MÜSLÜMAN KATLİAMINA SUSKUN KALMAK
Budist Rakhineler (Maghlar) tarafından Arakan’da Rohingya Müslümanlarına yönelik katliamlar hızla sürerken, Myanmar güçlerinin binlerce, okul ve camileri ateşe vermeleri ve üç binin üzerinde Müslüman’ı katletmeleri, vücutlarını kasaplık et gibi parçalamaları tamamen soykırım ve yok etmeye (annihilation) yönelik insanlık suçu niteliğindedir.Myanmar güçleri ,anthropophagite(insan eti yemek) dışında Müslümanlara her türlü işkence ve zulmü uygulamaktan geri durmamaktadır. Dünya’da Müslümanlara yönelik haksız tecavüzler, ister istemez tüm Müslümanların sıkıntılarına yeni sakıntılar eklemektedir. Bugün gözümüzün önünde yaşanmakta olan birçok olayda Batı’nın doğrudan ve dolaylı olarak da CIA ve MOSSAD destekli karanlık güçlerin varlığı söz konusudur. Bir yandan Ortadoğu’da kelimenin tam anlamıyla boğazlanmakta olan Müslümanların acısı, öte yandan bu duruma seyirci kalan ve zulme çanak tutanlar, bunu adeta “vukuat-ı adiye” imiş gibi sıradan karşılamaya çalışmaktadırlar. Şüphesiz bu durum, sadece Batı’ya tayfalık yapmaktan başka bir şey ifade etmez. Müslümanların aleyhine gelişme gösteren tüm bu olumsuz koşullar ortadan kaldırılmadığı sürece, bu ülkeler tarafından desteklenen güçlerin bundan sonra dizginlenmesi ve geri adıma zorlanmaları biraz güç gibi görünmektedir. Aslında, sorunların temelden çözümlenmesi için gerekli olan tedbirler bilinmekle birlikte, geleceğe yönelik çıkar ve egemenlik kurmaya dair politikalar, çeşitli alternatiflerle şekillendirilerek, çözüm şeklinde ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Bu gibi politikalar, çözüm yerine, malum güçlerin cesaretlerini artırıcı taze kan görevi görmekte ve barış ve istikrar kapılarını kilitlemeye yönelik olmaktadır.