Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. M.Necip YAVUZER
  3. Milli Görüş ve R.Tayyip Erdoğan! (1)
Yayınlanma: 23 Ağustos 2017 - 15:20

Milli Görüş ve R.Tayyip Erdoğan! (1)

23 Ağustos 2017 - 15:20
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Milli Görüş ve R.Tayyip Erdoğan! (1)
M.Necip YAVUZER

Milli Görüş ve R. Tayyip Erdoğan! (1)

İslami Analiz yazarlarından Necip Yavuzer'in yeni yazısı...

 

Özlü Söz: Bu dünyada işlenecek en büyük suç haksıza taraftar ve haklıya düşman olmaktır. (MEVLANA)

Milli Görüş; İslam ümmetinin birlik olmadığı ve sınırlarla birbirinden ayrıldığı son asırda batılıların dokunmasıyla ümmet şuurundan da uzaklaştığı bir dönemde İslam Birliğini yeniden tesis etmek ve ümmet şuuru ile İslam inancının ana temellerine dönmek gibi bir şiar ve eylemle Erbakan Hoca tarafından bir proje ve siyasi bir oluşum olarak kuruldu!

“Milli” kelimesi Arapçadan dini anlamı ile alınarak Türkçedeki “Görüş” kelimesi ile birleştirilerek “Dini Görüş” olarak bir mektebin ve bir siyasi hareketin adı olarak hayatımıza girdi. Hilafetin kalkması ile birlikte İslam dünyasını hegemonyası altına aldığını varsayan batı bu yeni görüşün söylem ve eylemleriyle dikkatle izlemeye başladı. Siyasi platformda koalisyonlarla başlayan Milli Görüş yaptıkları eylem ve söylemleri ile batının dikkatini çekmiş ve özellikle Siyonizm hakkındaki görüşleri hiç hüsnü kabul görmemişti. Ve haliyle dikkatle izlenmeye başlandı…

Erbakan Hoca Refah Partisi olarak girdiği 1994 yılındaki yerel seçimde İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıkları ile birlikte birçok ilde belediye başkanlıklarını almıştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını 22 yaşlarında Milli Görüş saflarına katılarak adım atan R. Tayyip Erdoğan kazanmıştı.

R. Tayyip Erdoğan hitabeti, fiziği ve çalışkanlığı ile çok kısa bir sürede parti içinde yükselmişti. Belediye Başkanı olduktan sonra yaptığı çalışma ile göz dolduran ve katıldığı televizyon programlarında kendinden emin ve iyi yetişmiş bir Milli Görüş mensubu olarak gönüllere taht kurdu. Konuşma kabiliyeti konulara hâkimiyeti ile birlikte yaptığı çalışmalarla bütün Türkiye’de konuşulan kişi konumuna gelmişti.

Bu konumu batı emperyalizmi tarafından hiç kaçırılmadı ve kendisi ile temasa geçildi. Bu temaslar neticesinde yapılan teklifleri geri çevirmedi. Bu teklifler öyle sıradan ve basit teklifler değildi. Türkiye’nin başbakanlığı ve Büyük Ortadoğu Eş Başkanlığı teklif edilmişti. Konuya vakıf olan Erbakan Hoca kendisini çağırttığında olanların kendisini sevmeyenler tarafından ortaya atılan iftiralar olduğunu söyleyerek konuyu gizlemeye etmeye çalıştı. Erbakan Hoca olayı derinliğine araştırdığında olayın gerçekliğini öğrenmişti ve vazgeçmesi için kendisine birçok değerli kimseleri gönderdi ama vazgeçiremedi.

R. Tayyip Erdoğan’a gönderilenlerden biride çok değerli ve yakinen tanıdığım ağabeyimiz Van Milletvekili Fethullah Erbaş beydi. Kendisi ile yaptığı uzun görüşmenin sonunda Erdoğan “Ben Erbakan Hoca’nın gölgesi altında siyaset yapamam” sözünü Erbakan’a ilettiğinde hoca çok kızmıştı. Erbakan bu defa kendisine Suudi Arabistan’da kürsü başkanı olan ve fitne konusunda uzman olan bir profesörü gönderdi. Bu zatında görüşmesinden sonra söylediği tarihi sözü şöyleydi; “Efendim bu yoldan çıkmış feraseti kararmış ve batılı hak suretinde görüyor”. Bu söz ve tespit çok önemliydi ve bu görüşmenin ardından içte olan çekişme artık su yüzüne çıkmış gündeme oturmuştu…

Bugünle nasıl gelindiğini hatırlamak için biraz beyin jimnastiği yapıp geçmişi hatırlayalım…

Erbakan, iktidar olmadan önce 1993 yılında araştırmacı-yazar Aytunç Altındal ile yapmış olduğu bir söyleşide özetle şunları söylüyordu: "Bu güne kadar bizi engellemeye çalışan bazı güçler bizim önümüzü açarak iktidara getirmek istiyorlar. Biz iktidara geldikten sonra da bizi iktidarda perişan etmeyi düşünüyorlar. Bize iş yaptırmayacaklar, önümüze akıl almaz engeller çıkaracaklar. Atacağımız her adımda bizi sabote etmeyi düşünecekler. Hangi soruna el atsak, çözümü yokuşa sürüp, çok kısa zamanda bizleri iktidarda beceriksiz davranmış olmakla suçlayacaklar. İşte Müslümanlar ne kadar başarısızlar, görün diyecekler... Ama biz Allah'a güveniyoruz." diyerek meseleyi iktidara gelmezden üç yıl önce görebilmişti. (23-24 Aralık 1993 Yeni Günaydın)

İktidar ortağı ve ilk defa başbakan olarak göreve başlayan Erbakan, işin vahametini, siyonizmin oyunlarını ve ABD'nin müdahaleci olma tavrını iyi bilen biri olarak işi sıkı tutmaya ve onların düşünemeyeceği projeleri hayata geçirme yoluna gitti. Bu önem arz eden projelerinden biri olan D-8 projesi, İslâm dünyasını yan yana getirebilmek, ekonomik alanda atılımlar yapmak, ortak savunma ve ortak para birimine geçmek gibi hayati meseleleri hayata geçirmekti ve bunu kurmaya da muvaffak oldu. Havuz sistemi ve denk bütçe ile ülke ekonomisine yeniden hareketlilik kazandırmasının yanı sıra hazinenin para ile dolması neticesinde, bunu hak sahipleri olan işçi, memur, bağ-kurlu, dul ve yetimlere vererek iç piyasaya bir canlılık getirdi.

D-8 projesi ile karşı atağa geçerek ayaklanan ABD ve İsrail, bu oluşumun önünü kesebilmek için emrindeki bazı güçleri devreye soktu. O dönemde başlayan "İrtica geliyor, laiklik elden gidiyor" teraneleri için ve 28 Şubat'ın renkli simalarından olan İsmail Nacar o dönem için bakın 11 yıl geçtikten sonra ne diyor: "28 Şubat'ın irtica, laiklik gibi kavramlarla uzaktan yakından alakası yoktu. Laiklik gerekçeydi, bahaneydi. Erbakan'ın devre dışı bırakılması gerekiyordu. Erbakan ve kadrosu tarafından rantiyeci kesimin muslukları kesilince böyle oldu. Sebeplerinden biri bu, ikincisi, Erbakan'ın İsrail karşıtı olmasıydı. OPERASYONUN ARKASINDA, İSRAİL VARDI, uzantıları da rantiyecilerdi. 28 Şubat, dış destekle yapıldı. Erbakan'ın ekonomiye çekidüzen vermesi, şahsiyetli bir dış politikaya yönelmesi, rahatsızlık verdi."

"Türkiye'yi soyan bir takım şirketlere danışmanlık yaptılar, bazı parlak isimler. Rantiye, sömürü söz konusu olduğu zaman, daha doğrusu bu sömürü çarkına çomak sokulduğu zaman, laikliği bahane edip harekete geçerler, bu hep aynıdır. Bugün "laiklik laiklik" diye bağıranların da bazı önde gelenleri İsrail uşağıdır." (Vakit Gazetesi 28 Şubat 2008) (Anti parantez, bu sözleri söyleyen İsmail Nacar denilen zat'ta o dönemde onların değirmenine su taşıyanlarındandı!!!!)

Erbakan'ın bu çabalarına kayıtsız kalmayan ABD ve İsrail, Erbakan'ı iktidardan indirmek için hukuk dışı ne varsa yürürlüğe koydular. O dönemde medya, üniversiteler, bir takım sivil toplum örgütleri, yargı mensupları, iktidarı orduya şikâyet etme yarışına girmişlerdi. İsmail Nacar'ın tespitine göre orduya şikayet edenleri ayağa kaldıranlar bunu İsrail'in istemi doğrultusunda yaptılarsa, bugünde aynı organizeler olagelen bütün huzursuzlukların başını çekerek, kaos ortamının devamını bugünde aynı şekilde isteyen güçler aynı güçlerdir.

Müslümanları güçle yenemeyeceğini bilen ve her dönemde içten çökertmeyi kendine meslek edinen batılı güçler, Erbakan Hoca'ya da aynı oyunu oynadılar. ABD'nin dönem büyükelçisi Morton Abromowitz, Erdoğan'la Beyoğlu ilçe başkanı olduğu dönemde görüşmelere başladığı bilinirken bunun devamını da o dönemin hızlı İslâmcısı Mehmet Metiner’in rol aldığı söyleniyordu. Mehmet Metiner'in nasıl değişim gösterdiği şimdi daha iyi anlaşılıyor. Entelektüellik ve demokrasi teraneleri bir insanın beynini kemirdiğinde demek ki, kişi böyle değişebiliyor!

Büyükelçi ile görüşmelerine ara vermeyen Erdoğan en önemli görüşmesini 15 Ekim 1996'da belediye başkanlığı makamında gerçekleştirdi. Büyükelçi bu görüşmede Erdoğan'a "Türkiye'nin geleceği için çok önemlisiniz" dediği o dönemde basına yansıdı.

"Kravatlı ve çağdaş görünümlü Erdoğan'ı, Erbakan'a tercih ederim" diyen Abromowitz, geleceğin başbakanını da böylelikle işaret ediyordu. Çünkü o dönemde başlayan ve bir şiir okumakla görevden alına Erdoğan'ı müthiş bir senaryo gereği adım adım iktidara getirebilmenin adımları atılıyordu. Erdoğan'ın okuduğu şiir, Ziya Gökalp'in yazdığı ve MEB'nın Talim ve Terbiye Kurulunun ilköğretim 4. sınıf Hayat Bilgisi kitabına konulmasına rağmen, bunu Erdoğan'ın okumasıyla siyasi hayatı bir andı bitivermesi akıllara durgunluk verebilecek bir nitelikte ve böylesi de ancak bizim ülkemizde ortaya çıkabilecek kadar garip bir olaydı.

Hapse girmesi ile başlayan hukuk mücadelesi şeklinde geçen senaryonun tek amacı, dağdaki çobanında bir belediye başkanı şiir okudu diye içeri atılıyor olması ve bu haksızlığa karşı bir halk desteğinin sağlanması isteniyordu. Geçen sürç içinde, Erdoğan hapisten çıktı ve yapılan propagandalar neticesinde yurt çapında büyük bir destek böylece sağlanmıştı. İş kalmıştı siyasi parti kurma çabalarına. Halk arasında herkese şu belletiliyordu "Bugün Erdoğan bir parti kursa, oyumu kesinlikle ona veririm" Bu senaryo tutmuştu, artık ABD'ye seyahatler ve Siyonist örgütlerle görüşme devreleri başlamıştı. Tabi ki, bu çalışmalardan halk haberdar edilmemesi gerekiyordu.

Yahudilik karşıtı güçlere karşı kurulan "Anti Defamantion League" ve kısa adı da ADL olan Siyonist örgütün başı Abraham Foxman, 2001 yılında Tayyip Erdoğanla görüşmek için İstanbul’a gelmişti. Erdoğan randevu vermesine rağmen Foxman'la görüşmekten çekinmişti. Konu Abdullah Gül'e intikal ettiğinde, Eroğanı telefonla arayan Gül, misafirin ehemmiyetini ve ADL'nin gücünü bakan olduğu dönemden bildiği için Erdoğan’ı ikna etmeye çalışırken, Erdoğan, Gül'e şunları söylüyordu: "Abdullah bey, bu insanların ehemmiyetini biliyorum, ancak ya buluşma basına sızar ve görüşmemiz duyulursa ben ne yaparım? Hoca'nın taifesi (Erbakan'ı kastediyor) ruhumu şeytana satmakla itham etmez mi beni?" A.Gül ise şu cevabı veriyor: "Doğru böyle bir risk var, ama görüşme gizli tutulur. Çok çok duyulursa, yalanlar kabul etmeyiz. Bu buluşmanın dışarıya vereceği mesajlar anlamında fevkalade önemlidir." (Yenilikçi Hareket, Nasuhi Güngör s. 98-99)

Parti kurma çabalarına hız vermeye başlayan Erdoğan-Gül ikilisi, ABD ile başlayan görüşme seyahatleri da o oranda çoğalıyordu. Ülke içinde de çeşitli kesimlerle irtibatlar kurularak geniş yelpazeli bir siyasi hareketin içine girilmeye çalışılıyordu. Fethullah Gülen ve Çevik Bir'in yanı sıra, general olduğu dönemde makamına güvenerek Erbakan Hoca'ya hakaret eden Tümgeneral Osman Özbek'e dahi birlikte çalışma teklifi götürüldü. Osman Özbek, kendisine birlikte çalışma teklifi hem A. Gül, hem de Erdoğan'dan ayrı ayrı geldiğini ifade ederek, aracının şimdiki Kayseri belediye başkanı Mehmet Özhaseki olduğunu bir konferansta açıkladı. Gelen aracıların "Amerika kararını verdi, Tayyip başbakan, Gül Dışişleri Bakanı olacak" diye beyanlarına olumsuz cevap verdiğini aynı konferansta açıklayarak, eğer yalan söylüyorsam Mehmet Özhaseki bani yalanlasın diyerek bir gerçeğin altını çiziyordu. (tevhidhaber.com/news_php?id=33617) (10.3.2008)

Yapılan tüm çabalar neticesinde hiç devlet yönetiminde görev almamış ve dış emperyalist güçlere karşı siyasi deneyini olmayan, sadece belediye başkanlığı yapmış ve hırslı olduğu her çabasında görülen Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu AKP, 2002 seçimlerinde büyük bir halk kitlesinin desteğiyle iktidara geldi.

Gelecek yazım konunun devamı ve günümüze kadarki durumunu yazma dileğiyle…

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • PAPAZ BRUNSON BAHANE EDİLİRKEN OYNANAN TİYATRO! - 07 Eylül 2018
  • Kazanırken Kaybetmek ! - 22 Temmuz 2018
  • Saadet Partisi'nin İttifakla Seçime Girmesinin Tezahürü! - 18 Mayıs 2018
  • Suriye Füzelerle Vurulurken Sevinen İslamcılar! - 19 Nisan 2018
  • Diyelim ki İslamı Güncelleştirdik! Peki Kimin İçin? - 31 Mart 2018
  • İslam biriliği bir zorunluluk ve ona ne kadar muhtacız? - 26 Aralık 2017
  • ABD ve İsrail Artık Oyunu Açık Oynuyor! - 28 Kasım 2017
  • Müslümanların Üzerinde Durmadığı Konu; Velayet ve Hilafet - 25 Ekim 2017
  • Milli Görüş ve R. Tayyip Erdoğan! (2) - 14 Eylül 2017
  • İslam Coğrafyasında Fesat Kumpası! - 06 Ağustos 2017
  • İsrail, Terörünü Tırmandırırken Sonunu Hazırlıyor! - 31 Temmuz 2017
  • Kıyamet Savaşı mı Armegedon Savaşı mı? - 19 Temmuz 2017
  • İslam Coğrafyasında Fesat Kumpası! - 07 Temmuz 2017
  • İttihadı İslam'ın Emperyalizme Karşı Öncüleri - 03 Temmuz 2017
  • İslam Coğrafyasında Fesat Kumpası! - 15 Haziran 2017
  • Amerika Ne Kadar Haklı (!) Değil mi? - 01 Haziran 2017
    Köşe Yazarları
    Etem Sevik
    Etem Sevik
    Mevsimlerin hava akımları, geçişkenlikleri ve özellikleri…
    Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
    Galip İLHANER
    Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
    Hasan ERDOĞAN
    Hasan ERDOĞAN
    Hayırlı olsun yeni yılımız 1447
    BABA OCAĞINA (MHP'ye) DÖNME ZAMANI GELMİŞTİR
    Ahmet CEKİN
    BABA OCAĞINA (MHP'ye) DÖNME ZAMANI GELMİŞTİR
    Doç.Dr.Nurettin Akçakale
    Doç.Dr.Nurettin Akçakale
    İSRAİL, SEN VİCDANSIZSIN! ARAP DÜNYASI, SİZ DE UTANMAZSINIZ!
    Ebru ÖZTÜRK
    Ebru ÖZTÜRK
    BABALAR GÜNÜ
    GÜLNAZ KAYNAK
    GÜLNAZ KAYNAK
    İSRAİL'İN İRAN 'SALDIRISI
    Abdullah TAŞKIN
    Abdullah TAŞKIN
    KURBANDAN BAŞKA KİMSE KURBAN OLMASIN
    Cüneyt TÜZEL
    Cüneyt TÜZEL
    ABUZER'İN SUÇU NE?
    ALEYNA KOCABIYIK
    ALEYNA KOCABIYIK
    Kalbin Pusulası: Evliliğe Giden Yolda Kaygılarla Yol Almak
    Dr.Osman BÜYÜKKAYA
    Dr.Osman BÜYÜKKAYA
    TERÖRSÜZ TÜRKİYE
    GAZZE İÇİN NE YAPABİLİRİZ...!
    Şener MENGENE
    GAZZE İÇİN NE YAPABİLİRİZ...!
    Sibel Arslan
    Sibel Arslan
    Türkiye İmalat Sektöründe Durgunluk Sinyalleri: 2025 Şubat Ayı, 2024'e Göre Nasıl Değişti?
     Atilla Mehdigil
    Atilla Mehdigil
    Hayranım şu Ramazan'ın bereketine
    Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
    Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
    YARGI SİSTEMİMİZDEKİ GÖZALTI SÜRELERİ, HUKUKSAL REFORMLAR VASITASI İLE İYİLEŞTİRİLEBİLİR Mİ?..
    TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
    Doğan Bekin
    TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
    İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
    SUAT GÜN
    İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
    Meryem Özdemir
    Meryem Özdemir
    ÇİFTLER ARASI DUYGUSAL YAKINLIK KURMADA İLETİŞİMİN ÖNEMİ
    Emrah POLAT
    Emrah POLAT
    Yoldaki İşaretler (Davet ve Cihat)
    "Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
    Tarık Sezai Karatepe
    "Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
    Nedim ODABAŞ
    Nedim ODABAŞ
    "Yarın Hak'kın divanına varınca" ne diyeceksiniz?
    Toplumların zehri: Yozlaşma…
    KÂMİL ÇAKIR
    Toplumların zehri: Yozlaşma…
    Ahmet Alparslan Rufai
    Ahmet Alparslan Rufai
    KAMUOYUNA DUYURU VE TEŞEKKÜR...
    Davut İZOL
    Davut İZOL
    GÜZELLİK UĞRUNA ÖNEMSENMEYEN SAĞLIK
    Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
    Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
    BİR DAVA ADAMI OLARAK HASAN BİTMEZ
    Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
    HAKAN BERKTAŞ
    Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
    İSRAİL NASIL KURULDU. 4
    Fehmi DEMİRBAĞ
    İSRAİL NASIL KURULDU. 4
    Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
    Özkan Sapsağlam
    Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
     Türkan Çiğdem
    Türkan Çiğdem
    TOPLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN DİNAMİKLER
    Yasin Aktay
    Yasin Aktay
    Umman ve Yemen'den Türkiye'ye bakış
    Şenay Tek
    Şenay Tek
    "MEYDAN-I OKUMAK"
    Sabri Gültekin
    Sabri Gültekin
    Bu şarkının 'hikâyesi' eksik
    1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
    İsmail Soner SEKMAN
    1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
    Çok Okunan Haberler
    Rafet Orhan'dan Yürekten Çağrı:
    Rafet Orhan'dan Yürekten Çağrı: "Kulübümüzü Birlikte Yöneteceğiz"...
    Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
    Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek...
    1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni Yıl Mesajı
    1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni...
    Küçükçekmece Sinopspor’da Olağanüstü Kongre Coşkusu: Rafet Orhan Güven Tazeledi
    Küçükçekmece Sinopspor’da Olağanüstü Kongre Coşkusu: Rafet Orhan...
    İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkan Adayı Mustafa Soydan'dan Küçükçekmece Belediyesi'ne Ziyaret:
    İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkan Adayı Mustafa Soydan'dan...
    Küçükçekmece'de Yardım Bekleyen Bir Hayat: Aydın Gündoğu Felç Geçirdi, Ne SGK'sı Var Ne Geliri
    Küçükçekmece'de Yardım Bekleyen Bir Hayat: Aydın Gündoğu Felç...
    Küçükçekmece Futbol Antrenörleri Derneği Kongresi Yapıldı: Halil İbrahim Toy Güven Tazeledi
    Küçükçekmece Futbol Antrenörleri Derneği Kongresi Yapıldı: Halil...
    İsrail’in Batı Şeria’daki baskı politikaları tırmanıyor, yerleşimci saldırıları artıyor
    İsrail’in Batı Şeria’daki baskı politikaları tırmanıyor, yerleşimci...
    Küçükçekmece'de Motosiklet Terörü, Kaldırım İhlalleri ve Güvenlik Endişesi: Cennet Mahallesi Çözüm Bekliyor.
    Küçükçekmece'de Motosiklet Terörü, Kaldırım İhlalleri ve Güvenlik...
    Fordo, Natanz ve İsfahan Vuruldu: ABD’nin Sessiz Gözü B-2’ler Harekette
    Fordo, Natanz ve İsfahan Vuruldu: ABD’nin Sessiz Gözü B-2’ler Harekette
    Kerimoğlu:
    Kerimoğlu: "Küçükçekmece, Kızılay Tarihinin En Büyük Kazanımına...
    Ana Sayfa
    DÜNYA
    GÜNDEM
    SİYASET
    EĞİTİM
    SAĞLIK
    OTOMOBİL
    MEDYA
    EKONOMİ
    EMLAK
    İSLAM
    SPOR
    MAGAZİN
    TEKNOLOJİ
    KÜLTÜR-SANAT
    ACI GERCEKLER
    TÜRKİYE
    BİYOGRAFİ
    AİLE ve YAŞAM
    BELEDİYELER
    RÖPORTAJ
    YEMEK
    Köşe Yazarları
    Foto Galeri
    Video Galeri
    Biyografiler
    Üye Paneli
    Günün Haberleri
    Arşiv
    Karikatürler
    Hava Durumu
    Gazete Manşetleri
    Nöbetci Eczaneler
    Namaz Vakitleri
    • Sitene Ekle
    • Rss
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri

    hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

    www.ibrshop.com

    Yazılım: Tumeva Bilişim