Ülkemizin zor günlerden geçtiği bir dönem içerisindeyiz. Bu geçirdiğimiz zorlu günlerde, gece uyumadan önce haber kanallarını, sosyal medyadaki son paylaşımları, sabahın erken saatlerinden itibaren ise haber kanallarına odaklanıp insanların kan-revan içindeki hallerini, feryat eden şehit yakınlarını, yakılan-yıkılan evleri, okulları, binarını görüyor ve çokça da olumsuz kelimler
( şehit, ölü, savaş, kan ) duyuyor veya okuyoruz. Tüm bunlar etrafımızda yaşanırken hepimiz üzülüyor, etkileniyor, sinirleniyorken en az bizler kadar çocuklarımızda bu durumlardan etkileniyorlar.
Çocukların bu tarz ölüme, şiddete, kazaya, savaşa tanıklık etmiş olmaları kalıcı travmalara yol açabilir. Tıpkı yetişkinlerde gibi, çocukların da tanıklık etmiş oldukları bu travmatik olaylar sonrasında güven hissetmeye daha çok ihtiyaç duyarlar. Güvenlik hissinin kaybolması kişilerde, korku, kaygı ve endişe duygularının artmasına sebep olur. Çocuklarda bu olumsuz duygular ortaya çıkmaya başladığında bunları söze dökmek yerine davranışlarrındaki değişimle bu yaşanan durumu anlatmayı tercih ederler. Huzursuzluk, saldırgan davranışlar, aşırı öfke, içe kapanma, olan hareketlerinde artma veya azalma, alt ıslatma problemleri, anne-babaya aşırı bağlanma hali gözlemlenebilir. Yaşanan travmalar kişilerdeki uyku düzenlerini de bozabilir ve uyku sıçramalar ya da gördükleri kabuslar nedeniyle uyku bölünmeleri yaşanabilir. Bu olumsuz durum ve duyguların artması; yeterlilik duygularını, özgüvenlerini, özsaygılarını azaltır.
Yaşanan olaylar çocukların doğrudan başına gelmemiş olsa dahi onların sistemini etkilemeye yetecektir. Zihinlerinde olup biten, yaşanan durumları kendilerince anlamlandırmaya çalışacaklar ve dikkatlerini sürdürmekte zorlanacaklardır. Bu durum okuldaki başarılarında da düşüşe sebep olur.
Ayrıca yaşanan terör olaylarının etkileri çocukların oyunlarına da yansıyacak ve oyunları daha dövüşlü, daha şiddet dolu ve silahlı oyunlar olabilir.
TERÖR OLAYLARINDA EBEVYN TUTUMLARI NASIL OLMALIDIR?
Yaşanan bu olayları çocuklara duyurmamaya çalışmak yanlış olacaktır. Bu yaşanan olumsuz durumlar hepimiz için kabul edilmesi zor durumlar ve kavramlar içermektedir. Bu nedenle çocukların aklına gelen soruları sorabilmeleri için onlara yeterli ve güvenli bir durum oluşturun. Çünkü buna her zamankinden daha fazla ihtiyaçları olacaktır. İletişiminizi arttırın ve duygularını ifade edebilmesi için onları cesaretlendirin. Kendi duygularınızı çocuğunuzla paylaşmanız, onunda duygularını daha rahatça paylaşması için bir fırsat olacaktır.
Çocuklarla bu konuşmaları yaparken ve sorularını cevaplarken yaşına uygun olmasına dikkat etmeliyiz. Kısa, somut ve basit cümleler kurun.
Tüm bunlar yaşanırken çocuğun güven, cesaret ve sevgi ihtiyaçları ebeveyni tarafından sağlıklı bir şekilde karşılanıyorsa, yaşanan olumsuz olaylara karşı olan direnci artar. Çocukta bu gğveni kazanmak için davranışlarımız tutarlı ve kararlı olmalıdır.
Son olarak; eğer çocuklarınızın davranışlarında önceden olmayan belirgin değişimler oluyor ve bu durumların düzeyleri gittikçe artıyorsa profesyonel bir destek almayı ihmal etmeyin.
Klinik Psikolog Büşra Angıner
Psk Danışmanlık