Kıyamet Savaşı mı Armegedon Savaşı mı?
Sünni ve Şii cepheleşmesinin ABD tarafından körüklendiği fitnesine karşı alimlerin önderliğinde yapılan açıklama ve beyanatlar ABD'nin bu emelini boşa çıkaracağı gibi Müslümanların zaferini de beraberinde getirecektir inşallah...
Özlü Söz: Müslümanlarla Yahudiler arasında savaş çıkmadığı müddetçe kıyamet kopmaz. Hz. Muhammed (sav)
Müslümanların birlik olmadığı ve başsız olduğu günümüzde Yahudi-Hıristiyan ittifakının büyük bir güç olarak dünyayı hegemonyası altına alması beraberinde her türlü zulmü ve hukuksuzluğu getirmiştir. Hukuksuzluğun hukuk sayıldığı bu zaman diliminde güçlü olanların haklı olduğunun ve söylediklerinin hukuk sayılmasının elbette ki bir gün son bulacağı günler yakındır.
Hz. Peygamber (sav) efendimizin bir hadisinde şöyle buyurması bizi sevindirip umutlandırmaktadır.
Hadisin metni söyle; "Müslümanlarla Yahudiler harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (galip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; 'Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudi’dir, hemen gel de öldür onu!' diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”(Müslim, Fiten, 82)"
Bu hadis üzerine açıklamalarda bulunan uzmanlar milletlere ve kavimlere göre ağaç olmayacağı burada Garkad ağacının yapısı üzerinde durarak bu ağaca neden Yahudi ağacı denildiğini araştırmışlar. Alınan neticede bu ağacın bodur ve bir insanın arkasında saklanabileceğini tespit edilmiş. Ayrıca ağaç çiçek açtığında pembe çiçeklerinin olduğunu, meyve verdiğine meyvesinin dikenli ve acı olduğunu söylemişler. Bunun yanı sıra ağaç kesildiğinde etrafına çok kötü bir koku verdiği için bu özelliklerinin varlığı ile Yahudilere benzetilmek suretiyle böyle dendiği üzerinde durarak konuya açıklık getirmişlerdir.
İslam coğrafyasında siyonizmin emellerini gerçekleştirmek isteyen emperyalist güç odakları artık emellerini gizleme gereğini de duymamaktalar. Son günlerde ABD’nin sosyalist fikirli Kürt örgütlerine (PYD/YPG) destek ve ağır silahlar vermesi artık yapmak istediği planının zamanı geldiği üzerinde durarak yıllardır siyaset ve ekonomisini yönlendirdiği Türkiye’nin itiraz ve karşı söylemlerine kulak asmamaktadır.
İsrail’in güvenliği için her türlü plan ve projeyi yapmak için düğmeye basan ABD, bu konuda kendince kararlı adımlar atmakta. Bunu yapmak için en büyük gücü işbirliği içinde olduğu sözde Müslüman ve aynı zamanda Sünni dedikleri kesimden alarak bu adımı atmalarıdır. Trump’ın Suudi işbirlikçi rejimini ziyaret etmesi ile başlayan siyasi olaylar Katarın siyasi ablukaya alınarak teröre destek verdiği ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile ilişkileri olduğu suçlamasının yanı sıra en büyük suçu İran ile siyasi ilişkilerde bulunması suçlaması…
Türkiye’nin Katar’da askeri üs kurması ve bunun kaldırılması için direktiflerin verilmesi ve Katara ambargoların konulması cephelerin ayrıştırılması için adımlar atıldıkça ve sorunlar büyüdükçe Hz. Peygamber (sav)’in Müslümanlar ile Yahudiler arasında haber verdiği savaşa doğru gidiliyor düşüncesi kuvvetlenmekte…
DAİŞ adlı terör örgütünü kurduğu artık batılı yazar ve strateji uzmanlarını bile kabul ettiği gerçeği üzerinde plan ve proje geliştiren ABD, PYD/YPG güçlerini DAİŞ’E karşı kullanmak istemektedir. Türkiye buna şiddetle karşı çıkmakta. Ama Kürtler kendilerini DAİŞ’E karşı savaşmasını isteyen ABD’ye minnet gözüyle bakmakta. Kürtler öyle zannediyor ki ABD onlara kuzey Suriye ve Kuzey Irakta bir devlet kurduracak. ABD’nin böyle bir niyeti yok ve ayrıca AKP iktidarı ve özellikle CB Erdoğan Kürtleri DAİŞ'E karşı öldürtme bizim gençler ne güne duruyor onları al birlikte vuralım bizimkiler öldürülsün dercesine ABD'ye akıl vermekte... Sanki ABD bunu bilmiyor da....
İşin gerçeğine gelince ABD, Kürtleri iki yönden kullanmak istiyor. Birincisi onlara yıllarca özlemini çektikleri bir devlet kurma hayali ile isteklendirerek onların güven ve desteğini aldıktan sonra bu hayal çerçevesinde DAİŞ’E karşı kullanmak ve ileride İsrail’e karşı yapılacak bir savaşta onların İsrail askerlerinin yanında Müslümanlara karşı savaştırmak. Her iki konumda da ABD Kürt gençlerini öldürtme peşinde…
Sosyalist olarak yıllarca “Kahrolsun Amerika Emperyalizmi” Kürtler, bugün o sosyalistliklerini ABD’nin projelerine kurban etmişler ve devlet olma özlemi içinde ABD’nin Müslümanlarla yapacakları ARMEGEDON SAVAŞI için ölmeye aday olduklarının farkında bile değiller…
ABD, Kürtleri İslam coğrafyasında kendi yanında isterken asıl maksadını gizliyor. Asıl maksadı Kürtlerin yaşadığı topraklar üzerinde petrol, doğalgaz ve su kaynaklarının olduğunu iyi bildiği için enerji paylaşımında Rusya ve Çin’e bu alanları kaptırma emelinde olmadığını Kürtlerden gizlemesi asıl maksatlarının başında gelmektedir. Bunun yanı sıra İran İslam Cumhuriyetinin İsrail’in güvenliği için tehlike arz ettiğini ve Hızbullahın da aynı kategoride değerlendirilmesi ortaya Sünni-Şii mezhep ayrımını kışkırtmasının plan ve projelerine Suudi krallığı çanak tutmaktadır.
Sünni ve Şii cepheleşmesinin ABD tarafından körüklendiği fitnesine karşı alimlerin önderliğinde yapılan açıklama ve beyanatlar ABD'nin bu emelini boşa çıkaracağı gibi Müslümanların zaferini de beraberinde getirecektir inşallah...
Hz. Peygamber (sav)’in hadisinde buyurduğu savaş bizim açımızdan Kıyamet Savaşıdır. Batılı emperyalistler bu konuları iyi inceleyip İsrail’in bu savaşta yok olmaması için İslam coğrafyasında müdahalede bulunması ilkin I. Körfez Savaşı dediğimiz Irak’ı işgal etmesi ilk adımdı. İkinci adım 2003 yılında 2. Irak işgaliydi. Üçüncü adım Suriye’nin işgaliydi. Ve Suriye işgali onların istediği gibi gitmeyeceği gün gibi aşikâr…
Ve dördüncü adımı inşallah Müslümanlar atacak...
Suriye düşerse ardından Hizbullah ve daha sonra İran’a savaş açılacağı düşüncesi İran ve Hizbullah tarafından iyi etüt ediliyor ve edilmesi de gerekiyor. Gerçekleşecek olan Hz. Peygamber (sav)’in hadisinde haber verdiğidir. Çünkü bu savaş olacak ve galip gelecek olanlarda Müslümanlar olacaktır.
Selam ve dua Allah yolunun gerçek mücahitlerine…