Sevgili dostlarım sizleri muhabbetle selamlıyorum...
Bu yazımızda malesef haber kanallarında adına tek kelam edilmeyen
Doğu Türkistan'daki dindaşlarımızın, soydaşlarımızın yaşadığı soykırımı yüreğimizin acımasına rağmen kelimelere dökeceğiz...
Çin Kominist rejiminin özerek bölgesi olan Doğu Türkistan halkına yapmış olduğu insanlık dışı uygulamaları soykırıma kadar gitmektedir.
Dünyanın her zaman ki gibi mazlum coğrafyalarını görmezden gelirken acı ama gerçek Türkiyedeki ulusal basının hiç deyinmemesi seslerini duyurmaması "Müslüman Anadolu " halkını derinden yaralamamaktadır...
Sosyal medya üzerinden duyarlı insanlar ve coğrafya ile ilgili faaliyetler gösteren stkların dışında hiçbir yayının yapılmaması yürekleri yakmaktadır..
Doğu Türkistan'a İslami Faaliyetlerin durdurulması namazın ve oruç’un yasaklanması, küçük çocukların Çinli ailelerle büyütülmesi, Doğu Türkistan ailelerin içlerinde zorunlu olarak Çinlilerin yerleştirilmesi, Örf, adet ve geleneklerini yaşanmasınının yasaklanması gibi uygulamalara maruz kalmaktadır...
Tabi bunların dışında kendilerine tehdit unsuru olarak gördükleri mazlum insanları Nazi Kamplarından farksız esir kamplarında tutuklamaları türlü türlü işkencelerle kadın erkek yaşlı çocuk demeden katliam yapmaları, tecavüzler şehit ettikleri insanların organlarını satarak 21.yüzyılda insanlığın öldüğünü belgelemektetir...
Doğu Türkistan Müslüman ve Türk kimliğinden dolayı bu çağda zülme
uğrayan toplumdur...
Tüm dünyanın üç maymunu oynadığı
Faşist Çin'in kendi iç meselesi olarak gördüğü Doğu Türkistanlı mazlumları terörist olarak görmektedir...
Doğu Türkistan
Küçük çocukların sokak ortasında cani Çin polislerinin dayaklarına maruz kaldığı, Kadınlarının zorla inançlarına ters olan elbiselere giyinmeye zorlandığı,
Din alimlerinin ve kanat önderlerinin esir kamplarında açlık ve işkencelerle zindanlarda ölüme terk edildiği yerdir !!!
Dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işleniyor lakin gözleri olupta görmeyenler, kulakları olup işitmeyenler, dili olup konuşamayanlarda var...
İşte bu zülümden kaçıp sığınanacakları güvenli yer olan Türkiye geliyorlar...
Devletimizin ve Stklarımızın destekleri ile hayata tutunma yaşadıkları travmaları yenmek için mücadele veriyorlar...
Bu insanlara toplum olarak elimizden geldiğince destek olmalı yaralarını sarmalıyız...
Onlar bizim "Ata Topraklarının" canları ve malları pahasına bekçiliğini üstlenmişlerdir...
Lakin burada enteresan bi durumda daha var doğrusu ulusal basınımızın ayıbınıda gözden kaçırmak istemiyorum yazımın İçerisinde defalarca vurguladığım Faşist Çin rejiminin İnsanlık Suçu işlenmesine rağmen malesef Türkiyedeki haber kanalları ve siteleri Çindeki Buz Festivaline gösterdikleri ilgili bu kanayan yaraya göstermemesi hiçbir televizyon programında tek kelime edilmemesi bir soydaş ve müslüman olarak insanın kanına dokunuyor...
Zülümden kaçarak Türkiye sığınan insanların seslerini duyurmak için Çin Konsolosluğu önündeki eylemlerde malesef emniyet güçlerimizin hafif çaplı müdahalesine maruz kalkmaktadırlar...
Ve son olarak yaş aralıkları 60_70'i bulan Doğu Türkistanlı dedelerimizin 16-17 günü bulan yorucu "İnsanlık Yürüyüşü" neticesinde Sayın Cumhurbaşkanımıza konuyu arz etme niyetinde iken Ankara'ın girişinde emniyet güçleri tarafından durdulmuştur yürüyüşün yasal izinler çerçevesi doğrultusunda olmadığı için lakin emniyet müdürü olduğu söylenen kişinin sosyal medya yansıyan görüntülerdeki hal ve tavrı toplum olarak hoş görülmemiştir...
Sözlerime son verirken Sayın Devlet Başkanımızdan bu konu ile alakalı uluslararası platformlarda bu zulmün bitmesi için gereğini yapacağını umud ediyorum..
Ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin, borç alışverişleri, ticari anlaşmalar aynı dine ve aynı soya mensup olduğumuz insanlarımız için susmamıza ve görmezden gelmemize engel olmasın !!!
Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” Hadis-i Şerif ışınığında hareket etmeyi Rabbım bizlere nasip eylesin inşallah...
Selam ve dua ile...