Çok Saygıdeğer Okurlar: Boyu yere yakın çeşitli ağaçlarla kaplı bir nefeslenme ve dinlenme alanında bulunan ve dikkatimi üzerinde toplandığım bir küçük yatağı doğal taşlardan su yolunda yürüyüş yolculuğum ve merak içinde kaynağına ulaşmamın değerini sizler için yazıyorum efendim. Buyurunuz su yolunda kaynağına beraber yürüyelim;
Kapalı havada ara ara yağmur serpiştiriyor. Ağaçların arasından süzülerek sararmış ama az yeşillikli çimenlerin üzerinde adımladığım alanın içime gelen bir anlık hevesle derinliklerine iniyorum. Kuşların cıvıltıları ve yaprakların hışırtısı, doğanın güzelliklerini daha iyi görmemi ve deneyimleme yardım ediyor. Bu huzur dolu akşam üzerinin tatlılığında fark ettiğim suyun yolunu takip ederek ilerliyordum. Ayaklarımın altındaki çimenli yumuşak toprak, her adımımda hafifçe çökerken, etrafımı saran ağaçların kokusu ciğerlerimi dolduruyor.
Yolculuğumun başında, bu küçük su yolunun kaynağını görmek isteğimle takip etmeye başlamıştım. Su yatağı ince bir iplik gibi kıvrılarak ağaçlarla kaplı koruluk alanının derinlerine doğru akıyor, merakım ve heyecanımı çoğaltıyordu. Yol boyunca, suyun şırıltısı bana rehberlik ediyordu. Ağaçların dalları arasında ilerlerken, su çoğalıyor aynı sesi giderek güçleniyordu. Bu görünüm suyun kaynağına doğru yolda olduğumun bir işaretiydi.
Beklediğim gibi bir süre sonra da su yolu genişlemeye ve suyun akışı hızlanmaya başladı. Ağaçların arasından süzülen koyu beyaz gün ışığı suyun yüzeyinde parıldıyordu. Derken, suyun çıktığı yere vardım. Karşımda, kayaların arasından fışkıran berrak bir kaynak suyu vardı. Su, kristal berraklığında ve serinletici bir şekilde akıyordu. Kaynağın etrafında, doğanın tüm renkleri bir araya gelmiş gibiydi; Yeşil bitkilerin koyu tonu, yaprakların biraz soluk biraz canlı renkleri ve de suyun berraklığı, adeta bir resim tablosunu andırıyordu bana.
Suyun kaynağının başında durup, bir güzel ellerimi ve yüzümü yıkadım ayrıyeten iki yüz santime kadar yukarıya sıçrayan suyun serinliğinde boyun ve baş bölgemi bir iki dakika ıslatarak keyfini sürdüm. Bu anlarda insani doğanın saf güzelliği ve huzurunu duyumsamak şahane bir duyguydu. Suyun çıktığı bu yer, sanki bir yeryüzü cennetin köşesiydi. Beş dakikalığına da olsa bunları hissettim. Ve burada, doğanın kucağında, suyun hayat verdiği bu yerde, zaman beni zevkle büyülemişti.