Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. KÂMİL ÇAKIR
  3. SİYASETE BULAŞAN KAN
Yayınlanma: 29 Mayıs 2020 - 20:07

SİYASETE BULAŞAN KAN

29 Mayıs 2020 - 20:07
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
SİYASETE BULAŞAN KAN
KÂMİL ÇAKIR

Her zamankinden farklı bir hareketlilik vardı adada. Askeri jip gidip geliyor, askerler telaş içinde koşuşturuyor, küçük bir torpido açık denizde bekliyor, havada dağınık bulutlar dolaşıyordu. Cezaları müebbet hapse çevrilmiş mahkûmlar kaldıkları koğuşta neler olduğunu anlamaya çalışıyor, birbirlerine bunun sebebini soruyorlardı.  Herkesin aklında o soru. Acaba bugün mü?
Küçücük bir oda. Odanın bir yanında somyasız, telli demirden siyah bir karyola. Diğer yanında dört ayaklı, çekmeceleri olmayan tahta bir masa. O masanın yanında iki sandalye. Köşede yine tahtadan ufacık bir dolap. Gecenin yorgunluğunu henüz üzerinden atamadan, eskiden olduğunun biraz dışında, sakince açıldı kapı. O güne kadar hakaret dolu tavırlarla yanına gelenler, bu sefer beceremedikleri bir nezaketle odaya girdiler. İki dilim kızarmış ekmekle peynirden oluşan kahvaltısını getirip, iştahı iyiden iyiye kesilmiş mahkûma göstermelik bir saygı ile sundular. Her gün göğsünde sigara söndürdükleri bu kişiye bu günkü özel hizmetin nedeni ne idi acaba? 
Kalabalık bir doktor grubuyla odaya girenler istihzai bir gülümsemeyle baktılar mahkûma. Başlarındaki profesörün kontrolündeki bu doktor heyeti, bir zamanlar halkın %60 çoğunluğunun tercihiyle koca bir ülkeye başbakan olmuş bu kişinin sağlığına böyle ehemmiyet göstermemişlerdi. Her biri ihtisas sahasına göre sırayla muayene etmeye başladır mahkûmu. Kalbini dinleyen Doktor “Kalp Sağlam” raporunu vermişti muayeneden sonra. Atışların her birinde milyonlarca kalbin hüznünü belli ki duymamıştı. Bir başka doktor nabzını tutup tansiyon aletiyle ölçüm yapıyordu. Hangi alet ruhlarda kopan fırtınanın büyüklüğünü ölçebilirdi ki. Ağzını açtırıp, boğazını muayene eden bir diğeri aylarca orada düğümlenen kelimeleri okuyamamıştı ki “Normal” raporunu yazıvermişti. “Heyetimizce sağlam görülmüştür” raporu ile “İdam edilmesinde bir sakınca yoktur” ibaresi aynı anlama geliyordu, biraz sonra dünyevi ihtirasları uğruna öldürecekleri, milyonlarca vatandaşın sevgilisi olmuş kişi için. Masum olup olmadığına değil de sağlıklı olup olmadığına dikkat ediyorlardı her nedense. Sıhhi durumunun tamamen normal olduğu raporu verenler de biliyordu bunun normal olmadığını.
Teğmenlerin huşuneti eşliğinde, masum ve ıstıraplı, eli süngülü yirmiden fazla Mehmetçik koridorlara dolduruldu ve kapılar tutuldu. Ellerinde tomsonlarla koğuşların içine giren teğmenler pencereden dışarı bakılmamasını ve herkesin yataklarına çekilmesi tebligatını haşin bir emirle yağdırdıktan sonra mahkûm başsavcının yanına getirildi. Başsavcı O’nu konuşturmak için elinden gelen ne varsa yaptı ama nafile. Parmak uçları birbirine dayalı iki elinin boşluğunu kalp şeklinde belirten, o maverai çapta dalgın ve ezgin adam, diliyle susuyor ama halini sadece onu en iyi anlayan Rabbine arz ediyordu.
Ada kumandanının emriyle koyu renk takım elbisesini beyaz gömleğinin üstüne giydi. Kravatını taktı. Ayakkabılarını giydi ve kendisini son yolculuğa çıkaracak olan heyeti beklemeye başladı usulca. Henüz kendisine bir şey söylenmemişti ama o her şeyi çok iyi tahmin ediyordu. Bu hazırlık son yolculuğun hazırlığıydı belli ki. 16 ay gibi uzunca bir aradan sonra ilk defa kucaklaşacaktı eskiden her gün iç içe olduğu doğanın güzellikleriyle. Ama elleri kelepçeli olduğu için onu da başaramamıştı. Sonbahara yönelmiş doğanın yüzüyle yüz yüze gelmekte çok önemliydi bu durumda. Gece ile gündüzün farksız yaşandığı onca günden sonra bu günün 17 Eylül olduğunu  zor da olsa tespit edebilmişti hafızasında. Aylarca fiziki ve ruhi işkenceden bitap düşmüş  vücudun değil kaçmaya, yürümeye bile takati yokken, ellerine vurulmuş kelepçe, kana susamışların kinlerini ortaya koyuyordu. 16 ay kaldığı Yassıada’dan ayrılırken kendinden önce alınan ve geride kalan  arkadaşlarını düşündü. Hiç birinden haberdar edilmemişti. Acaba ne halde idiler?
Silahların gölgesinde yaşayan sözde kahraman efendilere “Sizlere dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Dirimden korktunuz ama şimdi ölümüm sizi ebediyete kadar takip edecek ve bir gün silip süpürecektir.” Mesajını göndermeyi de ihmal etmemişti.
Havada kendilerine eşlik eden martıların kanat sesleri ve bindikleri hücumbotun, suları yara yara giderken çıkardığı seslerin eşliğinde yol alırken, yine de ülkesini düşündü yolculuk boyunca. Yarım kalan yatırımlar, kalkınma hamleleri, yaklaşan seçimler, İsmet Paşa ile eski didişmeleri, Cumhurbaşkanına sunduğu ve kabul edilmeyen istifaları, zamanında alınmayan siyasi kararlar, 9 subay olayları, Mit’in niçin ihtilali haber vermeyişi gibi onlarca konu ve olay geçiverdi gözlerinin önünden bir film şeridi gibi. En son Atatürk’ün “En dikkatli olacağımız husus ordunun siyasete bulaşmamış olmasıdır.” sözü geldi aklına, elleri kelepçeli, askerlerin kontrolünde seyrederken denizde. Galiba biraz geç kalınmıştı.
2 km geriden gelen başka bir hücumbotun eşliğinde  İmralı’ya gelinmişti. Zaman gün ortasını gösteriyordu. Telkin için bir hoca bulundu ama yalnız görüşmelerine “yasak” diye müsaade edilmemişti. Son sözlerini kâğıda yazmak isteyince son kez kelepçeleri çözüldü ve titreyen parmaklarından şu cümleler döküldü beyaz  kâğıda. “Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletime ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum. Kimseye kırgın değilim. Darbe ile alaşağı edilmiş ve idam için her türlü hilenin kurulduğu mahkemelerde, işlemediği suçlardan idama mahkûm olan kişinin, idam sehpasının dibinde bile ülkesinin bekasını talep etmesi manidardır.
İdam için hazırlanmış beyaz gömleği giydi. Elleri tekrar kelepçelendi. Her iki yanında gardiyanlar olduğu halde cezaevinin ortasına kurulu darağacına doğru her zamanki zarif yürüyüşü ile gayet metanetli bir eda içinde yürümeye başladı.  Bir an durdu ve ufuklara doğru son bir bakışla baktı ve hafifçe göğüs geçirdi. Kelepçeli elleri son bir kez duaya kalkar gibi oldu. Aylardır yorgun olmasına rağmen yürürken kendisini sürükler gibi çekiştirmeye çalışan kişiye “Dokunmayın! Ben kendim giderim” diye karşılık verdi. Tarihe not düşmek için fotoğrafçılar deklanşöre bastı. Dilinde Kelime-i Şehadet terennümleriyle halkın sevgilisi, sevgilisine, yaratanına gidiyordu.
Yargılandığı konularda masum olduğunu yargılayanlar da en az kendisi kadar iyi biliyorlardı. Ama onu yargılatan iradenin arzusu bu yönde idi. Çünkü ondan ve onun temsil ettiği anlayıştan kurtulmak ve bir daha dirilmemek üzere tarihe gömmenin yolu bir zamanların kudretli adamının idamından geçiyordu.
Sehpaya çıkarıldı. Sandalye üzerinde ayakta bekletildi. Cellat, hazırlığına başladı ve ipi huşunetli bir eda ile boynuna geçirirken uzun zamandır ilk defa ondan bir söz duyuldu. “Dur.” Herkes sustu. Sadece O’nun dudakları kıpırdıyordu. Bir, belki iki veya üç dakika öylece okudu. Ne okuduğu belli değildi ama tam bir ulviyet ve teslimiyet içinde Allah’ına yöneldiği besbelli idi. Cellat sehpadan uzaklaştı. Savcının cellada işareti ile ayaklarının altındaki sandalye çekildi ve…
Boşlukta sallanan bir ülke…                                         
 
                                                                                              
 
 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Toplumların zehri: Yozlaşma… - 02 Mayıs 2024
  • BİR KİTAP DA BENDEN - 14 Haziran 2023
  • SABIR - 31 Mayıs 2023
  • GERÇEK YİĞİTLİK - 27 Nisan 2023
  • GERÇEK YİĞİTLİK - 26 Nisan 2023
  • HAK VE ADALET - 19 Nisan 2023
  • VELÎ VE REFÎK - 12 Nisan 2023
  • HER İŞİN BAŞI - 05 Nisan 2023
  • EN GÜZEL MİRAS - 15 Mart 2023
  • OLACAĞI BUYDU… - 09 Mart 2023
  • ALLAH'IN SEVDİĞİ KULLAR… - 02 Mart 2023
  • SÖZ OLA… - 23 Şubat 2023
  • YER SARSILDI, BİZ SARSILMAYALIM! - 16 Şubat 2023
  • KANAAT - 22 Aralık 2022
  • Yedi güzel haslet… - 08 Haziran 2022
  • Bir ömrün serencamı - 19 Mayıs 2022
  • RUHUMUZDA RAMAZAN - 30 Nisan 2022
  • GUFRAN AYI - 06 Nisan 2022
  • KAR DEYİP GEÇMEYİN! - 30 Ocak 2022
  • VÜCUTTA BİR ET PARÇASI… - 13 Ocak 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
Köşe Yazarları
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
Ahmet CEKİN
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
AFET VE ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
Şener MENGENE
AFET VE ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
Abdullah TAŞKIN
Abdullah TAŞKIN
EHLİ KÜFFAR CESARETİNİ MÜSLÜMANLARDAN ALIYOR
Etem Sevik
Etem Sevik
Mevsimlerin hava akımları, geçişkenlikleri ve özellikleri…
Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
Galip İLHANER
Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
Hasan ERDOĞAN
Hasan ERDOĞAN
Hayırlı olsun yeni yılımız 1447
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
İSRAİL, SEN VİCDANSIZSIN! ARAP DÜNYASI, SİZ DE UTANMAZSINIZ!
Ebru ÖZTÜRK
Ebru ÖZTÜRK
BABALAR GÜNÜ
GÜLNAZ KAYNAK
GÜLNAZ KAYNAK
İSRAİL'İN İRAN 'SALDIRISI
Cüneyt TÜZEL
Cüneyt TÜZEL
ABUZER'İN SUÇU NE?
ALEYNA KOCABIYIK
ALEYNA KOCABIYIK
Kalbin Pusulası: Evliliğe Giden Yolda Kaygılarla Yol Almak
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Sibel Arslan
Sibel Arslan
Türkiye İmalat Sektöründe Durgunluk Sinyalleri: 2025 Şubat Ayı, 2024'e Göre Nasıl Değişti?
 Atilla Mehdigil
Atilla Mehdigil
Hayranım şu Ramazan'ın bereketine
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
YARGI SİSTEMİMİZDEKİ GÖZALTI SÜRELERİ, HUKUKSAL REFORMLAR VASITASI İLE İYİLEŞTİRİLEBİLİR Mİ?..
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
Doğan Bekin
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
SUAT GÜN
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
Meryem Özdemir
Meryem Özdemir
ÇİFTLER ARASI DUYGUSAL YAKINLIK KURMADA İLETİŞİMİN ÖNEMİ
Emrah POLAT
Emrah POLAT
Yoldaki İşaretler (Davet ve Cihat)
"Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
Tarık Sezai Karatepe
"Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
Nedim ODABAŞ
Nedim ODABAŞ
"Yarın Hak'kın divanına varınca" ne diyeceksiniz?
Toplumların zehri: Yozlaşma…
KÂMİL ÇAKIR
Toplumların zehri: Yozlaşma…
Ahmet Alparslan Rufai
Ahmet Alparslan Rufai
KAMUOYUNA DUYURU VE TEŞEKKÜR...
Davut İZOL
Davut İZOL
GÜZELLİK UĞRUNA ÖNEMSENMEYEN SAĞLIK
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
BİR DAVA ADAMI OLARAK HASAN BİTMEZ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
HAKAN BERKTAŞ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Fehmi DEMİRBAĞ
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
Özkan Sapsağlam
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
 Türkan Çiğdem
Türkan Çiğdem
TOPLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN DİNAMİKLER
Yasin Aktay
Yasin Aktay
Umman ve Yemen'den Türkiye'ye bakış
Şenay Tek
Şenay Tek
"MEYDAN-I OKUMAK"
Sabri Gültekin
Sabri Gültekin
Bu şarkının 'hikâyesi' eksik
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
İsmail Soner SEKMAN
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
Çok Okunan Haberler
Rafet Orhan'dan Yürekten Çağrı:
Rafet Orhan'dan Yürekten Çağrı: "Kulübümüzü Birlikte Yöneteceğiz"...
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek...
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan Leman Dergisi Skandalına Sert Tepki
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan...
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki:
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki: "Mizah Değil, İslam'a...
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal Hamle:
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal...
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni Yıl Mesajı
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni...
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür ve çizeri Doğan Pehlevan’a tepkiler büyüyor
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür...
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek Yürek
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek...
Küçükçekmece Sinopspor’da Olağanüstü Kongre Coşkusu: Rafet Orhan Güven Tazeledi
Küçükçekmece Sinopspor’da Olağanüstü Kongre Coşkusu: Rafet Orhan...
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki:
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki: "Peygamberimize Yapılan Hakaret Bu Milletin...
İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkan Adayı Mustafa Soydan'dan Küçükçekmece Belediyesi'ne Ziyaret:
İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkan Adayı Mustafa Soydan'dan...
Ana Sayfa
DÜNYA
GÜNDEM
SİYASET
EĞİTİM
SAĞLIK
OTOMOBİL
MEDYA
EKONOMİ
EMLAK
İSLAM
SPOR
MAGAZİN
TEKNOLOJİ
KÜLTÜR-SANAT
ACI GERCEKLER
TÜRKİYE
BİYOGRAFİ
AİLE ve YAŞAM
BELEDİYELER
RÖPORTAJ
YEMEK
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ibrshop.com

Yazılım: Tumeva Bilişim