Ortamı kaosa sürükleyerek algı oluşturanlar geçmiş zamanlarda olduğu gibi, bugün de operasyon üstüne operasyon çekerek yüce dinimize linç girişiminde bulunuyorlar. Böyle fitne ve Fücuratlara daha ne kadar tahammülde bulunacağız bilmiyorum ama fitnenin uykuda olduğu ve bu fitneyi uyandırana bir kez daha lanet olsun diyorum.
Oysa ki her türlü sapıklığı en şedid bir şekilde kınamamız ve lanetlememiz gerekirken, bakıyorum birilerin nazarında davullar çalınıyor. Böyle bir ahlaksızlığa çanak tutarak destekte bulunanların da onlardan hiç bir farkı olmadığını bilmenizi isterim...
Zira sapıklığın her türlüsünün dini, ırkı, mezhebi ve meşrebi haysiyeti olmadığı gibi, ar ve namusu da yoktur. O zaman peşinen bir kez daha söylüyorum, böyle bir fiiliyatı yapan yahut işleyen her kim olursa olsun, ne benimseyeni tasvir ederim, ne de yapana alkış tutarım. Bilakis tam tersine en şiddetli şekilde nefretimi dile getirerek kınar ve lanetlerim...
Bakınız, istismarın her türlüsüne ve kim tarafında iddia edilirse edilsin, tavrımız her zaman nettir. Onun için vücudun bütün organları iflas ettiği gibi, böyle bir olayı akıldan dahi geçirmek bütün beyin fonksiyonlarına da ciddi derecede zarar verir.
Velev ki böyle bir durum doğruysa dahi, yetkili kişiler ve kurumlarca olaya gerektiği şekilde müdahale edilmektedir. Konunun muhattaplarının en ağır biçimde cezalandırılacaklarına da inancım tamdır.
Anlamadan ve dinlemeden böyle fütursuzca kıyımda bulunmak, Müslümanlara zül olur. Keza hiç bir feraset sahibi Müslüman, böyle yaklaşımlara tevessül dahi etmez...
Zira buna benzer durumlar daha önceleri nice kurumlar ve yılların siyasi partilerinde dahi kesinlik kazanmasına rağmen yine de o kurumlara mal etmedik. Kim her uygunsuz hal ve durumda bulunuyor ise toplumsal bir suç işlemiş ise, cezasını bireysel olarak en ağır şekilde çekmeli elbette.
Bu gibi durumları kullanarak İslamiyete olan kin ve düşmanlığını kusanlar her zaman olduğu gibi bu defa da yine algı üstüne algı yaptılar. Yıllardır bu zalimlerin algılarıyla millet olarak çok cevru cefa çektik, daha da çekmek istemiyoruz. Yeter artık bu aziz milletin hassas çizgisine dokunarak daha da böyle bedeller ödettirmeyin...
Bakın ey şuurlu ve üstün ferasete sahip kıymetli Müslümanlar, siz hiç hücurat suresi altıncı ayeti kerimeyi okumaz mısınız?
“Esteizubillah ; Ey iman edenler, eğer bir fasık size bir haber getirirse, önce onu etraflıca araştırın ve hemen de itibar etmeyin! Yoksa bir cehalet sonucu yine bir kavme kötülük etmiş olursunuz diye yüce Allah, bizleri hücurat suresi 6. Ayeti celilesin de ap açık uyarmaktadır”.
Hükmü kesinleşmemiş ve iddiadan oluşan bir haberin bu kadar sükse yapması ve din istismarcılarının bu durumu artniyetli kullanmasına ne diye sebebiyet veriyoruz?
Daha dün aynı bir benzeri oyunla 28 Şubat’ı sergileyerek Müslümanları nasıl linç ettiklerini ne çabukta unutur olduk? Al sana yakın tarihte dahi olan biten bir elmalı vakası, peki sonucu ne oldu biliyor musunuz? Kocaman bir fiyasko NOKTA...
Herkes almış eline bir telefon, araştırma ruhunu yitirmişçesine önüne konulanla yetinerek arama motorunda gördüğü ne varsa o doğrudur misali, haydi hürraaa hücum diyerek kendi dinine küfredecek kadar saldırganlaştırıyorlar.
Medyayı iyi işler için kullanmanın aksine tehlikeli oyunlarına alet etmek isteyen birçok artniyetli insanımız var. Nasıl olsa işin kolayı var, tıkla dökülsün yalan doğru dökümanlar... Zaten doğruyu yanlışı ayırt edecek akıl da başta kalmamış, şayet kalmış olsaydı bu kadar saldırganlaşmış bir topluma evrilmezdik.
Bakın, bir bilgi doğru mu yanlış mı kimsenin kaynağına indiği yok, zaten o kaynak bilgilerini yükleyen de onlar ya, haydi çık bakalım işin içinden. Bakın bizi ne hale getirdiler? Peki o ailenin ne halde olduğunu hiç düşündünüz mü ?
Bakınız, bu tarz durumlar elbetteki hassas olan kırmızı çizgilerimizdir. Lakin bu da demek değildir ki bunca Müslümanları köhnet altında bırakarak eziyet etme hakkını bize tanımaz. Keza burada bahse konu olan bir Müslüman cemaati olan İsmail ağa cemaatidir. Bu cemaat, bütün İslam alemine milyonlarca sofi, yüz binlerce öğrenci ve binlerce müderrisler yetiştirerek İslam dinine hizmet eden birer hadim olmuşlardır. Ya Allah aşkına, bu kadar güzelliği yapabilen bir cemaat, yetişkin çağına gelmeden bir insanın nikahı kıyılmayacağını öğretmeyecek kadar aciz midir? Bu tarz ithamlara araştırmaksızın itibar ederek çanak tutmak Müslümanlığa hakarettir...
Bu ve benzeri olaylara peşin hüküm ile yaklaşmak bu coğrafyada yaşayan bütün Müslümanların duygularını ve inançlarını zedeler. Keşke bu algı ilk sirayet ettiğinde bu algıyı yapanlar da sorgulansalar. Belki bu kadar tahribat oluşmamış olurdu.
Bakın efendiler, devletimiz büyüyor, hükümetimiz hamle üstüne hamle yapıyor. Onun içinde oynanan oyunlar da o nispette büyük oluyor. Unutmamamız gerekir ki bu tarz karışıklıklar, tamamen şer mihraklarının işine yariyor. Onun için bir an evvel aklımızı başımıza alalım ve sağ duyumuzu da asla yitirmeyelim. İla ahiri kelamımızın son hulasasında, Allah, akıbetimizi hayr, şerleri def eylesin. Rabbim, ülkemizde bozgunluk çıkarmak isteyenleri kahhar sıfatı hürmetine zelil ve perişan ederek hiç bir zaman fırsat vermesin. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle...