Doğal güzellikler eşliğinde güneş, kum ve deniz...
Sabahın ilk ışıkları denizin üzerine düşerken, kum taneleri hafifçe ısınmaya başladı. Sahilde yürüyüş yaparken ayaklarımın altındaki ince kum, her adımımda beni rahatlattı. Denizin mavisini gözlerime doldu ve hafif bir esinti saçlarımı okşadı.
Güneş yavaşça yükselirken, denizdeki dalgalardan yansıyan ışıkların parıltısı gözlerimi kamaştırdı. Tepelerde yayılmış yeşilliklerin üzerine üzerinde durdum. Yanımda taze meyveler, soğuk içecekler ve en sevdiğim kitap vardı. Sayfaları çevirirken, denizin sesi arka planda huzur veriyordu.
Öğle sıcağında denize girdim. Serin sular bedenimi sarmaladı ve tüm stresimi alıp, götürdü. Gözlüğümü taktım, suyun altında yüzerken kumlara değdim ellerimle, yosunlara dokundum, denizin berraklığını izledim ve derinliklerinde dünyasına dalıp, çıktım.
Akşamüstü güneş batarken, kumların üzerine uzadım. Gökyüzündeki turuncu ve pembe tonları, denizin sakinliğiyle birleşmesine şahit olmanın zevkine vardım. Uzaklarda yelkenli tekneleri bir süre seyrettim. İçimde bir huzur ve mutluluk hissi vardır.
Gece çökerken, uyudum bir mağrur huş içinde. Arkadaşlarıma söyledim bugünü rüyamda. İlginç ve çok güzel, hoş buldular tatil günümü. Yıldızlar gökyüzünde parladılar yine ve en karanlık gecelerimi aydınlattılar. Belki de bu anda sonsuz bir mutluluk duymuşumdur bu gecede. İnsanın yaşamak kadar güzel vakitlerindendi hani. Hep yaşamak isteyeceği.
Sabahın ikinci yarısında on bir gibi uyandığımda güneşin sıcaklığını, kumun yumuşaklığını ve denizin sonsuzluğunu hissediyordum hala.