Bu hafta için kaleme aldığım makalenin konusu yeni seçim yasasının beraberinde getirdiği beleşten yazı tura vekillikleri ve seçimden önce belirlenmeyen bakanlar kurulu hakkında oldu...
Bu seçimin 50+1 sistemi üzerinden yapılan yeni seçim yasası pekte iştah kabarttığı söylenmez. Bilakis, bu sistem aşırı derecede kabızlık yaptığından dolayı özellikle bu sürecin iktidar içinde riskli olduğunun gözlerden kaçmadığı gözlemlendi...
50+1 mevzuatında önce çoklu masa ve seçimden sonra ittifakların verdiği sonuçlara göre dağılan oyların oranı %1’leri dahi bulamayan tabela particiliğini geçmeyen bu partiler üçerli, beşerli ve onarlı vekilleri kaparak meclise girmelerine gelince, halk nezdinde bu vekillere ise yazı tura vekilleri deniyor...
Aslında bu işin hakikatine bakacak olursak sistem gayet güzel. Lakin burada eksik olan durum o makamı haketmeden tıpkı piyangodan çıkan yazı tura vekillikleri gibi, siyaset mühendisliği sebeptir...
Bu sistemi yapan ve yasalaştıran iktidar cenahına dahi sürprizlerin çokca beklendiği bir dönemdir. Çünkü bu sistemde en çok kendileri zorlandılar. Aslında yazı tura vekilleri bu sistem sayesinde meclise girmeselerdi, daha fazla vekil çıkarmış olacaklardı...
Çünkü bu sistem, hiçte fena olmazdı ve enazından hakkaniyetli bir seçim olurdu.Yazı tura vekilliğinin önüne geçilmediği takdirde daha nice tabela partileri bu şekilde haketmediği halde beleşten beleşe milletin meclisine girmiş olacaklar ve bu da haksızlık olur...
Aksi halde biri orada yüzbinlerce oy alacak ve belki de vekil dahi olamayacak. Ama diğer tarafta ise, birçok parti hükmünde dahi olmayan ve sadece prosedür üzerinde parti oldukları için ve herhangi bir ittifaka kaynak olduklarından dolayı al sana bedavadan gir meclise. Ama diğer tarafta hiçbir ittifaka girmedikleri için o kadar oy buhar oldu ve uçmuş oldu. Peki bu adalet mi? Bence değil...
Şu seçim mevzuatını geçen sene kaleme almış olsaydım belki çoğunuz bu ne diyor diyecektiniz. Ama şimdi bire bir yaşadık ve gördük ki inşaallah da Rabbim Teala daha uzun ömür verdiğinde, dahasını da yaşayıp görmüş olacağız...
Burada ikinci bir mevzu, aynı şekilde sürprizlerle dolu olan adeta şapkadan çıkar gibi atanan sürpriz bakanlar ise pekte benimsenecek bir durum değildir. İşin aslına bakacak olursak, keşke kabinenin üyelerini de Cumhurbaşkanı kabine listesine koysalardı daha şeffaf olurdu...
Bu aziz Mimillet, vekilini, cumhurbaşkanını, belediye başkanını ve muhtarına kadar seçebiliyorsa, bakanını da seçebilecek yücelikteki iz’an ve ferasete sahiptir. Bu vesile ile ortadaki gizemlilikte kalkmış olacaktı....
Ama şimdi, bakanlık ve cumhurbaşkanı yardımcılığı makamları tam bir muamma durumda. Bu da insanlarımızı ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Umarım bir dahaki genel seçimlere kadar bu yazı tura ve sonradan atama ile gelen bakanlık muammalığına da çözüm bulmuş olurlar...
Aksi halde bir çok insanın kul hakkına girilmiş olacak. İla ahiri kelamımızın hulasasında yüce Rabbim hiçbir cihette bu vatana, bayrağa, millete ve devlete zeval vermesin. Allah, cümle ümmetin yar ve yardımcısı olsun. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle...
“SAYGILARIMLA WESSSELAM”