Tutturdular bir tempo, 6’lı masa da 6’lı masa... Yaklaşık bir haftadır süre ile gelen şu 6’lı masa serüveni medya ve sosyal medyayı meşgul edince, olan biten depremzedelere oldu. Bütün basın yayın organları ve onun peşi sıra gelen sosyal medyadaki klavyeşörlerin yaptıkları algı ile herkesin dikkatini çektikleri için, gelen yardımlar bir anda duruverdi...
Basın ve medya camiası ile beraber, sosyal medyadaki bütün troller bir anda tempo tutarak 6’lı masa konusunu abartılı bir şekilde ele alınca, herkeste sandı ki deprem bölgesinde hiçbir sorun kalmadı ve her yer güllük gülistanlık olmuş ki bu kadar sevinç ve zafer çığlıkları atılıyor...
Evet, devlet erkanı kusursuz bir şekilde elinden gelenin fazlasını yapıyor. Ama sizin şu şarlatanlığınız yüzünden diğer yardımların kesilmesi, devletin yardım mekanizmasının yükünü ağırlaştırmış oldu. Neden mi? Çünkü gündemi o kadar 6’lı masa uğruna meşgul ettiniz ki herkeste sandı ki orada herşey yolunda. Oysa ki daha yaralar tap taze, acıların ise tarifi yok...
Peki sorarım size! İnsanlar bu kadar acı içinde kıvranırken size de bunca şamata ve halla hop yakıştı mı? Şayet sizde biraz vicdan, biraz merhamet, birazcıkta utanma ve ar duygusu olsaydı, bu kadar şatafatla gündemi o kadar meşgul etmezdiniz!
Bakın ülkenin haline, güneyde şehir kalmadı be, siz orada bir koltuk uğruna şov üzerine şov yaparken, insanlar ise can pazarı yaşıyor...
Bakın efendiler, orada şehirler yok oldu. On binlerce insanın hayatı son buldu ve asrın en büyük felaketi ile karşı karşıya kaldık. Hatta yüz binlerce insan yaralandı ve bu insanlar canlarının derdinde iken, sen orada düşmüşsün koltuk ve çıkar derdine. Demezler mi adama, vay yerin dibine batsın koltuğunuz da çıkarınız da...
Oysa ki bu tarz durumlar, ne siyasi ahlakta ne de insanlıkta yeri var. Şayet bir aceleniz de var idi ise, o zaman şov yapmadan, aklı selim, sakin, üsluplu ve usul erkan dairesinde siyasetinizi yapabilirdiniz. Yoksa kim size ne diyecekti?
Ama bu tarz olumsuz havalar estirdiğiniz için ve bunun yanı sıra bir de asparagas haberlerle ülke gündemini işgal ettirdiğiniz için, işte tam da bu yüzden insanlar da zannetti ki deprem bölgesindeki bütün sıkıntılar giderilmiş, sorunlar çözülmüş, yaralar sarılmış ve her yer güllük gülistanlık olmuş. Oysa ki, orada halen insanların yüreği yanıyor...
Bakın efendiler, bu acıya sen ortak olmazsan, ben yarasını sarmaya koşmazsam, o zaman karanlıklar nasıl çıkacak aydınlığa?
Onun için sizden rica ediyorum, lütfen ülke gündemini şovlarınızla işgal etmeyin! Aksi halde, insanların yaşadıkları acılar öfkelerine sirayet ederse, siz dahi neler olacağını kestiremezsiniz. Onun için siz siz olun, bunun müsebbibi olmayın! Aksi halde öyle ah alırsınızki iflahınız kesilir...
İla ahiri kelamımızın son hulasasında, Yüce Allah, böyle durumlarda böylelerine fırsat vermesin. Allah, cümle inanan ümmetin yar ve yardımcısı olsun. Zira biz bir birimize merhametli olalım ki Yüce Yaradanımız da bizlere rahmeti ile muamele etsin. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle...
“SAYGILARIMLA WESSSELAM”