Çeyrek asırdan fazladır, üzerine dökülmekte olan kardeş kanı ile kirletilmeye çalışılan masum bir lisanın, fokurdayışını duymak istemeyenlere hışmını dile getiren yanardağ misali, volkanik hiddet püskürüşüdür, Êdi besse!: Sahte kurtuluştan gerçek kurtuluş kararlılığı… Kendisi adına yapılan kanlı tezgah ve oyunlara asla rızasının olmadığını itiraf… Terörün, kanın ve gözyaşının çare değil felaket olduğunu beyan… Emperyalist istismara karşı uyanış ve direniş ilanıdır, Êdi besse…
İhanet güruhu ile her zaman gizli ittifak halinde bulunan ve zaman zaman devletten, milletten, birlikten yana makyajlı görünmeyi de ihmal etmeyen, silâh, uyuşturucu ve insan kaçakçılarının, dökülen kardeş kanlarında kirli menfaat devşirmelerine, bizzat Kürdün ağzından, yanık yürekli (dur!..) ihtarının çığlıklaşmasıdır, Êdi besse…
Êdi besse; ruh katline, inanç yağmasına, yürek yanmasına, hazana, ıstıraba, zillete “yeter artık!” demektir… Sevgiye, kardeşliğe, barışa, huzura, sükûna, birliğe, beraberliğe karşı çeyrek asırdan fazladır yürütülen emperyalist dış kaynaklı isyana, aklın ve vicdanın kutlu isyanıdır Êdi besse…
Karanlık ve kirli menfaat hesaplarının, zalim istismarın ve dış kaynaklı bölücülüğün tıknefes etmeye çabaladığı bu mübarek vatanın asli sahiplerinden, Kürt insanımız Êdi besse demeye başlamıştır…
Kardeş kanının lekelemekte olduğu kendi dili ile söylüyor bunu… Aynı dili konuştuğu halde, Kürtlüğü, Müslümanlığı ve insanlığı çoktan tükenmişlere, kan sarhoşu satılmışlara söylüyor … (Yeter artık) diyor… Kürtçe diyor ki, içlerinde hala Allah korkusundan zerre çapında eser kalmışlar varsa, cevap versinler diye… Düzelsinler, durulsunlar, sükûn bulsunlar ve başlarını taşa vurmaktan vaz geçsinler diye…
Ezân-ı Muhammedi’yi “Allâhuekber” yerine “Tanrı Uludur” olarak terennüm etmenin hiçbir zümreye zerrece fayda sağlamadığını, aksine, “Tanrı Uludur” Bağnazlarının taht ve saltanatlarının yerin dibine çalındığını hatırlasınlar’da Allahuekber’i, “Hudamazzına” halinde sayıklayıp ezan olarak yutturmaktan vazgeçsinler diye… Erkeklerle kadınları karışık saflarda istifleyip yeni mecusi namazları icat etmesinler diye… Karstan Bitlise kadar, Atalarının Allah vatan ve namus uğruna 20. Asrın başlarındaki Ermenilerle kapışmada binlerce şehit verdiklerini unutmasınlar ve bugünkü “Kurdu-Fıllah brane: Kürtle Ermeni kardeştir” zırvalarından vaz geçsinler diye…
Bu mübarek Vatanda, Karstan Edirneye, Sinoptan Hataya, Şırnaktan Çanakkaleye, Türk’ü ile, Kürdü ile Arabı, Lazı, Boşnağı, Çerkezi, Gürcüsü, Tatarı ve topyekün boyları ile her kök ve tohumdan gelen Müslümanların kardeş oldukları için; Êdi besse… Hepimizin Allahı, Peygamberi , kıblesi ve kitabı bir olduğu için; Êdi besse… Vatan çapında birbirimize Allahın emri ve Peygamberin kavli ile, davul zurnalarla kız alıp verdiğimiz için; Êdi besse... Bu toprakları ebedi vatanlaştırdığımız bin yıldan beridir, savaşta, namazda, okulda ve düğünde aynı saflarda bulunduğumuz, hep aynı kederi ve sevinci paylaştığımız için; Êdi besse… Bir olduğumuz, birlik olduğumuz, kardeş olduğumuz için; Êdi besse… Ocakların sönmemesi, yavruların yetim olmaması, kadınların dul kalmaması, anaların kan kusmaması için; Êdi besse…
Baharın daveti gibi, sevginin daveti gibi, yüreğin daveti gibi, bir davettir; Êdi besse… Selahattin-i Eyyubilerin, İdris-i Bitlisilerin davetidir; Êdi besse… “Ey Kürtler, Türkler sizin ağabeylerinizdir. Siz Türklerin kuvvetisiniz. Ağabeyleriniz olan Türklere tabi olunuz. Onlardan ayrılmayınız, onlara silah çekmeyiniz…” diyen Bediüzzaman Saidi-İ Nursi’nin tarihi davetidir; Êdi besse…
Son zamanlarda, başta Güneydoğu Anadolu’da olmak üzere, vatan sathının her ikliminden ve kürt kardeşlerimizin sesinden ÊDİ BESSE’ ler sık sık duyulmaya başlanmıştır. Bu kadar yıl sonra, Kürt, “Êdi Besse!..” demeye başlıyorsa, sabırtaşı çatlamış, tahammül her sınırı aşmış ve bıçak kemiğe dayanmıştır demektir.
Sahte kurtuluştan Kurtuluş avazesi halindeki Êdi Besse, iyi duyulmalı, doğru okunmalı, maşeri vicdan ve akılla değerlendirilmeli, vakit kaybedilmemeli ve bu fırsat güzel bir şans ve İlâhi bir lütuf kabul edilmeli ve gereken hemen yapılmalıdır. Yapılacaklar istismarsız ve tahriksiz olmalı ve (Êdi Besse)’nin herhangi bir suikaste kurban gitmesine hiçbir şekilde izin verilmemelidir…
Müslüman Kürt kardeşimizin vatan semalarında çınlayan (Êdi Besse) davetinin, aynı zamanda sınırlarımıza dokunmadan bizi bölüp parçalayarak vatanımızı işgal etmeye hevesli topyekun emperyalist güçlere ve kaynaklara tarihi ve kararlı bir ihtar olduğunu cihan görmeli ve bilmelidir.
Êdi Besse!.. diyen kürt kardeşimiz, özüne, ruh kökün, benliğine dönmeye başlamıştır. Ümide, huzura, mutluluğa, doğruluşa ve dirilişe kutlu dönüş….