17 Nisan tarihinde petrol üreten ülkelerin temsilcileri, petrol fiyatları meselesini tartışmak üzere Katar’ın başkentinde bir araya geldi. Doha’daki bu buluşmaya, 18 ülkeden delege katıldı. İran, ülkesinden daha yeni kaldırılan yaptırımları gerekçe göstererek petrol üretiminin “dondurulması” tartışmasını reddetti. Bu nedenle, İslam Cumhuriyeti temsilcileri Doha’ya gelmedi. Sözleşme taslağı, petrol üretimini sonbahar ortasına kadar Ocak 2016 düzeyinde sınırlandırmayı öngörüyordu. Toplantı esnasında OPEC üyelerinin birçoğu pozisyonu değiştirdi ve sözleşmenin, Libya, İran, Kolombiya ve Norveç de dahil tüm petrol üreten ülkeler tarafından da riayet edilmesi gerektiğini önerdi. Görüşmeciler, üretimin “dondurulmasına” ilişkin bir karara varmak için daha fazla zamana ihtiyaç oldukları sonucuna vardı. Bu açıklama, toplantının sonuçları üzerine Katar Enerji Bakanı olan Mohammed Bin Saleh as-Sada tarafından yapıldı. Mohammed Bin Saleh, petrol piyasasının şu anda, Şubat ayından daha iyi olduğunu belirtti.
Petrolün, çözülemeyen talebe karşın arz fazlası problemi, fiyatların varil başına 42 Dolara düşmesine neden oldu. Fakat bu fiyat düzeyi uzun vadede, petrol şirketlerinin yeni rezervler için petrol arama ve geliştirmeye gerekli yatırım yapabilmelerine olanak tanımayacaktır. ABD Enerji Bakanlığı Başkanı Ernest Moniz, şu an kimsenin enerjinin fiyatına ilişkin kesin bir tahminde bulunamayacağını söyledi. Bununla birlikte, petrol fiyatının artacağını işaret eden bazı objektif gerçeklerin olduğunu da vurguladı. Bu gerçekler şunlardır: Temmuz 2015 itibariyle ABD’deki petrol üretimi, günlük 500 bin varile kadar düştü. İran, aynı miktarı altı ay içinde piyasaya sunacağını taahhüt etti. Bu da, bu üretimin Amerika’daki hacimlerin yerine geçeceği anlamına gelmektedir.
Uzmanlar, gelecekteki petrol fiyatları düzenlemesinin Ortadoğu’daki artan istikrarsızlığından etkileyeceği gerçeğini göz ardı etmiyor. Iran ve Suudi Arabistan arasındaki gerilim büyüyor. Tahran ile kalkan yaptırımlardan dolayı İsrail oldukça hoşnutsuz. Ernest Moniz’e göre, bölgede yeni bir çatışma ortaya çıkabilir ve böyle bir şey meydana geldiği takdirde petrol fiyatları daha önce eşi benzeri olmayan bir artış gösterecektir. Amerikalı uzmanlara göre, bir varil petrolün normal fiyatı 50 Dolardan az olmamalı. Şu an ağır petrol, elde edilmesi zor petrol ve kaya petrolü üretiminde bir düşüş yaşanmaktadır. Yakın bir zamanda, petrol piyasasındaki arz ve talep arasındaki denge düzelecek. ABD Enerji Bakanlığı Başkanının öngörüsü, OPEC başkanı Abdalla al-Badri tarafından da teyit edildi. Abdalla al-Badri, petrol fiyatlarının birkaç ay içinde artmaya başlayacağını ve Viyana’daki OPEC toplantısındaki petrol üretimine ilişkin “dondurma” üzerinde mutabakata varma ihtimalinin de oldukça yüksek olduğunu belirtti.
Petrolün gerçekten siyah altın olduğu su götürmez bir gerçek. Değerli sarı metal gibi petrolün de fiyatı daima artış gösterecektir. Eğer işimizi geliştirmek istiyorsak hepimiz bu mesele üzerinde kafa yorması gerekiyor. Ayrıca bugün en önemlisi, daimi ve test edilmiş petrol üreticilerinden uzaklaşıp, damping yapanlara ve varil başına yüzde elli indirim yapanlara gitmek değil, aksine bu tür daimi ve test edilmiş olan petrol üreticileri ile işbirliğine devam etmektir. Hiç başarısız olmayan ve petrolü politik amaçlarını gerçekleştirmek adına bir araç olarak kullanmayan kişilere güvenmeliyiz. Piyasa bu tür ortakları devirecek ve kendi adil enerji fiyatlarını oluşturacaktır. Tahminimiz profesyonelce ve ihtiyatlı olmayabilir, fakat bu tahminimiz Amerikalı uzmanlar ve OPEC yetkililerinin, petrol fiyatının 2016 yılında varil başına 55-60 Dolara eşit olacağı fikri ile örtüşüyor. Bu rakamdan yola çıkarak gelecek iş planlarını yapmak; fakat bunu yaparken de mevcut çetin rekabetten de kopmamak gerekir.