşekkül ettirildi.
* Kamu iktisadi kuruluşları KİT'lerin açıkları kapatılarak KİT'ler kâra geçirildi.
* Fak-Fuk-Fon yeniden gerçek fakir fukaranın fonu haline getirildi.
* Havuz sistemi kurularak iktisadi planda dev bir inkılâp gerçekleştirildi.
* Kerkük-Yumurtalık Petrol boru hattı yeniden açılarak hizmete girdi.
* Havuz sistemi kurularak iktisadi planda dev bir inkılâp gerçekleştirildi.
* AB ve haçlı batı'nın hiçbir baskısına boyun eğilmedi. Ahlâk ve mâneviyat düsturlarından zerrece taviz verilmedi.
* D-8 kurularak İslam Birliği'nin temeli atıldı.
* Türkiye'nin başına belâ kesilmiş "Çekiç Güç " defedilerek gönderildi.
* Ve Dış politikadaki şahsiyetli tatbikat ile Dünya çapında, "Lider Ülke Türkiye " stratejisi güdüldü.
Erbakan'ın onbir aylık iktidarına sığdırılmış bu muhteşem başarılar aslında aynı zamanda onun Başbakanlık ömrünün kısalığının gerçek sebepleridir.
Zira, Prof. Erbakan Allah'ın emrettiği ölçüler çerçevesinde bir Müslüman idi. Haçlı Batı'ının sınırlarını çizdiği ılımlı İslam sapıklığı ile alakası yoktu.
Erbakan bu toprakta doğmuş ve yaşamış halis bir Türk evladı idi. Milli haysiyetimizin örselenmesine rızası yoktu.
Erbakan, milletin tercihini hürmetle karşılayan bir siyaset adamı idi. Sandıktan çıktığını milletin oyunu aldığını hiçbir zaman unutmadı. Emperyalizmin adeta işgal genel valisi edasında çalışmadı. Soylu milletin kararlı hizmetkârı halinde gayret gösterdi.
Erbakan, bölmedi böldürmedi. Türkiye Cumhuriyetini bir bütün halinde yaşamasının azmi içinde oldu.
Erbakan, "Essebebükel fail " imanı ile Hristiyan kanunlarını başımıza bela etmedi. Zinayı serbest yapmadı. Türk Aile mukadesatını korudu.
Erbakan Dinlerarası diyalog ve Dinler bahçesi safsatası ile, İslami kitaplı kafirlerin ayakları altına sermedi. Kilise ve sinegokları imar ve ihya etmedi.
Erbakan, Türkiye'yi federalleştirerek, parçalamaya ve Haçlı Batı emperyalizmine sunmaya asla yanaşmadı
Erbakan, bir Müslüman Türk evladı olarak doğduğu bu mübarek vatanda, halis Müslüman Türk halinde yaşadı. Allah'ına öyle kavuştu. Soylu milletin kalbine yerleşti ve ebedileşti.
Erbakan, çok kısa iktidarında öyle derin öyle uzun ömürlü izler bıraktı ki, bir gün mutlaka ona ihanet etmeyecek inananlar gelecek ve hasretinde olduğumuz ideal on bir ayı belki on Bir yıllarca yaşatacak ve Soylu milletimizi madde ve mânâ planında abâd edeceklerdir. Bugünü bekliyoruz