ABD’nin yeni Afgan politikası
Afganistan’da son dönemlerde tespit edilen ve yüksek teknolojilerde kullanılan üç trilyon dolarlık lityum ve benzeri maden yatakları, Capitol Hill’in, yeni tahkim stratejisinin temel nedeni sayılan; ‘Amerikan çıkarları gereği olan her şey iyidir’ geleneksel Amerikan politikasının pragmatik bir yaklaşımla kartları yeniden karmasını gerekli kıldı.
Özellikle lityum maden yataklarının Gazne, Herat ve Nimroz gibi sorunlu kentlerde yer alması ABD’nin stratejik manevralarını daha anlaşılır kılmaktadır. Gazne, büyük ölçüde Taliban’ın en güçlü olduğu kentlerin başında yer almakta olup, Herat ve Nimroz ise şiddetli çatışmaların yaşandığı kentler olarak ön plana çıkmaktadır.
Özellikle Rusya’nın Taliban ile yakınlaşması ve Pakistan’ın da ABD’nin tüm uyarılarına karşın Taliban’a karşı yeterli güvenlik önlemi alamaması savı üzerine Pakistan Başbakanı Nevaz Şerif’in görevden alınması süreci bu amaca matuf olarak hızlandırmış oldu. ABD, Pakistan üzerindeki baskıyı artırmak için farklı metotlar üzerinde çalışırken, Rusya ve özellikle Çin’in olası lityum yatakları üzerindeki ekonomik düşüncelerini de bertaraf etmeye çalışmaktadır.
Afgan-Sino yakınlaşması, Mes Aynak’taki bakır yataklarının çıkarılması sırasında özellikle Budizm kalıntılarının (relics) güvenli bir bölgeye taşınması konusunda Eşref Gani’nin tutumu, Kabil-Beijing arasındaki yakınlaşmayı daha da güçlendirdi. Mes Aynak’ın Afgan Güvenlik güçleri ile Taliban arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı Logar’a yakın olması ve Taliban yetkililerinin Çinlilere, bakır alanlarının çatışmalardan etkilenmeyeceği güvencesini vermesi, ABD yönetimini lityum konusunda daha da büyük bir telaşa sevk etti.
Bunun üzerine Başkan Trump,16 yıldan beri devam etmekte olan savaşta Obama yönetiminin geri çekilme kararının aksine, Afganistan’dan geri çekilmemek için maden yataklarının güvenliğini gerekçe olarak ortaya koyması tesadüfî olmasa gerek.
Trump, Michael N. Silver’i haftalar öncesinden Afganistan’a göndererek, yüksek teknolojilerde kullanılan nadir yatakların çıkartılması ve işletilmesi konusunda Afgan yetkililerle yakın ilişki kurmasını sağladı.
Bu arada, Afganistan konusunda Başkan Trump’a gayri resmi danışmanlık yapan milyarder finansör Stephen A Feinberg’ın, sahibi olduğu ve askeri ihale işleriyle faaliyet gösteren Dyn Corp International vasıtasıyla Taliban’ın kontrolü altındaki bölgelerde yer alan madenlerin güvenliğini sağlayabileceğini ifade etmesi, ABD’nin Afganistan konusundaki hassasiyetini ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır.
Aslında 2006 yılında George W. Bush döneminde, Afganistan’ın maden yatakları havadan yapılan incelemeler sonucunda önemli ölçüde tespit edilmişti. Son dönemlerde yapılan araştırmalar sonucunda bulunan yeni madenler ve ABD Başkanı Trump’ın Amerika’yı yeniden en büyük global aktör yapma isteği, Afganistan’da kalıcı olmasına en büyük nedeni oluşturmuştur.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Afganistan ve Pakistan özel temsilciliğini birkaç ay öncesine kadar yürüten Laurel Miller, Başkan Donald Trump’ın Afganistan’daki maden alanlarına açıktan olan ilgisinin güvenlik ve istikrarsızlık açısından birçok sorunu da beraberinde getirebileceğini ifade ederek, ABD’nin Afganistan’daki varlığının salt maden yataklarına yönelik olduğunun ortaya çıkmasıyla ülkenin yeni bir kaosa sürüklenmesinin kaçınılmaz olabileceğinin altını çizmesi dikkat çekicidir.
ABD, Afganistan’da zengin ve stratejik madenlerin kontrolden çıkabileceği endişesiyle hareket ederek, yeni kargaşa ortamları yaratarak 3 trilyon dolarlık ekonomik nüfuz alanını kontrolü altında tutmayı hedeflemektedir.
Kuşkusuz ABD Başkanı Trump’ın, Afganistan’a yeni kuvvet gönderme kararı bu ülkede huzur ve istikrarın tesisine yönelik olmaktan uzak ve yalnızca ticari kaygılarla, madenlerin Çin veya Rusya’nın kontrolüne geçmesini önlemeye yöneliktir.
Amerika’nın bu tutumu, Afganistan’da sorunların yeniden alevlenmesi ve telafisi mümkün olmayacak olan yeni sorunları da beraberinde getirecek bir çığ etkisi (snaw-balleffect) yaratması da mümkündür.
Son dönemlerde, Pakistan’ın sürekli imlenmesi ve Afganistan-Pakistan arasında kaosa yönelik kargaşa ortamının hızlandırılması, amacı önceden belirlenmiş bir senaryonun ‘çekim düzleminde’ (filming platform) uygulanması olsa gerek.