Yeni Suriye Devleti, uzun yıllardır süren iç savaş, mezhep çatışmaları ve sekülerizmden uzak siyasi krizler nedeni ile derin bir modern hukuksal Anayasal dönüşüm sürecine ihtiyaç duymaktadır. Yeni Suriye Devleti’nin inşası, sadece fiziksel altyapıyı değil; aynı zamanda seküler toplumsal ve modern hukuksal altyapıyı yeniden şekillendirmeyi gerektirmektedir. Bu süreçte sekülerizm, toplumun farklı dini ve etnik kesimlerini bir arada tutabilecek; adalet, eşitlik ve barış temelli bir yönetim anlayışının temel taşlarından biri olacaktır. Suriye Devleti’nin sekülerizmi tesis edebilmesi için yapması gereken hukuksal ve Anayasal devrimler hayata geçirildikçe Orta Doğu barışına hızla zemin hazırlayacaktır.
Anayasal teminatlar bu noktada çok önemlidir. Sekülerizmin Suriye Devleti Yeni Anayasası’nın ilk maddelerinde özellikle belirtilmesi -ülke demokrasisi adına- olmazsa olmaz bir elzemdir. Suriye Anayasası, sekülerizmi temel ilkelerden biri olarak benimsemesi ve yeni modern devleti, hiçbir dini inanca üstünlük tanımayan bir yapıya oturtması AB normları entegrasyonu açısından da müthiş bir çözüleme olarak tüm dünyayı olumlu yönde şaşırtacaktır. Yeni Suriye Anayasası’nın ilgili maddelerinde; Suriye Devleti’nin resmi bir dini olmayacağı, tüm vatandaşların; din, mezhep ve inanç farkı gözetilmeksizin eşit olduğu; dinin, devlet işlerine müdahale etmeyeceği açıkça belirtilmesi, Yeni Suriye Devleti’ni Orta Doğu’nun yeni demokratik yıldızı haline getirecektir.
Dini ve etik özgürlüklerin korunması sekülerizmin tek gayesidir. Laikliğin, din özgürlüğünü Suriye’de garanti altına alması, evrensel hukuk değerleri ile direk olarak bağdaşmaktadır. Modern bir Anayasa, bireylerin dini inançlarını serbestçe yaşayabilme hakkını teminat altına alırken; din değiştirmenin veya inançsızlığın da yasal bir hak olduğunu Anayasal anlamda garanti altına almaktadır. Yeni Suriye Devleti, çağdaş eğitim sisteminde yapılacak seküler reform bu bakımda büyük önem taşımaktadır. Din derslerinin Suriye kültürü sentezli düzenlenmesi ileri ülkeler seviyesine hızlı bir şekilde Suriye’yi taşıyacaktır. Suriye Devlet okullarında verilecek din dersleri, mezhepçi bir anlayıştan uzak; evrensel etik değerler ve dinler tarihi temelinde yeniden yapılandırılması bilimsel anlamda bir mükemmeli yakalamak olacaktır. Herhangi bir dine veya mezhebe üstünlük tanıyan müfredatların yerine, farklı inanç ve görüşlerin eşit şekilde tanıtıldığı bir içerik oluşturulması Suriye’nin ülke barışına hizmet edecektir.
Seküler eğitim ilkelerine sıkı sıkaya bağlı kalınması, Suriye eğitim sistemini bilimsel düşünceyi ve eleştirel aklı ön plana çıkaran, dini dogmalardan bağımsız bir anlayışı benimsemesi Suriye’nin irfan dolu gençlerini bir an da 100 yıl öteye taşıyacaktır. Özel dini okulların faaliyetleri, temel laiklik prensiplerine uygunluk açısından denetlenmesi geleceğe yapılacak en büyük yatırım olacaktır. Bu bağlamda Suriye yeni hukuk sisteminin sekülerleşmesi Orta Doğu’da yeni bir Türkiye ve kardeşinin doğmasına bile vesile olacaktır. Şeriat hukukunun rolünün sona erdirilmesi tüm toplumu kucaklayan bir ülke modeli olarak tüm Dünya’ya örnek olacaktır. Suriye yeni hukuk sistemi, dini kurallara dayalı şeriat uygulamalarından tamamen arındırılmalı ve medeni hukuk esas alınarak yeniden inşa edilmelidir. Özellikle de; evlilik, boşanma, miras ve kadın hakları gibi konularda; modern, eşitlikçi ve evrensel standartlara uygun yasalar hazırlanmalıdır.
Özellikle Kadın Hakları’nın güvence altına alınması Suriye Kadınının toplumsal yaşamda eşit fırsatlara sahip olması için dini referanslara dayalı ayrımcı uygulamalara son verilmesi açısından çok yerinde olacaktır. Suriye’de, çok eşliliğin yasaklanması, kadınların miras ve boşanma haklarının eşitlenmesi, kadınların kamusal alanda kıyafet seçimi üzerindeki baskıların kaldırılması gibi düzenlemeler hayata geçirilse Suriye tüm müslüman ülkere örnek olarak karşımıza çıkacaktır. Suriye dini kurumlarının Suriye Devlet ile ilişkisinin düzenlenmesi cemaatler ile devleti barıştıracaktır.
Dini kurumların özerkliğinin sağlanması Suriye’ye çok büyük bir değer katacaktır. Suriye dini kurumları, devletin kontrolünden bağımsız hale getirilmeli ve kendi kendini finanse eden yapılar olarak faaliyet göstermelidir. Bu durum, dinin siyasetten ayrılması ilkesini ciddi anlamda pekiştirecektir. Kamu kaynaklarının kullanımında Suriye Devleti, herhangi bir dini cemaatin veya mezhebin finansmanını asla üstlenmemelidir. Kamu kaynakları, tüm vatandaşların ortak ihtiyaçları için kullanılmalı, dini cemaatlerin özel faaliyetleri kamu bütçesinden desteklenmemelidir.
Bu noktada; siyasal yapıda hukuksal reform yapılması Suriye Ekomonisini de olumlu yönde etkileyecektir. Suriye’de mezhepçi dini temsiliyetin sona erdirilmesi hayata geçirildikçe, siyasi partiler ve kamu kuruluşlarının dini temellere dayanması otomatik olarak yasaklanacaktır. Partiler, etnik veya dini kimlikler üzerinden değil; toplumsal ihtiyaçlar ve evrensel hukuk değerlerine dayalı politikalar ürettikçe demokratik anlamda Yeni Suriye Devleti ekonomisi ile birlikte çok büyüyecektir.
Bilhassa; dini nefret söylemi ve mezhepçi politikaların yasaklanması Suriye’yi yüceltecektir. Suriye yeni hukuk sistemi, din veya mezhep temelli ayrımcılığı ve nefret söylemini cezai yaptırımlara tabi tutması AB entegrasyonu açısında dikkat çekici olacaktır. Bu tür sekülerizm dışı söylemler, toplumsal barışı tehdit ettiği için kesin bir şekilde laiklik karşıtlığı Suriye’de engellenmelidir. Seküler kültürel ve toplumsal laik dönüşüm toplumsal eğitim kampanyalarına yansıdıkça Suriye gençliği sadece bilimsel eğitime odaklanacak ve ülke ilerici bir hava kazanacaktır. Laiklik anlayışını topluma benimsetmek için farkındalık kampanyaları düzenlendikçe hoşgörü tüm Suriye’ye sirayet edecektir. Bu insani değerlere yaraşan kampanyalar, laikliğin asla din düşmanlığı değil, eşitlik ve özgürlüğün garantisi olduğunu yeni Suriye Sosyetesine yaymak yeni ve modern bir Orta Doğu ülkesi olma adına Türkiye gibi ikinci çağdaş örnek olabilecektir.
İşte bu noktada Suriye sivil toplumunun sekülerizm ile güçlendirilmesi zaruridir. Sivil toplum kuruluşları, laikliği destekleyen projeler geliştirmek üzere teşvik edildikçe; özellikle kadın ve gençlik örgütleri, bu seküler dönüşümde aktif rol alacaklardır. Sonuç olarak; Yeni Suriye Devleti’nin laiklik üzerine inşa edilecek bir hukuksal düzenlemeler paketi, uzun vadeli barış ve istikrar için hayati önem taşımaktadır. Bu seküler reformlar, sadece farklı dini grupların bir arada yaşamasını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda bireysel özgürlükleri genişleterek laik ve demokratik bir toplumsal yapının temellerini atacaktır. Laiklik, Suriye’nin çok kültürlü yapısını koruyan ve geleceğini güvence altına alan en güçlü ilkelerden biri olarak karşımıza çıkacaktır.
HUKUKSAL REFORMLAR IŞIĞINDA, KARDEŞ BARIŞ ÜLKESİ SURİYE YENİDEN KÜLLERİNDEN DOĞACAKTIR!..
10.01.2025
Av. Mehmet Erol ULUTAŞ
İstanbul Barosu
1 No.lu Baro Üyesi
YanıtlaYönlendir
Tepki ekle