MUTAHHAR ŞEHR-İ DİYAR-I BEKİR’DEN ERBAKAN RÜZGARI GEÇTİ
Ortadoğu ve Güneydoğu için yıllardan beri kuvvet dengelerinin egemen korelasyonları ile yazılıp çizilen senaryolar büyük ölçüde belirsizlik rüzgarlarının esmesine neden olmuştur.
Kuşkusuz bu belirsizliklerden en fazla nasibini alan illerin başında Diyar-ı Bekir gelir. İstikrar ve güven ortamına susamış metruk bir belde görümü ile son yıllarda büyük bedeller ödeyen bu tarihi mekan ,adeta Diyar-ı Bekir, Diyar-ı Mudar ve Diyar- Rabia saç ayağında geçmişini bir başka ifadeyle fütuhatını gerçekleştiren Hz. Ömer (R.A.) Hazretlerinin müstesna komutanı ve fatihi sahabeden İyâz b. Ganm b. Züheyr el-Fİhrî’yi arıyor gibi sessiz bekleyişini sürdürüyor hissi veriyor insana.
İşte bu noktada, Diyar-ı Bekir geçmişteki o şanlı tarihini çağrıştıracak önemli bir çıkış yolu ararken, Dr. Fatih Erbakan, uçağın penceresinden Diyar-ı Bekir’in mümbit topraklarına gözü dalmış halde bakıyordu. Derken, uçak hostesinin; “ Diyarbakır Havalimanına iniş için alçalmaya başlıyoruz!..” anonsuyla birlikte yan koltukta oturmakta olan eski devlet bakanı , Prof.Dr. Sacit Günbey ile Diyar-ı Bekir’in bu verimli toprakları üzerine kısa bir fikir teatisinde bulundu.
Lise yıllarında öğrenci iken, Erbakan Hocamızın Dilan Sineması’nın yazlık kısmında verdiği “İlim ve İslam” konulu konferansını izlemek üzere Mardin’den Diyarbakır’a gitmiştik. Bu konferansı Dr. Fatih Erbakan başkanımıza anlatırken, eski bakanımız Prof.Dr. Sacit Günbey de aynı toplantıya kendisinin de dinleyiciler arasında bulunduğunu ifade etti. Derken uçak perona yaklaştı ve hızlıca uçaktan indik. Diyar-ı Bekir’in ahde vefa timsali insanları büyük bir heyecanla Dr. Fatih Erbakan’ı bağırlarına bastılar.
Yıllarca Erbakan Hocamıza yapılan o büyük tezahürat ve sevgi gösterisinden hiçbir noksanlık olmadığını görünce heyecanımız bir kat daha arttı. Araçlara binip doğruca İç Kalede Oğrun Kapının güneyindeki burcun kenarında yer alan Hz. Süleyman Camii ve şehit sahabe türbelerini ziyaret edip, iftar programının yapılacağı salona gittik. Salonda Diyar-ı Bekir’in önemli kanaat önderleri , alimleri, vatandaşlar ve civar illerimizden bu tarihi güne tanıklık etmek üzere Diyar-ı Bekir’e akın akın gelen Erbakan Vakfı mensupları ve vatandaşlar heyecana ortak oldular.
Dr. Fatih Erbakan başkanımıza karşı ortaya konan teveccüh Diyar-ı Bekirli kardeşlerimizin Erbakan’a olan sevgilerinin bir tezahürü sonucu idi.
Dr. Fatih Erbakan başkanımız, akıcı konuşmasıyla, bölge kardeşliğine ve Diyar-ı Bekir’in İslam tarihindeki yerine önemli vurgular yaparak adeta gönülleri fethetti.
Sahur sonrası, Diyar-ı Bekir Ulucami’de eda edilen sabah namazındaki manevi iklim, caminin taş duvarlarını süsleyen “palmet kûfi” hattı içerisinde yankılanan Diyar-ı Bekir’e özgün Kuran-ı Kerim tilaveti, hepimizin kalbinde derin izler bıraktı. O manevi atmosferde kendimizi Mescid-i Aksa’da hissettik.
Diyar-ı Bekir İftar Programı ile bizleri bir araya getiren Erbakan Vakfı Diyarbakır Başkanı Sayın Dr. Sabih Dallı Bey ve yönetiminin mükemmel bir organizasyon ile bu kusursuz ve tarihe not düşülecek buluşmayı gerçekleştirmelerinden dolayı kendilerine en içten teşekkürlerimizi özellikle ifade etmek isteriz.
Saygılarımızla