Nomofobik kişiler, telefonları yanlarında olmadığında veya telefonlarının çekmediği bir yere gittiklerinde anksiyete, panik atak, huzursuzluk gibi duygular yaşıyorlar. Bu durum, günlük yaşamlarını ve sosyal ilişkilerini de olumsuz etkileyebiliyor.
Nomofobinin bazı belirtileri şunlardır:
- Telefonunuz yanınızda olmadığında veya piliniz bittiğinde aşırı endişe duymak
- Telefonunuzu sürekli kontrol etme ihtiyacı hissetmek
- Telefonunuz yanınızda olmadığında yalnız hissetmek
- Telefonunuzu kullanırken çevrenizdeki insanlardan kopmak
- Uyku problemleri ve konsantrasyon eksikliği yaşamak
Nomofobinin önüne geçmek için:
- Telefonunuzu kullanma sürenizi sınırlandırın
- Telefonunuzu yatak odanızdan uzak tutun
- Yemek yerken veya sohbet ederken telefonunuzu kullanmayın
- Dijital detoks programlarına katılın
- Gerekirse bir uzmandan profesyonel yardım alın
Dijital cihazlar hayatımızın önemli bir parçası olsa da, bunlara olan bağımlılığımızın bizi kontrol etmesine izin vermemeliyiz. Nomofobi gibi problemlerin önüne geçmek için bilinçli olmak ve gerekli adımları atmak önemlidir.
Unutmayın: Gerçek dünya ile olan bağlantınızı koparmadan dijital dünyanın imkanlarından faydalanabilirsiniz.
ESET, dijital yardımcıların kullanıcıları çok daha fazla şekilde ekrana bağlı tutmak için nasıl tasarlandıklarını inceledi. Akıllı cihazlara sağlıksız bir şekilde bağlanmanın kişisel gizlilik ve güvenlik için ne tür etkileri olabileceğini araştırdı. 1. Kolaylık Dünya genelinde yaklaşık yedi milyar akıllı telefon bulunuyor ve bu rakam 8 milyarlık küresel nüfusun yaklaşık yüzde 85'ini oluşturuyor. Bir akıllı telefonun yapabileceği farklı işlevleri düşündüğünüzde, bu kadar popüler olmaları pek de şaşırtıcı değil. Piyasadaki çok sayıda uygulama sayesinde, bu avuç içi büyüklüğündeki cihaz günlük hayatınızın stresini basitleştirebilir, can sıkıntısını ortadan kaldırabilir ve sizi bağlantıda tutabilir. Hatta yapay zekayı kullanarak telefonunuzdan romantik bir ilişkinin tamamını yaşayabilirsiniz! Mobil oyunlar, uzun tren yolculuklarında ve yalnız geçirdiğiniz gecelerde bulmacaları çözerek ve puan toplayarak kendinizi eğlendirmenizi sağlayabilir. Liste sonsuz ve bu da sorunun bir parçası. Neden bu güçlendirici araçları daha zinde olmak, daha güçlü bağlantılar kurmak ve o uzun, zorlu yolculukları daha keyifli hale getirmek için kullanmak istemeyelim ki? Farkında olmadığımız şey, bu uygulamaların daha fazlası için ekranlarda kalmamızı sağlamak üzere tasarlanmış belirli özelliklere sahip olduğudur. Ortalama bir insanın her gün akıllı telefonunda üç saatten fazla zaman geçirdiği düşünüldüğünde, uygulama kullanımımız gerçekten faydalı olanın ötesine geçiyor olabilir. 2.Sonsuz içerik akışı Dijital alanınızda neler olup bittiğini görmek için 'hızlı bir kontrol' olarak başlayan şey, içeriklerde kaybolmanıza neden olabilir. Diğer haberler, gönderiler ve ilgi çekici videolar, ilginizi canlı tutmak için siz ekranınızı kaydırdıkça otomatik olarak görünür. Daha fazlasının yüklenmesini beklemeden, kolayca zamanın nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz. Gördüklerinizin daha önce etkileşimde bulunduğunuz gönderilere ve içeriğe benzer olmasını sağlayan şaşırtıcı algoritmalarla kendinizi ekrana bakmaktan alıkoyamayabilirsiniz. TikTok ile ortalama bir kişinin uygulamada günde 90 dakika geçirmesi bunun kanıtı sayılabilir. 3.Anlık memnuniyet İnternette paylaştığınız bir şey takipçilerinizden çok sayıda “beğeni” ve “yorum” aldığında hissettiğiniz o sevince muhtemelen aşinasınızdır. Bu duygu sizi daha fazlasını istemeye teşvik eder. Bu sosyal onay, beyinde dopamin salgılayarak belirli davranışları güçlendiren karmaşık bir ağ olan ödül sistemini tetikler. 4.Durmak bilmeyen bildirimler Koşu takip cihazınızı bir süredir kullanmıyor musunuz? Endişelenmeyin, uygulamanız rakibinizin sabah koşusundaki en son rekorunu size bildirecektir. Bu bildirim cihazınızda belirdiğinde, onu daha fazla keşfetmek isteyeceksiniz. Sonra, FOMO'dan (Fear of Missing Out) kaçınmak için daha sonra kendi koşunuzu takip etmek ve karşılaştırmak için uygulamaya geri döneceksiniz. Bildirimler, bu durumda olduğu gibi bir dereceye kadar sağlıklı alışkanlıkları teşvik edebilirken, diğer durumlarda, örneğin arkadaşınızın yeni bir Instagram hikayesi yayımladığını belirten bir bildiriminin açılması, sizi içerikte gezinerek saatler kaybettiğiniz o dopamin geri bildirim döngüsüne geri götürebilir. 5.Kaçış İster en son dizileri art arda izlemek ister en sevdiğiniz tatil beldesinin fotoğraflarında kaybolmak olsun, akıllı cihazların günlük stresten kaçmak için heyecan verici bir portal sunduğu inkâr edilemez. Günün getirdiği olumsuz duygulardan kurtulmanızı, daha fazla dopamin salınımını uyarır ve bu da kaçışınızı daha da kolaylaştırabilir. Bu durum bazı insanlar için kafa dağıtmak ve stres atmak için iyi hatta gerekli olsa da gerçek hayattaki heyecanları kaçırdığınız, konsantre olmakta zorlandığınız ve daha az üretken olduğunuz bir aşamaya geldiğinizde durumunuzu gözden geçirmenizi gerektirebilir. Teknolojiye olan sağlıksız bir bağlılık, kişisel güvenliği ve gizliliği ihmal etmenize, riskli çevrimiçi davranışlarda bulunmanıza neden olabilir. Yorgunsanız ve odaklanmakta zorlanıyorsanız, gelen kutunuza ikna edici ancak kötü niyetli bir mesaj geldiğinde tıklamadan önce düşünmeme veya tercih ettiğiniz sosyal medya platformlarında fazla bilgi ifşa etme olasılığınız yüksektir. Doğru önlemleri almadan ücretsiz Wi-Fi ağlarını kullanmak gibi başka durumlarda da gardınızı düşürebilir ya da çevrimiçi hesaplarınızın çoğunda aynı parolaları kullanmaya daha yatkın olabilirsiniz. Aynı şey, şüpheli bir uygulamayı indirmek için de geçerlidir. Detaylı bilgi; https://antivirus.com.tr/