Kurban kesmenin bir adım ötesine insanın yaşamına dokunma zamanı

“Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk. İşte bu yüzden anlaşamıyoruz.” Victor Hugo 
“Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları. Fakat O’na ulaşan, yalnızca sizin iyi niyet ve samimiyetinizdir. İşte bu amaçla onları sizin yararınıza sunuyoruz ki, O’nun sizi doğru yola iletmesine karşılık, O’nun şanını yüceltip tekbir getiresiniz diye. Öyleyse güzel davrananları müjdele.” (Hac suresi 37. Ayet)
Bir kurban daha yaklaşırken birçok sivil toplum kuruluşları gerek Türkiye gerekse dünyanın birçok ülkelerinde mazlum ve ihtiyaç sahipleriyle kurbanlaşacaktır. 
Özellikle son 15 yıl İslam coğrafyasındaki iç çatışmalar, yoksulluklar ve kötü yönetimler sonucunda milyonlarca Müslüman; topraklarını, evlerini, barklarını bırakarak göç yollarına düştü.
Kurban organizasyonları her ne kadar ilk bakışta sembolik olarak algılansa da bu vesileyle uzak coğrafyalar ile kurulan gönül bağlarının istenildiğinde çok önemli işlevlere vesile olabildiği görülüyor.
Kurban sadece bir aileye 3 kilo et vermenin ötesinde hayallerin, umutların, sıkıntıların,  yalnızlıkların, ihtiyaçların paylaşılmasına köprü olabilir.
Kurban eti vesilesiyle kurulan bağlar bugün eğer arzu edilirse kurban kesiminin çok ötelerine geçebilir.
Sivil toplum örgütleri kurban bayramlarında et dağıtımının ötesine bu mazlum, mağdur, yoksul insanların ihtiyaçlarını, problemlerini çözmeye yönelik proje ve programları hayata geçirmeli ve bağışçılarını bilgilendirmeli, yönlendirmelidir.
Türkiye başta olmak üzere 81 ilde ihtiyaç sahibi ailelerin sağlık ve eğitim gibi sorunlarını kurban bağışçılarıyla paylaşabilirler.
Her ülkenin öncelikli ihtiyaçları farklıdır. Okul, su kuyusu, tarım, cami, sağlık ocağı ve yetimhane gibi yoksunluk ve yoksulluğu giderecek orta ile uzun vadeli projeler tespit edilmeli.
Yurtdışı kurban ve ramazan aylarındaki yardım faaliyetlerinin kesinlikle sosyal projelere dönüşmesi gerekiyor.
Verilen kurban ve yardım paketlerimizin, manevi bir değeri var. Bu insanların yoksulluklarını gidermeye, yaralarını sarmaya asla merhem olmuyor.
Bir danaya 7 kişi ortak olan kardeşlerimiz bir yoksul aileye, bir yoksul öğrencinin yaşamına da ortak olmalı ki kurbanın bereketi yıllar boyu devem etsin.
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın, 26 yıl önce başladığı kurban serüveni bugün 13 ülkede 61 yetimhane, 37 ülkede 7 782 su kuyusu, 81 okul, 26 sağlık merkezi, 23 kültür merkezi, 7 fırın, 5 aşevi ve 15 ülkede 130 bin katarakt ameliyatı ile insanların yaşamına ortak olmaya çalışıyor.
1993 yılında bir grup hayırseverin el ele vermesiyle Türkiye’de ilk defa kurban projesini gerçekleştiren İHH, 27 yıldır gerçekleştirdiği kurban çalışmalarında her yıl onlarca ülkeyi ziyaret ederek milyonlarca insana yardım ulaştırıyor.
İHH, 27 yılın verdiği tecrübe ile kurbanlarınızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için “İyilikte Payınız Olsun” sloganıyla Türkiye dahil dünyanın 90 ülke ve bölgesine yola çıkacak.
Vakfın kurban organizasyonunda öncelik mülteci kampları, savaş, doğal afet, kronik açlık ve yoksulluk bölgeleri ile yaşlılar, kimsesizler, dullar, yetimhaneler, okullar ve hastanelere verilecek.
Bu kapsamda Suriye, Irak, Filistin, Somali, Yemen, Bangladeş, Arakan ve Doğu Türkistan ön planda tutulacak. Balkanlar, Afrika, Asya, Ortadoğu, Orta Aysa, Kafkasya ve Amerika’da yüzlerce sosyal projeyi hayırseverler ile paylaşacağız.
Kurban vesilesiyle yeryüzüne dağılan İHH ekipleri, sadece kurban eti götürerek değil, aynı zamanda hayat koşullarını iyileştirmeye yönelik çeşitli projeler hazırlayarak da destek olmaya devam edecek.
Su kuyularının, eğitim merkezlerinin, meslek edindirme kurslarının, yetimhane binalarının, sağlık merkezlerinin, okulların tarım desteği cami ve daha birçok kalıcı projenin temelleri ve görüşmeleri kurban ziyaretlerinde gerçekleşecek.
Kurban bir ibadet, paylaşmak ise fıtrattan gelir .Kurban inşallah İslam dünyasının yaşadığı problemlerin son bulmasına vesile olsun.
Zenginlerin sahip oldukları maddi ve manevi her şeyin üzerinde muhakkak yoksulların hakkı vardır.