Geçtiğimiz haftanın önemli konularından biri de Kürdistan kavramıydı. Kürdistan kavramı üzerine oldukça sert tartışmalara şahit olduk. Türk ve Kürt milliyetçileri, kendilerinin kullandıkları fakat, başkalarının kullanmasından da rahatsız oldukları ırkçı kavramlar üzerinden birbirlerini faşist olmakla suçladılar.
PKK’nın HDP Eş Genel Başkanı olarak atadığı Kayyumlardan Sezai Temelli, 31 Mart Yerel Seçimleri için "Kürdistan'da kazanacağız, Batı'da AKP ve MHP'ye kaybettireceğiz!" dedi.
Buna sert bir şekilde cevap veren Devlet Bahçeli, "Türkiye'de Kürdistan diye bir yer yoktur. Tarihin hiçbir döneminde de olmamıştır." dedi.
Aslında tam da istenen budur. Türkiye’yi; Türkistan ve Kürdistan olarak en az 2 parçaya bölmek. PKK (HDP), sanki Türkiye, Türkistan ve Kürdistan olarak 2 parçaya bölünmüş gibi hareket ediyor. HDP üzerinden PKK’yı aklayanlar da Türkistan-Kürdistan bölünmesinin değirmenine su taşıyorlar.
***
Kürdistan ve Türkistan parti ismi olarak kullanılabilir mi?
Kürdistan kavramı da Türkistan kavramı da parti ismi olarak kullanılmamalıdır. Çünkü İkisi de ırkçılık ifade eder.
Yani; ne Türkistan Özgürlük Partisi ne de Kürdistan Özgürlük Partisi adında parti olamaz. Olursa; ırkçı/faşist ve bölücü parti olur. Irkçılığı savunmak bir düşünce değildir. Hem ırkçılığı-faşizmi eleştireceksin hem de kurduğun parti isminde (Türkistan/Kürdistan/Lazistan/Arabistan) ırkının adını kullanarak ırkçılık yapacaksın.
***
Partiler kapatılmamalı isimleri değiştirilmeli
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Kürdistan adını kullanan, Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) hakkında kapatma davası açtı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame Anayasa Mahkemesi tarafından da kabul edildi. Adında ‘Kürdistan’ ifadesi bulunan siyasi partilere, 23 Ocak'ta Anayasa Mahkemesi tarafından gönderilen resmi yazıda 30 gün süre verildi. Kapatma davası açılan PAK, Diyarbakır'da parti yöneticileri ve diğer partilerin temsilcileri ve üyelerinin de katıldığı basın açıklamasıyla kararı eleştirdi. Basın açıklamasını okuyan PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan kapatma davasına tepki gösterdi.
Özçelik, “… Kürt milletinin, Kürdistan'ın yasal ve anayasal olarak kabul edildiği bir süreç başlatılmak zorundadır. … Ne yapalım? Bütün Kürtlerin yönü şiddete, bütün Kürtlerin yönü dağa mı yönlendirilmek isteniyor? Türkiye bu siyasetten vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı. Kapatma davaları karşısında geri adım atmayacaklarını vurgulayan Özçelik, parti ismi ve tüzüğünü değiştirmeyeceklerini de söyledi.
Bir Kürt olarak PAK’a önerim, ırkçılığı bırakmaları ve partilerinin ırkçı ismini değiştirmeleridir. Kripto faşistlik yaparak, ırkçılık yaparak siyaset yapılmamalı. Irkçı/faşist kavramlarla partiler kurulmamalı. Kürtlerin adını kullanarak, Kürtleri istismar ederek bir yere varılamaz. Kürtler ne çektiyse Kürt ırkçıları yüzünden çekmiştir. Kürt adını, Kürdistan (ırkçı) kavramını kullanarak istismar etmeyin.