İstanbul'un önemi: İstanbul'un Coğrafi, dini siyasi ve ekonomik özelliği vardı.
Coğrafi önemi
Kıtalar ve denizler arasında bir geçit noktasıdır.
Siyasi önemi
Bizans İmparatorluğu elindekileri kaybederek sadece Bizans (İstanbul) topraklarını elinde bulunduruyordu.
Çevresinde değişik topluluklar bulunuyordu. (Osmanlı- Venedik -Ceneviz)
Ekonomik önemi
Kara ve deniz ticaretini elinde bulunduruyordu.
Dini önemi
Ortodoksların din merkeziydi.
Anadolu'da ve Rumeli'de toprakları olan Osmanlı Devleti İstanbul'u elde ederse kendi güvenliğini sağlamış olacaktı.
Osmanlılar Anadolu'dan Rumeli'ye Rumeli'den Anadolu'ya geçerken güçlüklerle karşılaşıyorlardı.
Çanakkale Boğazı'na hakim olamıyorlardı.
İstanbul alınırsa Osmanlıları Balkanlar'dan atmak olmayacaktı.
İstanbul denizden kuşatılınca karadan, karadan kuşatılınca denizden yardım alabiliyordu.
Bizanslıların elinde diğer devletlerin bilmediği Grejuva (Rum ateşi) denilen sudada yanabilen bir silah bulunuyordu.
İstanbul'u Avarlar, Avrupa Hunları, Sasaniler, Araplar (Emevi) ve Bulgarlar kuşattılarsa da başarı elde edememişlerdi.
Osmanlı Devleti adına ise; Yıldırım Beyazid, Çelebi Mehmet ve II. Murat kuşatmışsa da başarı elde edememişti.
II. Mehmet İstanbul'un zaptı için hazırlıklara başladı.
Karadeniz yolu ile Balkanlardan ve Trabzon Rum. İmparatorluğu'ndan gelebilecek yardımı önlemek için Boğazkesen (Rumeli Hisarı) hisarını yaptırdı.
Bizanslıların İstanbul yakınlarında bulunan Silivri ve Vize kalelerini aldı.
Mühendis Müslühittin, Sarıca, Sekban ve Macar Urban'a Edirne'de toplar döktürdü. Şahi (büyük top)
Bizans Ordusunun bir kısmını yabancı askerler oluşturuyordu.
Konstantin Papa'dan yardım alabilmek için Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesini istediyse de başaramadı.
6 Nisan 1453 yılında savaş başladı.
29 Mayıs 1453'de İstanbul alındı. Böylece 1125 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunun merkezi olan, İstanbul Osmanlıların eline geçti.
İstanbul'un Alınışının, Türk ve Dünya Tarihi Açısından Önemi
a - Türk Tarihi Bakımından
İstanbul'un fethi ile Bizans İmparatorluğu Ortadan kalktı.
Osmanlı Devleti, Anadolu ve Rumeli'nin ortasında olan İstanbul şehrini başkent yaptı.
Osmanlı Devleti 1453'den itibaren İmparatorluk haline geldi.
Kalelerin ve surların ne kadar kuvvetli olursa olsun top gülleriyle yıkılabileceği anlaşıldı.
(Barutun bulunmasıyla feodaliteye darbe vuruldu. Dünya tarihi bakımındanda önemidir.)
Boğazlar sayesinde kara ve deniz ticareti Osmanlı Devletinin eline geçti.
b - Dünya Tarihi Bakımından
İstanbul'un fethinden sonra bazı Bizans bilginleri İtalya'ya giderek eski Yunanca'yı bildikleri için İtalya'da Rönesansın gelişmesine yardımcı oldu.
İstanbul'un fethi ile birçok tarihçi Ortaçağın sonu Yeniçağın başladığını kabul etti.
Avrupalılar doğu ile ticaret yapabilmek için yeni ticaret yolları aradı. Bu da Coğrafi Keşifleri başlattı.
Türkler kendi seslerini Avrupa'ya ve Dünya devletlerine duyurmuş oldular.
İslamiyet geniş alanlara yayıldı.
Coğrafi önemi
Kıtalar ve denizler arasında bir geçit noktasıdır.
Siyasi önemi
Bizans İmparatorluğu elindekileri kaybederek sadece Bizans (İstanbul) topraklarını elinde bulunduruyordu.
Çevresinde değişik topluluklar bulunuyordu. (Osmanlı- Venedik -Ceneviz)
Ekonomik önemi
Kara ve deniz ticaretini elinde bulunduruyordu.
Dini önemi
Ortodoksların din merkeziydi.
Anadolu'da ve Rumeli'de toprakları olan Osmanlı Devleti İstanbul'u elde ederse kendi güvenliğini sağlamış olacaktı.
Osmanlılar Anadolu'dan Rumeli'ye Rumeli'den Anadolu'ya geçerken güçlüklerle karşılaşıyorlardı.
Çanakkale Boğazı'na hakim olamıyorlardı.
İstanbul alınırsa Osmanlıları Balkanlar'dan atmak olmayacaktı.
İstanbul denizden kuşatılınca karadan, karadan kuşatılınca denizden yardım alabiliyordu.
Bizanslıların elinde diğer devletlerin bilmediği Grejuva (Rum ateşi) denilen sudada yanabilen bir silah bulunuyordu.
İstanbul'u Avarlar, Avrupa Hunları, Sasaniler, Araplar (Emevi) ve Bulgarlar kuşattılarsa da başarı elde edememişlerdi.
Osmanlı Devleti adına ise; Yıldırım Beyazid, Çelebi Mehmet ve II. Murat kuşatmışsa da başarı elde edememişti.
II. Mehmet İstanbul'un zaptı için hazırlıklara başladı.
Karadeniz yolu ile Balkanlardan ve Trabzon Rum. İmparatorluğu'ndan gelebilecek yardımı önlemek için Boğazkesen (Rumeli Hisarı) hisarını yaptırdı.
Bizanslıların İstanbul yakınlarında bulunan Silivri ve Vize kalelerini aldı.
Mühendis Müslühittin, Sarıca, Sekban ve Macar Urban'a Edirne'de toplar döktürdü. Şahi (büyük top)
Bizans Ordusunun bir kısmını yabancı askerler oluşturuyordu.
Konstantin Papa'dan yardım alabilmek için Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesini istediyse de başaramadı.
6 Nisan 1453 yılında savaş başladı.
29 Mayıs 1453'de İstanbul alındı. Böylece 1125 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunun merkezi olan, İstanbul Osmanlıların eline geçti.
İstanbul'un Alınışının, Türk ve Dünya Tarihi Açısından Önemi
a - Türk Tarihi Bakımından
İstanbul'un fethi ile Bizans İmparatorluğu Ortadan kalktı.
Osmanlı Devleti, Anadolu ve Rumeli'nin ortasında olan İstanbul şehrini başkent yaptı.
Osmanlı Devleti 1453'den itibaren İmparatorluk haline geldi.
Kalelerin ve surların ne kadar kuvvetli olursa olsun top gülleriyle yıkılabileceği anlaşıldı.
(Barutun bulunmasıyla feodaliteye darbe vuruldu. Dünya tarihi bakımındanda önemidir.)
Boğazlar sayesinde kara ve deniz ticareti Osmanlı Devletinin eline geçti.
b - Dünya Tarihi Bakımından
İstanbul'un fethinden sonra bazı Bizans bilginleri İtalya'ya giderek eski Yunanca'yı bildikleri için İtalya'da Rönesansın gelişmesine yardımcı oldu.
İstanbul'un fethi ile birçok tarihçi Ortaçağın sonu Yeniçağın başladığını kabul etti.
Avrupalılar doğu ile ticaret yapabilmek için yeni ticaret yolları aradı. Bu da Coğrafi Keşifleri başlattı.
Türkler kendi seslerini Avrupa'ya ve Dünya devletlerine duyurmuş oldular.
İslamiyet geniş alanlara yayıldı.