Dönemin Kabil yönetiminin daveti ile 1979 yılında ülkedeki savaşa müdahil olan Sovyetler Birliği (SSCB), 10 yıl süren «Afganistan Macerası»na 15 Şubat 1989’da ülke topraklarını terk ederek son vermek zorunda kalmıştı.
Yenilemez denilen Kızıl Ordu, Afganistan’da yenildi ve Sovyet resmi rakamlarına göre 14 bin 751 kayıp verdi. Savaşta yaralanan, sakat kalan ve hasta olan asker sayısı ise 470 bin civarındaydı.
Zayiat sadece bununla da sınırlı değildi. Yine resmi rakamlara göre, aralarında 451 helikopter ve uçak, 147 tank, 443 top, 11 bin 369 kamyon ve petrol tankerinin de bulunduğu maddi zayiat, Sovyetleri hem askeri hem de ekonomik olarak çökertti.
Savaşın getirdiği milyarlarca dolarlık savaş yükü (50 milyar dolar olarak tahmin ediliyor) Sovyetlerin belini bükmüştü. Sovyetler Birliği bu savaşın ardından zaten fazla yaşamadı.
Rusya’nın, Afganistan’dan çekilmesiyle NATO, ABD’nin bölge üzerindeki hesapları da tutmadı.
Bu kez ABD’nin Afganistan’ı işgal ettiği 2001 yılından itibaren 18 yıl süren savaşta ABD, Afganistan’daki savaş için 1 trilyon dolar harcadı.
Savaş sırasında Afganistan’da görev yapan 2 bin 300 ABD’li hayatını kaybetti ve 20 binden fazlası yaralandı. Savaş sırasında on binlerce Afganistanlı sivil de hayatını kaybetti.
ABD’nin 18 yıldır Afganistan’da dahil olduğu savaş hakkında yetkililerin verdiği mülakatlar, ABD halkına “kazanılamaz” savaş hakkında düzenli olarak yalan söylendiğini ortaya çıkardı.
Rusya ve Amerika’nın Afganistan üzerindeki yenilgileri ve savaşları hâlâ devam ediyor.
Afganistan’daki ABD güçlerinin komutanı General John Nicholson, Rusya’nın Taliban’ı desteklediğini ve silahlandırdığını ileri sürmüştü.
Nicholson, geçtiğimiz günlerde BBC’ye verdiği özel mülakatta, Rusya’nın son 1,5-2 yıldır Afganistan’da Taliban güçlerini desteklemeye yönelik bir stratejiyi benimsediğini ve bunun için Tacikistan sınırı üzerinden terör örgütüne silah sevkiyatı yaptığını savundu.
Öte yandan, Rusya ile Taliban tarihsel olarak düşman olan iki güç. Sovyetler Birliği 1979 yılında işgal ettiği Afganistan’da Taliban’ın öncüsü olan ABD destekli mücahitlere karşı savaşmış, 10 yıl sonra mağlup olarak ülkeden çekilmek zorunda kalmıştı.
Rusya’nın 30, ABD’nin 18 yıldır süren Afganistan macerası tam bir başarısızlık hikâyesi olarak karşımızda dururken bu kez tarihin Suriye’de tekerrürüne şahit oluyoruz.
Suriye’de iki ülkenin yürüttüğü kanlı, acımasız savaş yöntemleri öyle gösteriyor ki Afganistan’dan daha büyük kayıplara ve başarısızlıklara sebep olacaktır.
9 yıl süren savaşta, Rusya’nın ve ABD’nin çatışan ve örtüşen çıkarcı, bölgesel savaş politikalarının sonucunda, karşımızda 1 milyon Müslüman Suriyelinin ölümü ile 7 milyon zorunlu göç ve yüzbinlerce sakat yaralı insan var. Bu tablonun da bir bedeli olacaktır.
Yaşadığımız global dünyada İslam coğrafyası ve toplumları, bu trajediyi asla unutmayacaktır.
Suriye halkının ödediği bedel ikinci bir Filistin travması yaşatıyor İslam dünyasına. ABD’nin İslam dünyasındaki emperyalist algısı Rusya için de geçerlidir. Rusya’nın, Ortadoğu İslam ülkeleri açılım politikası maalesef çok büyük bir çelişkiyi beraberinde getirmiştir.
27 Aralık 1979’da Afganistan işgalini başlatan ve 1,5 milyon Müslümanı öldüren Rusya, 40 yıl sonra bugün, Suriye/İdlib’de bu kez Suriyeli Müslüman toplumu öldürüyor.
İdlib’den gelen son günlerdeki haberler, sivil kayıplar, yeni sığınmacı akını Türkiye’yi endişelendiriyor. Türkiye, Rusya’yı resmen uyarırken Soçi Mutabakatı’nı tam olarak uygulamaya davet ediyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İdlib’de yaşananlara ilişkin, “Yaptığımız mutabakata biz saygılıyız, Rusya’nın da bu mutabakata uymasını bekliyoruz. Biz hiçbir şekilde ateşkes sağlanmasına yönelik görevlerini kahramanca ve fedakârane bir şekilde ifa eden 12 gözlem noktasını boşaltmayacağız, buradan çıkmayacağız. Burada kalmaya devam edeceğiz” dedi.
Akar, “Bu noktada da Rusya’dan yaptığımız mutabakatlar ve görüşmelerde vardığımız sonuçlar çerçevesinde rejime nüfuzlarını kullanmak suretiyle karadan ve havadan yapılan saldırıların durdurulması için gerekli telkinlerde bulunmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Son dönemde İdlib’de yapılan saldırılar sonrasında 280 bin, toplamda ise 1 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığı açıklanırken hedefte Rusya var.
Afganistan’da ABD ile Rusya’nın jeopolitik mücadelesi iki ülkenin de başarısızlığına sahne olurken, aynı akıbetin bugün Suriye’de tekrarlanacağı gün gibi aşikâr.