Bir Arap atasözü derki; el hain ma iflah. Bu demektir ki, bir insanın ruhuna ihanet cürmü nakşetmişse ve bunu da bütün yaşam alanlarında rahatlıkla sürdürüyorlarsa, o da yetmezmiş gibi her türlü bedbahtlığı da kendine şiar edinmişse ve bu öz karındaşımız dahi olsa, ondan kardeşlik beklemek düşmandan aman dilemek gibi olur demektir.
Hatta bu uğurda ölen öz kardeşimiz bile olsa, o kardeş değil ancak leş olur. Onun için böyle hainlere bırakın rahmet okumak, ancak ve ancak lanet okumak gerektirir. Zira bir insan ihanet zehrini ballı şerbet gibi içiyorsa, bırakın ondan kardeş falan olmayı, kapımızın eşiğinden dahi geçirmeyiz evelallah. Çünkü böylelerin ne dini, ne mezhebi ve ne de meşrebi vardır. Hatta ve hatta, bu ihanet hükmünü kendine hak görenin ırkı dahi yoktur. Çünkü bunlar, kendilerinden başkasını tanımaz ve bilmezler...
“Rahmetullahi aleyh, cennet mekan merhum Hacı Muhsin Yazıcıoğlu’nun da dediği gibi, “Vatan Aşkı Maya Gibidir. Sütü Bozuk Olana Tutmaz” diyen koca Reis’i Rahmetle yad ederek minnetle anıyorum. Bu vesile ile bütün şehitlerimize rahmet olsun diyorum. Cenab-ı Allah, cümlesinin ruhunu şad, derecelerini ali eylesin.”
Bakınız, kim ki bu cennet vatanımıza, bayrağımıza ve dinimize, milli ve dini değerlerimize saygısızca alçalarak dil uzatırsa, resmen namus düşümü hükmündedir. İşte tamda bunun için bizimde böyle beynamuslarla hiç işimiz olmaz ve olmamalı da. Çünkü böyle hainlerin hem Allah katında ve hem de insanlık nezdinde hiç bir yeri yoktur. Hele bir de bakarmısınız şu necasetli ağızlara, sürekli ağızlarında daima lağım gibi küfür akarken ve bu necislerin her fırsatta da dini Mübin olan İslam dinimizin anayasasına, yani şeriatı Muhammediye ye saldırmaktalar. Onun için böyle münafıklardan ve fasıklardan din kardeşliği hele hiç olmaz...
Bakın ey efendiler! Bir insanın etnik kökeni ve dini, ırkı, mezhebi ve meşrebi her ne olursa olsun, hiç fark etmeksizin yaşadığı o ülkenin milli ve manevi değerlerine saygı göstermek zorundadır. Keza bu her dinde de böyle olduğu gibi şeriatı Muhammediyede de böyledir. Aksi halde bu ve buna benzer her türlü davranış, isyan hükmünde olur. Onun için bazen beşeri sistemin hukuk mizanterinde cezai müeyyideler caydırıcı olmasa dahi, bir insanın iman şuuru sağlam olduğu sürece o insanın imanına asla zeval getirmeyeceği gibi, yaşadığı toprakların bütün değerlerine saygılı olurlar...
Gerçi bizim ülkemizdeki cezai şartlar biraz daha ağır ve ya kısasa kısas hükmünde olsa, hiç bir iblisane güruh bu kadar başı boş yaşamazdı. Aslına bakacak olursak, biz Müslüman Türk milleti olarak bırakın değerlerimize dil uzatana müsamaha göstermeyi, eşiğimiz deki pabuca dahi göz dikenin gözünü çıkaracak kadar dik duruşlu ve kararlı bir millet olduğumuz gibi, hiç bir müsamaha da yer vermeyiz. Zira hukuk cenahında olan bu kadar özgürlük, ziyadesiyle fazla gelmektedir...
Bakınız, bunlar daha düne kadar ezanı Muhammedi ıslıklarla susturmaya yeltenmediler mi ? Diğer yandan eşcinselliği dahi meşru bir halmiş gibi gösteren şu bozuk zihniyet, şimdide hiç utanmadan sıkılmadan istismar üzerinden meydanlara çıkıp ahlaktan dem vurmaları ne kadar manidar değil mi ? Bunca olan biten bütün rezilliğide, özgürlük ve demokrasi adına yapıyorlar. İla ahiri kelamımızın son hulasası olarak Allah, böyle zalimlere hiç bir şekilde fırsat vermesin. Aksi halde bu millet nasıl ki bir yüz yıl uyutulduysa, bir yüz yıl daha uyutulacaktır. Onun için çok ayık olmamız lazım, çok çalışmamız lazım ve bütün dini ve milli değerlerimize sahip çıkmamız lazım ki fırsat bekleyen zalimlere gün doğmasın. Allah, cümlemize Rahmeti ile merhamet etsin. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle...
“SAYGILARIMLA WESSSELAM”