Dinler tarihini açık baktığınızda Peygamberlerini öldüren, Hz. İsa (as)’ı çarmıha geren lanetli kavmin Yahudiler olduğunu okuyacaksınız. Dünya kurulduğundan bu yana Peygamberlerinin kendilerine en çok mucize gösterdiği, ama böylesine inkarcı bir kavim de yoktur. Firavun döneminde sihirbazlık ön plandaydı. Firavun’un huzurunda yapılan düelloda Rabbi’nin vahyiyle Hz. Musa’nın (as) yere attığı asanın dev bir yılana dönüşüp, sihirbazların yerde kıvrılan küçük yılancıklarını yutmasıyla son buldu. Hz. Musa (as) esmer tenliydi… Rabbi O’na, “Elini ve kolun gömleğinin içine sokup çıkar” diye vahyetti. Hz. Musa (as) elini ve kolunu gömleğinin içine sokup çıkarınca, elinin ve kolunun bembeyaz (nurlar) içinde olduğu görüldü. Firavun’un ordusundan kaçan Hz. Musa (as) ve kavmi, Kızıldeniz’e ulaştılar… Firavun’un ordusu yaklaşırken kavmi ne olacak diye beklemeye başladı. Rabbi “O’na asanı denize vur” diye vahyetti… Hz. Musa (as) asayı vurunca koskoca Kızıldeniz ikiye ayrıldı… Kavmi, denizin bir ucundan bir ucuna yürüyerek karşı kıyıya selametle ulaştı. Karşı kıyıda aç kalan kavmi, “Aç kaldık ne yapacağız?” deyince, Hz. Musa (as)’ın duasıyla, Allah (c.c.), bu lanetli kavmin üzerine gökten kudret helvası yağdırdı. Hz. Musa (as) Tur dağına Rabbi ile konuşmaya gidip geri döndüğünde ise bir baktı ki, Samiri adındaki bir fitneci ve bozguncunun etrafında toplanan kavmi, altından yapılmış ineğe tapmakta…
Yahudiler kendilerini efendi, diğer ırkları hizmetçi görürler
Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in, “Yumurtalarını pişirmek için dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyen lanetli kavim” diye nitelediği Yahudiler, kendilerini efendi, diğer tüm ırkları kendilerine hizmetçi ve köle görürler. Dünyanın para sisteminin efendisidirler, faizden beslenirler. Tedavüldeki tüm paralar, cebinizdeki TL, dolar, euronun değerini onlar belirler. Ticaret erbabı oldukları için dünyayı örümcek ağı gibi kaplayan markaları vardır… Hazır gıda, içecek, su, banyo malzemeleri, deterjan, parfüm, kola, cips aklınıza ne gelirse… Dünya ticaret sisteminin üzerine çöreklenmişlerdir. Mukaddes topraklara, umreye ve Hacca mı gideceksiniz… Aldığınız uçak biletindeki IATA sisteminden bu lanetlilere para aktarılır. Yok ben gemi yoluyla gitmek istiyorum dediniz. Yine bu lanetlilere para akar…
Sistemlerini çökertmemiz lazım
Gazze’de haftalardır yaşanan katliamlar ve soykırımlarla birlikte bu lanetlileri boykot etme çağrıları yapılıyor. Bana göre bu lanetlileri boykot etmekten ziyade, kurdukları sistemi çökertmemiz gerekiyor. Milli Görüş Lideri cennetmekan Prof. Dr. Erbakan Hocamız, sembolik bir İslam dinarını elinde tutarak, “Bu nedir biliyor musunuz? Bu Siyonizm tezgahını bozacak İslam dinarıdır. Bugün dolarla, euroyla yapılan ticaretimizi artık bu dinarla yaparsak Siyonistlerin tezgahı bozulacak” demişti. Boykot elbette yapılmalı… Ama bu fitnecilerin, lanetli kavmin dünya üzerinde kurduğu sistemi kökten yok edecek başka formüller bulunmalı. Erbakan Hocamız, “Siyonizm timsah gibidir. Alt çenesi ABD, üst çenesi AB, gövdesi işbirlikçi İslam ülkelerinin liderleri. Kuyruğu ise İsrail’dir”… Erbakan hocamızın bu tasvirindeki inceliği açayım: Timsah, avını alt ve üst çenesiyle tutar, ama kuyruğuyla döne döne etkisiz hale getirir. İşte İsrail de dünyada kurduğu sistemle bizleri böyle etkisiz hale getiriyor. İslam ülkelerinin Siyonist kuklası ABD’yi ve AB’yi protesto etmeleri, kınamaları, hava alanlarını kapatmaları, ellerindeki zenginliklerini, yer altı ve yer üstü kaynaklarından mahrum bırakmalarından çok daha kapsamlı bir sistemi oturtmalarına gerek var düşünüyorum. Bir önceki yazımda ifade etmiştim… Siyonist İsrail, kendilerine vaad edilen topraklar olarak Suriye, Irak, Lübnan, Filistin ve Güneydoğu’muzda bulunan Fırat-Dicle havzasının tamamının kendilerinin olacağı hayaliyle yaşıyorlar. Bunu gerçekleşecek bir kehanet olarak görüyorlar. Filistin topraklarında yaptıkları mezalim, gaddarlık, estirdikleri terörizm, barbarlık hiçbir şey…
Sakın bunları dost edinmeyin
Son fasılda Ortadoğu’nun tamamında hükümranlık kurmak için harekete geçecekler. Yardakçıları kim? AB ülkeleri ve Siyonistlerin kuklası ABD… Defalarca yazsak da hatırlamamızda fayda var: Rabbimiz hem Yahudiler hem Hristiyanlar için “Sakın bunları dost (veli) edinmeyin. Kim bunları dost edinirse, o da onlardandır” buyuruyor. Peygamber Efendimiz (sav) de, “Küfür tek millettir” diyerek bunların Müslümanlarla hiçbir zaman iyi ilişkiler kurmayacağını, bizleri hep arkamızdan vurmaya hazır olduklarını buyuruyor. Yahudiler, Hendek savaşı’nda müşriklerle işbirliği yapmadılar mı? Tarih boyunca Haçlı savaşlarıyla bizim en kutsal mekanlarımıza çöreklenmeye kalkışmadılar mı? Kudüs’ü fetheden Selahaddin’i Eyyub’inin mezarını tekmelemediler mi? Mescid-i Aksa, Resulullah (sav)’in Mirac’a çıktığı yerdir… İlk kıblemizdir… Birilerinin üç kutsal dinin merkezi dediğine bakmayın… Din koyucu Allah (c.c.)’dür. Allah (c.c.) Yüce Kitabımızda ne buyuruyor: “Bugün sizin için dininizi tamamladım ve din olarak sizden İslam ile razı oldum”
Mescid-i Aksa Müslümanlarındır
Mescid-i Aksa bizimdir… Mescid-i Aksa Müslümanlarındır, İslamındır…Dinlerini tahrif eden, kaç tane kutsal kitabı olduğu belli olmayanların değil! Yüce Rabbimize “oğul” isnat edenlerin hiç değil!. Bu lanetlilerin en kısa zamanda buradan def edilmesi gerekmektedir. Nasıl yapılacaksa yapılsın… İslam ülkelerinin liderleri, kanaat önderleri, siyasetçileri çok daha nitelikli çalışmalar yapmalı. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği vs. işlevsiz kurumlardır. Adları vardır, kendileri yoktur. Kınamayla, protestoyla, miting ile Siyonistler dize gelmez..:Çünkü bunlar alışmış kudurmuştan beterdir hesabı, üç gün sonra balık hafızalı olduğumuz için yaptıkları tüm barbarlıkların unutulacağını hesap ederler. İslam ülkelerinin Mısır üzerinden Gazze’ye yardım göndermesinin de bir ehemmiyeti yoktur. Çünkü bu yardımlar orada bombalar altında inim inim inleyen, kolu bacağı kopan, çoluk-çocuğun, masum sivillerin sadece tok ölmelerini sağlayacaktır. Ha tok ölmüşsün, ha aç ölmüşsün…
Bunlara Osmanlı Şamarı vurulmalı
Son paragrafımda tekraren yazıyorum: Siyonist Kuklası ABD ve Siyonist İsrail’in BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) ve özünde Büyük İsrail Projesini engelleyecek nitelikte çok daha derin çalışmalar yapılması gerekiyor diye düşünüyorum. Bu lanetlilere gerekli ders verilmeli… Gerekirse bir Osmanlı Şamarı vurulmalı… Vurdu mu yere kapaklanmalılar! Erbakan Hocamızın ifadesiyle, “İsrail güçten anlar”…. Öyle değil mi? Gücümüzü birleştirelim ve şunlara öylesine bir şamar vuralım ki, kurdukları hayalleri başına yıkılsın… Yıkılasın İsrail enkazını göreyim, sana ülke diyenin yüzüne tüküreyim!