Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
  1. Köşe Yazarları
  2. Galip İLHANER
  3. Rehabilitasyon öğretmenleri de haklarını istiyor
Yayınlanma: 29 Temmuz 2022 - 00:22

Rehabilitasyon öğretmenleri de haklarını istiyor

29 Temmuz 2022 - 00:22
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Rehabilitasyon öğretmenleri de haklarını istiyor
Galip İLHANER

Hükümet, bugüne kadar çok önemli adımlar attı.
Çok önemli sorunlar çözdü. Çözmeye de devam ediyor.
Özellikle pandeminin de etkisiyle oluşan ekonomik krizin etkilerini mümkün olduğunca azaltmaya çalıştı, azaltmaya da devam ediyor.
En son öğrenci affı çıktı. Kaydı silinen, okulunu bir şekilde bırakmak zorunda kalan öğrencilerin okullarını bitirmesi için onlara bir fırsat daha verildi.
Kredi Yurtlar Kurumu borcu olan öğrencilerin borç faizleri tamamen silindi.
Bu da önemli bir sorundu. Öğrenciler gerçekten çok zor durumdaydı.
Sırada EYT olarak bilinen, Erken Yaşta Emeklilik ya da Emeklilikte Yaşa Yakılanlar olarak adlandırılan sorunu var.
Hükümetimiz bu soruna da el atmış durumda.
Bu sorunu da kısa sürede çözecektir.
*
Daha önce, Özel Rehabilitasyon Merkezleri öğretmenlerinin talepleri, https://milatgazetesi.com/yazarlar/ozel-rehabilitasyon-merkezleri-ogretmenlerinin-talepleri-675/  (10 Ağustos 2021), başlığıyla, Özel Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin sorunlarını gündeme getirmiştik.
Öğretmenlerimizin sorunları hala çözülmüş değil.
Bu konuda çok sayıda mesaj alıyorum.
Öğretmenlerimiz kendi sorunlarını kendileri anlatıyor.
Değerli öğretmenlerimizden gelen mesajları aynen yayınlıyorum.
Hükümetimizin, ÖRM öğretmenlerinin sorunlarını da 2022 yılı içerisinde çözeceğine inanıyorum.
Değerli öğretmenlerimizden gelen mesajlar bu şekilde. Aynen aktarıyorum.
***
1. MESAJ: “Galip Bey merhaba ben 10 yıldır özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan bir öğretmenim
Bu süreçte çok zorluklar yaşadım ve yaşıyoruz. Öncelikle hak ettiğimiz değeri ve itibarı ne maddi ne de manevi olarak alamıyoruz. Her gün 8 saat, haftada 40 saat derse giriyoruz. Yılın 12 ayı bu tempoda gerçekten çok ağır engelli öğrencilerimizle çalışıyoruz. Bizim yıllık izin hakkımız patronların inisiyatifinde. Bizlerin de atamamızı milli eğitim yapmasına rağmen işçi statüsündeyiz. Bizler de milli eğitimde çalışan öğretmenlerle eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Özlük haklarımızı istiyoruz. Maaşımızın ve tatillerimizin  Milli Eğitim tarafından belirlenmesini ve verilmesini talep ediyoruz. Patronlar tarafından sürekli mobbinge uğruyoruz ve bu durum bizi mesleğimizi layıkıyla yapmamıza engel oluyor. Sorunlarımız dağ gibi ama çözülemeyecek sorunlar değil. Sizden ricam lütfen bizim sesimize ses olun.”
*
2. MESAJ: “Rehabilitasyon öğretmenleri işçi değil eğitimcidir. 13 yıllık uzman öğretici olarak çalışıyorum. Ücretlerimiz asgari ücret seviyesine indi. Senelik izinlerini istediğim zaman ve sürede kullanamıyorum su an kurumdaki şoförle aynı  maaşı almanın üzüntüsünü yaşıyorum. Bana en çok dokunan da bu maalesef.”
*
3. MESAJ: “Öncelikle merhaba ben bir otizm annesiyim gerçekten bizlerin sözlerinin eğer sizler için bir önemi varsa belki yayınlarsanız diye yazıyorum adım F.U. İsmimi vermezseniz memnun olurum fakat biz aileler gerçek anlamda rehabilitasyon merkezlerini istemiyoruz. Çünkü biz özel aileler için rehabilitasyon merkezleri rehberlik gibi sadece alo telefon hattına benziyor bizim çocuklarımızın eğitim süresi ciddi anlamda yetersiz haftada 80 dakika biz özel ailelere bir şey ifade etmiyor en az günde 4 saat haftada toplamda 20 saat eğitim hakları olmalı. Buda rehabilitasyon la değil ancak onlar için açılacak olan okullarla olur kurum sahipleri mazot bilmem ne diyor ama bize sorsanız kurumlara verilen ödenek okullara harcansa daha iyi. Kurum sahipleri dert yanıyor ama dert yanarken haksızlık lafını dile getirmiyor bugün askeri ücret altında çalışan eğitmenlere şahidim. Asgari yatırıp belli fiyatı elden geri alıyor ve bütün çalışanlara bu şekilde ve biz o öğretmenlerden bu sefer verim bekliyoruz birde erken tanı yoğun eğitimle can bulur ben hep bu savunuyorum rehabilitasyon yerine okul olsa gerçekten hak eden öğretmenler hak ettiği maaşla ve bizim çocuklar da sermaye olmaktan kurtulur bitmeyen rekabet son bulur belki uzun yazdım farkındayım ama olmayan materyal haksız kazanç ve ticaret haneler yerine okul istiyoruz tsk ediyorum.”
*
4. MESAJ: “Galip Bey merhaba. Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde 11 yıldır zihinsel engelliler sınıf öğretmeni olarak çalışıyorum. Yıllardır ilgili bakanlıklara, hükümete, siyasilere, bürokratlara sorunlarımızın çözümü için ulaştık ve ulaşmaya devam ediyoruz. Umarız sorunlarımızı kaleme alır sesimizin duyulmasını sağlarsınız.
Başlıca sorunlarımızdan bahsedecek olursak;
 
İlk olarak tabi olduğumuz "Özel Öğretim Kurumları Kanununda" "Özlük hakları ve sorumluluklar" başlığı altında madde 9 da kanunun tek taraflı sorumluluk getirmesi var;
Yetki, sorumluluk, ödül ve cezalar ile bunların uygulanması bakımından "Devlet Memuru",
Türk Ceza Kanununun uygulanması ve ceza kovuşturması bakımından "Kamu görevlisi",
Özlük hakları yönünden "İşçi",
Belirli süreli iş sözleşmesiyle "Mevsimlik İşçiyiz"
Kanunun özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlere tek taraflı yetki, sorumluluk yükleyip, cezai işlem getirmesi doğru, adil bir yaklaşım değildir. Yetki, sorumluluk ve cezada devlet memuru, kamu görevlisi oluyorsak özlük hakları ve sözleşmede de aynı şekilde olmalı.
 
İkinci olarak aynı kanunda daha önce resmi kurumlarda çalışan öğretmenlerle özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin maaş denkliği sağlanıyordu. Ne olduysa 2014 yılında maaş denkliği kaldırıldı. Bugün gelinen nokta asgarî ücretin altında çalışan öğretmenler var. Kısa süre önce Cumhurbaşkanının duyurduğu resmi kurumlarda ek ders ücreti karşılığı çalışan öğretmenlerin, ilköğretim, lise mezunu usta öğreticilerin ve Kur'an kursu öğreticilerin maaşları özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan eğitimcilerin, öğretmenlerin maaşlarından yüksektir.(mutlaka istisnai durumlar vardır) Eğitimciler öğretmenler olarak ne fazla ne eksik sadece adaletli olunmasını ve "eşit işe eşit ücret ilkesinin" uygulanarak taban maaş uygulamasının getirilmesini istiyoruz.
 
Üçüncü olarak, tabi olduğumuz kanun ve yönetmeliklerdeki boşluklar, her şeyin net olarak ifade edilmemesinden kaynaklı yaşadığımız sorunlar. Yönetmelikte kurumlarda 11 saat eğitim verilir diyor ama eğitimcilere öğretmenlere en fazla 8 saat ders yazılabiliyor. Öğrencinin gelmediği saatte öğretmen sınıfında hazır bir şekilde bulunmasına rağmen çalışmamış sayılıyor.(iş kanununa göre işçi işe hazır bir şekilde boş olarak beklese bile çalışmış sayılır) Kurumlarda fazladan çalışmamız maalesef ücretlerimize yansıtılmıyor.
   Bir başka sorunumuz ise öğle aralarını kullanamama sorunu. İş kanununa göre 7,5 saat ve üzeri çalışılan kurumlarda öğle arası zorunluluğu vardır.
   Kanun ve yönetmeliklerde açık bir şekilde ifade edilmediğinden kaynaklanan bir başka sorunumuz çalışma ve tatil günlerimizin net bir şekilde belirtilmediği için haftalık çalışma ve tatil günlerinin sürekli değişmesi, hafta sonunda çalışmamızdan kaynaklı aile birliğimizin bozulması. Biz tatilken ailemiz evde yok, onlar tatilken biz evde yokuz.
 
   Dördüncü olarak bir başka sorunumuz ise; dini, milli bayramların, resmi tatillerin olduğu haftalarda bizim çalışma ve tatil günlerimiz sürekli değişiyor. MEBBİS'e haftalık 40 saatten fazla ders aktarılamaz normalde, sistem kabul etmez. Dini bayram ve Resmi tatil günlerini MEBBİS çalışılmamış saydığı için haftalık 40 saat çalışma süresinden düşmüyor ve birçok kurum sahibi bunu sonuna kadar kullanıyor. 3 günlük bayram tatilinin olduğu hafta 4 gün derse girdiğimiz oluyor. Bu ne demek; haftanın 7 günü çalışmış demek(iş kanununa göre 7 gün üst üste çalışmak yasak), 40 saatin üzeri çalışma demek(iş sözleşmeleri haftalık 40 saat)
 
Beşinci olarak, kamera sistemine rağmen gelmeyen öğrencilerin geldi olarak yazılması için gördüğümüz mobbing, işten atılma tehdidi ve eğitimcilerin öğretmenlerin kendilerini savunacak yasal güvencelerinin olmaması. Kamera sistemine rağmen gelmeyen öğrenciler geldi yazdırılıyor ve öğrencilerin eğitim hakları gasp ediliyor. Gelmeyen öğrenciyi geldi göstermek öğretmene hiçbir maddi manevi getirisi yoktur, daha çok zararı vardır.
 
Altıncı olarak, diploma kiralama, diploma çalıştırma. Kurumda zorunlu olarak fiilen bulunması gereken personellerden müdür, psikolog, öğretmen, fizyoterapist … vb gibi personellerin çalışıyormuş gibi görünüp kuruma 2-3 haftada, ayda bir defa gelmesi durumu. Bu durumdan en çok öğrencilerimiz etkileniyor; öğrencilerin derslerine asıl girmesi gereken eğitimciler, öğretmenler değil de lisans mezunu bile olmayan kişiler öğretmen diye derse giriyor.
   Kuruma ayda bir fatura kesmeye gelen müdür mü dersiniz, hiç gelmeyen psikolog mu dersiniz, öğleye kadar veya öğleden sonra gelip tam gün gösterilen öğretmen mi dersiniz, fizyoterapist gelmediği için fizik tedaviye gelen öğrenciyi, zihin dersine verilmesi mi dersiniz hepsini bulabilirsiniz.
 
Yedinci olarak, yılın 12 ayı eğitim öğretim faaliyetleri devam etmesine rağmen özel öğretim kurumlarında belirli süreli iş sözleşmesi imzalanır dendiği için "her gördüğümüz sakallı dedemiz" misali özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışanlar da belirli süreli iş sözleşmesine mahkum edilmiş durumda. Oysa eğitimde süreklilik ne kadar önemliyse aynı eğitimci ve öğretmenle devamlılıkta özel eğitime gereksinim duyan öğrenciler için çok önemli. Birçok öğrencimiz yeni öğretmene, eğitimciye, yeni bir sınıfa alışması aylar sürebiliyor. Belirli süreli iş sözleşmelerinin belirsize dönüştürülmesi, eğitimcilerin, öğretmenlerin devamlılığını sağlayacak tedbirlerin alınması, alanda tecrübeli öğretmenlerin çoğalmasından en çok öğrencilerimiz faydalanacaktır.
 
Sekizinci olarak, ara tatillerin, sömestr ve yaz tatillerinin kullandırıltmaması. 14 günlük yıllık izinlerin yetersizliği ve kurum sahiplerince keyfi bir şekilde kullandırılması. İş kanunu göre haftanın 6 günü çalışabiliriz. MEBBİS'e aktarılabilen günlük 8, haftalık 40 saat derse giriyoruz. Yönetmelikte her bir ders süresi 60 dakika olarak geçmektedir. Öğrencilerimiz özel eğitime gereksinim duyan öğrenciler, daha çok ilgi, özveri, emek, çaba, hassasiyet gerektiren öğrenciler ve günün, haftanın, ayın, yılın sonunda daha çok yoruluyor daha çok dinlenmeye ihtiyaç duyuyoruz. İnsancıl şartlarla, alanımız göz önünde bulundurularak, eğitim öğretime yakışır tatil düzenlemesi yapılmasını istiyoruz.
 
Dokuzuncu olarak, doğum izni, süt izni, babalık izinlerinde yaşadığımız sorunlar. İşe başlarken çağ dışı sözlü veya yazılı çocuk yapmamayla ilgili yaşadığımız sorunlar. Hamile olanların sözleşmelerinin yenilenmemesi ile ilgili sorunlar.
 
MEBBİS te yapılacak takiple, MEBBİS'in açıklarının kapatılması ile, yüz tanıma sisteminin getirilmesiyle, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığının ve Millî Eğitim Bakanlığının gerçek denetimleri ile, yönetmelikte ve tabi olduğumuz kanunda yapılacak küçük düzeltmelerle bir çok sorunumuz çözüme kavuşacaktır. Saygılar, iyi çalışmalar Galip Bey.”
*
5. MESAJ: Merhabalar Galip Bey, Öncelikle sorunlarımıza eğildiniz için sizlere çok teşekkür ederim. 
Bizim yıllardır süren ve özellikle pandemi dönemi ve sonrasında artan sorunlarımız var . 
Kurum sahipleri bizleri öğretmen kimliği ile görmüyorlar.  Maaşlarımızı asgari ücretten yatırıyorlar, dolayısıyla bizleri inanılmaz bir sorunlar baş başa bırakıyorlar ! Özellikle pandemi döneminde tarafımıza devlet tarafından verilen kısa çalışma ödeneği de bu nedenle az yatırıldı , haliyle geri kalan %40 maaşımızın kalan bölümünü de istediğimizde bizlere olumsuz cevap verdiler. Ancak sonrasında okullar eğitime başladığında devlet tarafından kurumların zararlarının tanzimi için telafi ders sayılarının arttırılması sonrası maaşları mısın iyileştirilmesi talebimiz de " ortak mıyız " cevabı oldu . Ancak zarar ettiklerinde ki asla olmuyor bu sadece kârdan zarar bunların ki " arkadaşlar elimizi beraberce taşın altına koyalım " kayıplarına ortak ediyorlar !!!
Kısacası zor ,uzun ve mobbing in hat safhada olduğu bu sektörde bizleri asgari ücrete mahkum ediyorlar ! Ayrıca bunları yapanlar bir de eğitimci dahi olmayan kurum sahipleri !  Saygılarımla , iyi çalışmalar.”
*
6. MESAJ: “Merhabalar Galip Bey. Ben rehabilitasyon merkezinde çalışmakta olan bir uzman öğreticiyim. İçerisinde bulunduğumuz şartlar, maaşlarımız sigortalarımız gerçekten acınacak durumda bizler öğretmenken asgari ücretle çalıştırılıyor asgari ücretle sigortalar yatırılıyor. Ki bazen bize öğlen verdikleri yemeği bile yüzümüze vuruyorlar. Mobbinglerimiz hiçbir zaman bitmiyor. Sizden ricamız lütfen bizim sıkıntılarımızda dile getirin.”
*
7. MESAJ: “15 yıldır bu kurumlarda çalışan Öğretmenim. Daha önce de Devlet Okullarında çalıştım.
  Kurucuların inisiyatifine bırakılan KÖLE Öğretmenler ancak ÇOK çalıştırılıyor öğlenleri AZ yemekle (Karbonhidrat yüklü) ayakta durmakta zorlanıyoruz !.
  Günde 8 saat çalıştırılması, yaz tatilinin olmaması, senelik ücrette ücretin kesilmesi veya izin hiç verilmemesi, psikoterapi olabilecek tatili yapamayan BİZ öğretmenlerin ücretinin de ASGARİ ÜCRET indirilmesi adeta PASİFİK OTENAZİ ile RUH ve BEDENİMİZ mağdur ediliyor !.
  Zihniyet AVRUPA, çalıştırma AFRİKA olunca yazıklar olsun bu DÜZENE ve SİSTEME diyoruz.
  Bizim SESİMİZ olursanız SEVİNİRİZ...”
*
8. MESAJ: “Merhaba Galip Bey, Ben Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan 35 bini aşkın öğretmenden biriyim. Size Türkiye genelinde yaşadığımız sorunlardan bahsetmek istiyorum. Destek vereceğinizi umuyor şimdiden teşekkür ediyorum.
#RehabilitasyonMerkeziÖğretmenleri”
Asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılıyor, bazı arkadaşlar asgari ücretin altında maaş alıyor. Asgari ücreti bankaya yatırıp bir kısmını geri elden isteyen kurum yetkilileri bile var. Asgari ücretin biraz üzerinde maaş veren kurumlar da farkını elden ödüyor.
Mobbinge maruz kalıyor.
Şikayetçi olursa,
Bir arkadaşına şahitlik ederse,
Hakkını ararsa,
Maaşını diğer personele söylerse
Görevi dışında verilen işe itiraz ederse,
baskı altına alınıyor, ayrımcılığa maruz kalıyor veya istifaya zorlanıyor.
Kurum sahipleri kendi aralarında konuşup öğretmene verecekleri maaşı belirliyor. Belirledikleri tutarın üzerinde talep eden öğretmenin hiç bir kurumda çalışmasına müsaade edilmemektedir.
Çalışılmayan Resmî tatillerin telafileri yaptırılmaktadır.
Resmî tatiller dışında tatili olmayan bu öğretmenler 14 gün olan yıllık iznini bile istediği zaman kullanamıyor, yönetimin inisiyatifine kalıyor.
Bazı kurumlar haftanın 5 günü çalıştırırken bir çoğu da 5,5-6 gün çalıştırmaktadır. Bu da gayrı resmî olarak haftalık 40 saatin üzerine çıkmaktadır. Hem bedenen hem de mental olarak yorulan öğretmen kaderiyle baş başa kalmaktadır.
İşten çıkan/çıkarılan öğretmen tazminat alamıyor. Kurucular tazminat ödememek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bazı öğretmenlerin maaşından alacağı bile kalıyor.
Öğretmenlerin sosyal hakları yok.
Bazı kurumlar, işe alımlarda öğretmenlere standart sözleşmenin dışında tutanak imzalattırıyor.
Sesimizi duyurursanız çok memnun oluruz.
Saygılar ve selamlar…”
*
9. MESAJ: “13 yıldır Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışıyorum. Hükümet rehabilitasyon merkezlerine tonla para aktarıyor buna rağmen aldığım maaş asgari ücret. İtiraz etme hakkına sahibiz elbette o zaman da milli eğitim bakanlığı yeni kurslar açarak rehabilitasyon sahiplerinin elini güçlendiriyor. Rehabilitasyon sahipleri de whatsapp gruplarında iyi örgütlenmişler. Bu gruplarda öğretmenler kara listeye alınıyor. Özellikle çalışma şartlarından şikayetçi olan öğretmenlerin isimleri bu gruplarda mevcut. Bu şartlarda çok öğretmen arkadaşımız maalesef boyun eğmek zorunda kalıyor. İnşaallah sesimizi sizin vasıtanızla Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan duyar da biraz nefes alırız.”
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor - 29 Haziran 2025
  • Adımız Türkiye soyadımız İslam - 22 Haziran 2025
  • Türkiye Nükleer Silah üreteceğini ilan etmelidir - 15 Haziran 2025
  • Bütün imamlar ilahiyat mezunu olmalıdır - 08 Haziran 2025
  • Şeriat Enternasyonal Partileri Teşkilatı - 01 Haziran 2025
  • İmamoğlu'nun askerleri kazandı, Atatürk'ün askerleri kaybetti. - 25 Mayıs 2025
  • PKK 47 yılın sonunda bizim gibi Kürtlerin çizgisine geldi - 17 Mayıs 2025
  • PKK Abdullah Öcalan'ın ölümünü bekliyor - 10 Mayıs 2025
  • KKTC Türkiye'ye Filistin ve Lübnan da Suriye'ye katılmalıdır - 04 Mayıs 2025
  • PKK'yı feshediyoruz, tasfiye ediyoruz, lağvediyoruz… - 26 Nisan 2025
  • Abdullah Öcalan Kürtleri mi ihanet ediyor PKK'ya mı ihanete diyor? - 20 Nisan 2025
  • CHP Kaybetti Türkiye Kazandı - 13 Nisan 2025
  • Atatürk Kemalist değil, Atatürkçüdür. - 06 Nisan 2025
  • Özgür Özel İngilizlere, Ekrem İmamoğlu da ABD'ye sığındı - 31 Mart 2025
  • PKK'yı Malazgirt'te DEM Parti feshetsin - 23 Mart 2025
  • Dem Parti devreden tamamen çıkarılsın - 17 Mart 2025
  • DEM Parti'nin adı PKK olur mu? - 10 Mart 2025
  • Ekrem İmamoğlu askere seni Erdoğan bile kurtaramaz - 02 Mart 2025
  • Abdullah Öcalan PKK'ya silah bıraktıramaz - 23 Şubat 2025
  • Abdullah Öcalan Kürt Sorunu bitmiştir, silah bırakın, PKK'yı tasfiye (lağv) edin diyecek - 09 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 15
Köşe Yazarları
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
Ahmet CEKİN
Leman Dergisine ve Destekçilerine Açık Çağrım: Haddinizi bilin!
AFET VE ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
Şener MENGENE
AFET VE ACİL DURUM ÖNLEMLERİ
Abdullah TAŞKIN
Abdullah TAŞKIN
EHLİ KÜFFAR CESARETİNİ MÜSLÜMANLARDAN ALIYOR
Etem Sevik
Etem Sevik
Mevsimlerin hava akımları, geçişkenlikleri ve özellikleri…
Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
Galip İLHANER
Nükleer Silahlı 2. İsrail Kürdistan geliyor
Hasan ERDOĞAN
Hasan ERDOĞAN
Hayırlı olsun yeni yılımız 1447
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
Doç.Dr.Nurettin Akçakale
İSRAİL, SEN VİCDANSIZSIN! ARAP DÜNYASI, SİZ DE UTANMAZSINIZ!
Ebru ÖZTÜRK
Ebru ÖZTÜRK
BABALAR GÜNÜ
GÜLNAZ KAYNAK
GÜLNAZ KAYNAK
İSRAİL'İN İRAN 'SALDIRISI
Cüneyt TÜZEL
Cüneyt TÜZEL
ABUZER'İN SUÇU NE?
ALEYNA KOCABIYIK
ALEYNA KOCABIYIK
Kalbin Pusulası: Evliliğe Giden Yolda Kaygılarla Yol Almak
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
Dr.Osman BÜYÜKKAYA
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Sibel Arslan
Sibel Arslan
Türkiye İmalat Sektöründe Durgunluk Sinyalleri: 2025 Şubat Ayı, 2024'e Göre Nasıl Değişti?
 Atilla Mehdigil
Atilla Mehdigil
Hayranım şu Ramazan'ın bereketine
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
YARGI SİSTEMİMİZDEKİ GÖZALTI SÜRELERİ, HUKUKSAL REFORMLAR VASITASI İLE İYİLEŞTİRİLEBİLİR Mİ?..
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
Doğan Bekin
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ GİDİŞATI NASIL OKUMALIYIZ
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
SUAT GÜN
İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ MESELESİ –ll
Meryem Özdemir
Meryem Özdemir
ÇİFTLER ARASI DUYGUSAL YAKINLIK KURMADA İLETİŞİMİN ÖNEMİ
Emrah POLAT
Emrah POLAT
Yoldaki İşaretler (Davet ve Cihat)
"Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
Tarık Sezai Karatepe
"Güzel bir borç!" ya da Karz-ı Hasen!
Nedim ODABAŞ
Nedim ODABAŞ
"Yarın Hak'kın divanına varınca" ne diyeceksiniz?
Toplumların zehri: Yozlaşma…
KÂMİL ÇAKIR
Toplumların zehri: Yozlaşma…
Ahmet Alparslan Rufai
Ahmet Alparslan Rufai
KAMUOYUNA DUYURU VE TEŞEKKÜR...
Davut İZOL
Davut İZOL
GÜZELLİK UĞRUNA ÖNEMSENMEYEN SAĞLIK
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
BİR DAVA ADAMI OLARAK HASAN BİTMEZ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
HAKAN BERKTAŞ
Ataşehir Belediye Başkanı neden Hakan Berktaş olmalı?
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Fehmi DEMİRBAĞ
İSRAİL NASIL KURULDU. 4
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
Özkan Sapsağlam
Orada çocuklar ölüyor burada insanlığımız
 Türkan Çiğdem
Türkan Çiğdem
TOPLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN DİNAMİKLER
Yasin Aktay
Yasin Aktay
Umman ve Yemen'den Türkiye'ye bakış
Şenay Tek
Şenay Tek
"MEYDAN-I OKUMAK"
Sabri Gültekin
Sabri Gültekin
Bu şarkının 'hikâyesi' eksik
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
İsmail Soner SEKMAN
1805 Sarturner tarafından izole edilen morfin.
Çok Okunan Haberler
Rafet Orhan'dan Yürekten Çağrı:
Rafet Orhan'dan Yürekten Çağrı: "Kulübümüzü Birlikte Yöneteceğiz"...
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek İçin Ortak Hedefler Belirlendi
Küçükçekmece'nin Dernek Gücü KÜDEF'le Bir Araya Geldi: Gelecek...
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan Leman Dergisi Skandalına Sert Tepki
Diyanet-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Yaşar Çıntımar’dan...
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki:
Mahmut Arıkan'dan Leman Dergisi'ne Sert Tepki: "Mizah Değil, İslam'a...
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal Hamle:
İslami Değerlere Yönelik Saldırılara Karşı HÜDA PAR’dan Yasal...
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni Yıl Mesajı
1447 Hicri Yıl Başladı: Yaşar Çintimar’dan Derin Anlamlı Yeni...
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür ve çizeri Doğan Pehlevan’a tepkiler büyüyor
Sözde mizah dergisi Leman’ın son sayısındaki skandal karikatür...
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek Yürek
Tepkiler Yükseliyor: Leman’ın Karikatürüne Karşı Türkiye Tek...
Küçükçekmece Sinopspor’da Olağanüstü Kongre Coşkusu: Rafet Orhan Güven Tazeledi
Küçükçekmece Sinopspor’da Olağanüstü Kongre Coşkusu: Rafet Orhan...
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki:
Erdal Sadri Hoca'dan Sert Tepki: "Peygamberimize Yapılan Hakaret Bu Milletin...
İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkan Adayı Mustafa Soydan'dan Küçükçekmece Belediyesi'ne Ziyaret:
İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkan Adayı Mustafa Soydan'dan...
Ana Sayfa
DÜNYA
GÜNDEM
SİYASET
EĞİTİM
SAĞLIK
OTOMOBİL
MEDYA
EKONOMİ
EMLAK
İSLAM
SPOR
MAGAZİN
TEKNOLOJİ
KÜLTÜR-SANAT
ACI GERCEKLER
TÜRKİYE
BİYOGRAFİ
AİLE ve YAŞAM
BELEDİYELER
RÖPORTAJ
YEMEK
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ibrshop.com

Yazılım: Tumeva Bilişim