Dünya adım adım kıyamete doğru giderken, kıyametin yolu sanki amik ovasından geçecek. Yoksa bunca ehli küffar ne diye bir araya gelsin ? Bu fitnenin baş müsebbibi İsrail, jandarmalığını da üstlenen iblis Amerika’dır. Bakarmısınız, İslam coğrafyasında azmadıkları gün, saldırmadıkları yer kalmadı. Aslında bunların anlayacağı tek dil Hazreti sopa, tek yer de Amik ovasıdır. Keferetül fecerenin hükmün son bulmasına da ramak kaldı diyebiliriz...
Unutmamak gerekir ki iblisin besin kaynağı her ne kadar fitne ve fücursa, ehli imanında tek dayanağı her türlü şerlere karşı Allah’a sığınmasıdır. Müslüman, ehli küffara karşı daima ferasetli ve her zaman imanın gücü ile hareket ederek, düşmanını bozguna uğratır. Tıpkı Suriye’de olduğu gibi her kesin aklı başından gitti, ama mazlumun ise bayramı oldu. Eğer biz bu ferasetle devam edersek, sözde vaat edilmiş topraklar dedikleri zırvalık hevesleri Biznillahi Teala tek tek kursaklarında kalacaktır...
Ehli küffar bu bozgunluğu hazm edemeyeceği gibi, asıl Suriye'ye bundan sonra daha iyi sahip çıkmak gerekecek. Çünkü onların kollanmaya ve korunmaya şimdi daha çok ihtiyaçları olacaktır. Zira onlar, şimdi sudan çıkmış balık gibidirler. Eğer bu koruma koridorunu sağlam esaslar üzerinde oluşturursak, hem Suriyeliler minnettar olacakları gibi, hemde bu iyiliği biz kendimize yapmış olacağız. O zaman arzı mevut diye tabir ettikleri yalan ve safsatanın bir hükmü vecibesi kalmamış olacağı için, bir daha mazlumun kanı akmamış olacak...
Aslında işin büyüğü burda bu saatten sonra Suriye'yi yönetenlere düşüyor. Eğer onlar bu süreçte sıcağı sıcağına bir referandum yapıp direk Türk bayrağın himayesine girmek için karar verirlerse, asıl o zaman yumruk İsrail’in boğazında kalır. Hatta oda yetmezmiş gibi, birde Lübnan centilmenlik yapıp oda Türkiye hudutlarına dahil olursa, tıpkı Osmanlı dönemi gibi refaha ve huzura kavuşmuş olurlar. Zira gönül ister ki, daha çok zelil olmadan, Siyon köpeklerin ayakları altında fazla ezilmeden bir an evvel katılım sağlarlar. Aksi halde ikinci bir Filistin olma yolunda adım adım gidiyorlar...
Bakınız, şayet bunca güzelliği de görmezden gelip Eset rejimi gibide direteceklerse, kimse kusura bakmasın o zamanda yapacak bir şey yok demektir. Ve unutmayalım ki, onlar hain hükmüne girer. Zaten onların güzel bir ata sözü var “Derler ki El Hain Ma İflah” yani, hain asla iflah olmaz. İşte şekil a'da görüldüğü gibi, Eset iflah oldu mu ? Olmaz, çünkü İlahi kanuna terstir...
Bakınız, zaman zaman dünya liderleri ve bizim hükümeti yönetenler, dünyanın bir üçüncü dünya savaşına doğru yol aldığını ve bu yolunda amik ovasından geçeceğini söylerken, bir uçtan da ona göre herkes hazırlığını yapıyor. Zaten en büyük hazırlığı Türkiye yaptığı için, şer mihrakların bütün projeleri adeta bir bir fesada uğruyor. Doluya koyuyorlar mızrak çuvala sığmıyor, boşa koyuyorlar boş olan dolmuyor. Çünkü onlar, tasmasını ellerinde tuttukları Deaş, Pkk, Ypg ve Pyd gibi her türlü terör cepheleri, Kahraman Türk Ordusu tarafından bozguna uğradıklarını tek tek görüyorlar...
Evet siz iç siyasette bu namussuzlara çanak tutan ve her fırsatta Millettin Meclisinde onlara övgü yağdıran ahmaklar. Siz isteseniz de istemeseniz de Cenabı Allah’ın Nuru mutlaka bu cennet vatanın toprağında tamamlanarak tüm dünya ya ışık olacaktır. Ve beklenen gün yakındır. Üzülme, ey Müslüman!.. Eğer inanıyorsan, mutlaka üstün gelecek olan biz inananlar olacağız. Çünkü bu konuda Cenabı Allah’ın bir vaadi var...
İla ahiri kelamımızın hulasasında Yüce Rabbim bütün ümmeti Muhammedi Kur’an şuuru ile şiarlandırarak muzafferiyetler nasip etsin. Allah, cümlemizi dinini güzel yaşayan Salih ve muvahhit kulların zümresinden eylesin. Allah, bütün ümmeti Şeytanın şerrinden ve ehli dalaletin fitne ve fücurundan settar ismi hürmetine muhafaza etsin. Allah, cümlemizin yar ve yardımcısı olsun. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle efendim...
“SAYGILARIMLA VESSELÂM”