Küçükçekmece'de İftar Programında Kavga! Alaaddin Şahintekin ve Kemal Çebi Tartıştı! (VİDEOLU)

Küçükçekmece'de düzenlenen bir iftar programında, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve Alaaddin Spor Kulübü Başkanı Alaaddin Şahintekin arasında tartışma çıktı. Tartışmanın nedeni, belediyenin spora yeterince destek vermediği iddiası olarak öne sürüldü.

Şahintekin, belediyenin spor kulüplerine yeterince destek vermediğini ve kendisinin de bu nedenle Kemal Çebi'ye tepki gösterdiğini söyledi.

Şahintekin, "Biz de bu ilçenin insanıyız. Bizim de ortak alanımız olsun, bizim de kapalı spor salonumuz olsun. Uzakdoğu sporu yapanlar, minder sporu yapanlar, salon sporu yapan insanların da evet bizim de bir yerimiz var diyebileceği bir yer olsun" dedi.

Şahintekin, kendisinin 100 binden fazla insana form doldurup spor yaptırmış biri olduğunu ve belediyenin desteğine ihtiyacı olmadığını da sözlerine ekledi.

hicrethaber .com olarak Alattin Şahintekin  görüşlerine baş vurduk şahin tekin açıklamasında ;

Öncelikle bu organizasyona davet edilişimizi anlatayım. Ben Alaaddin Şahintekin, Alaaddin Spor Kulübü kendi adımı taşıyan 20. yılını doldurmuş, kuruluş olarak Alaaddin Spor Kulübü'nün de mensubu olduğu Mücadele Sporları Derneği'nin davetlisi olarak bu organizasyona iştirak ettik. Şahsım Alaaddin Şahintekin olarak beş kez davet edildim. Israrla davet edildim ve gelirsem sözümü söylerim dedim. Yani ben başkanın karşısında oturup iftar yapıp alkışlayıp şak şak yapıp gidecek insan modeli değilim. Gelirsem sözlerim var onları söylerim dedim. Buna rağmen davet edildim. Davet edildiğimizde yani gittiğimizde Mücadele Sporları Derneğimizin yöneticileri olarak oturulmuştuk masamızda. Öncelikle bizim masaya hizmet edilmedi. Buna şahit olan yönetici arkadaşlarım da var. Hizmet edilmesi bir yana iftar olduğu için işte çalışanların da yoğunluğu için her neyse o sorun değil. En yakın masaydım. Yani başkanın en yakınındaki kişi bendim hatta. Başkan konuşmasına Küçükçekmece AK Parti adayı Aziz Yenay'ın yolsuzlukları, çaldıkları, namussuzlukları gibi konularla başlayıp konuştu. Yani hakaret içerikli bir konuşma üslubuyla başladı. Ben bu durumdan rahatsız oldum. Bir süre sonra telefonumu çıkardım. Tam böyle nişan alır gibi görsün diye, herkese fark etsin diye konuşmalarını video kaydı yapmak istedim. Ve yapmaya başladım. Bununla alakalı... Bu yayınlananın dışında 15 dakikalık bir videom daha var. Tabii böyle olunca biraz şimşekler üstüme geldi.

Videoda da anlaşılacağı üzere aslında interaktif gibi karşılıklı konuşmaya başlanmasını sağlayan yani söylediklerini onaylatmaya çalışan bir tavırla kendisi başlattı. Ve övgü bekler gibi onu yaptım bunu yaptım gibi anlatımlarda bulundu. Ancak ben 47 yaşındayım. Sporda 40. Yılımı verdim. Yani 7 yaşından beri spor yapan biriyim. Küçükçekmece'nin ilk dünya şampiyonuyum. Son dünya şampiyonunun da hem abisi, hem hocasıyım, hem de kulübünün başkanıyım. Kendimi övmek için değil, beni anlasınlar diye diyorum

 Yani AK Parti için mi buraya geldi? Kemal Çepi ile bir menfaat ilişkisi mi var? Ya da aksi bir durum mu var? Gibi anlaşılmasın diye, sporcu kimliğimi de anlasınlar diye bizzat yanına da çıkarak bağıra bağıra söyledim. Ben Küçükçekmece'nin ilk dünya şampiyonuyum. İkinci bir kişi varsa el kaldırsın dedim. Ya da yetiştirmiş birisi varsa el kaldırsın dedim.

Oradan bağıranlar işte küfür ediyor. Asla öyle bir şey yok. Ben küfür etmedim. Madem öyle, kayıtlarını hemen kapatmasalardı, toplamasalardı. Belediyenin elinde kamera var. Başından sonuna kaydettikleri bir kayıtları var.

Bol kepçeden atmaya çalışan birisi gibi konuşunca ben de müdahale etmek istedim. Yani Küçükçekmece'de sanki Kemal Çebi'den önce hiçbir sportif icraat iş yokmuş gelmiş ve yapmış gibi uslupla konuşunca bozuldum. Çünkü ben gözümü açtığımda İstanbul'da, Türkiye'de, burada Küçükçekmece sporun 3. ligde, 2. ligde yanlış hatırlamıyorsam oynadığına şahit oldum. Hatta bölgemizin insanlarından Fahrettin Seyhan'ın İstanbul Sporu'da oynayan, Karagümrük'te oynayan Diyarbakır'da oynayan, Süper Lig'de oynayan Fuharettin Seyhan'ın da Küçükçekmece Spor'da oynadığını biliyorum. Belgeli bir konu bu. Üstelik Kemal Çebi'nin de söylediği gibi ilk lisansını oradan çıkarmış. Sanki hiç Küçükçekmece Spor yokmuş gibi Eda'larla konuşup efendim ben yaptım Sinop Özlem Sporu ya da işte İFA Sporu der gibi daha çok böyle futbol spor kulüpleri ve aynı.

Kısaca şu kısmını da anlatayım. Ben Alaeddin Şahintekin olarak ortaokul, lise, askerden sonra okumuş biriyim. Beden eğitimi öğretmenliği okuyup beden eğitimi öğretmeni oldum. Şu anda uzman öğretmenim. Yeşilköy 50. yılda beden eğitimi öğretmeniyim. Lisede beden eğitimi öğretmeniyim. Yüksek lisans alanım spor yönetimi. Bunun altını çiziyorum. Dünya şampiyonuyum, Avrupa şampiyonuyum, Türkiye şampiyonuyum. 8 kez Balkan şampiyonuyum. 400 kez milli forma giymiş bir sporcuyum. Spor yöneticisiyim. Alanımda yüksek lisans yapmış biriyim. Bana futbol, spor, dersi vermek isteyecek kişi ancak akademide olur. Yani bana ders verecek kişinin bir üniversitede ders veriyor olması lazım.

Dolayısıyla yeterince insanların kafasını ütülediğini düşündüm. Ve lafa girmek istedim. Dedim ki biz yani ben emekli değilim. Biz emeklileri açtığınız yerden ya da çocuğu olmayan insanlar var bu ilçede, evli olmayan insanlar var. Kreş açmışsınız ya da işte futbol sahası yapmışsınız ki futbol sahasını o yapmadı. Önceki belediyeciler yaptı. Bunu da zaten herkes belgelerle biliyor. Öyle bir uslupla konuştu ki tahrik etti ve ben anlattım. Dedim ki biz de bu ilçenin insanıyız. Hani konulardan da haberdarız. Bize bunlarla gelmeyin demeye getirdim. Dedim ki bizim de ortak alanımız olsun, bizim de kapalı spor salonumuz olsun. Uzakdoğu sporu yapanlar, minder sporu yapanlar, salon sporu yapan insanların da evet bizim de bir yerimiz var diyebileceği bir yer olsun madem belediye adına yapıyorsunuz. Yapın biz de kullanalım. Yani Aziz Yeniay Belediye Başkanı zamanında yapılmış olan Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nin altında bir spor salonu var. Fakat bu bir başka bir spor kulübüne tahsis edilmiş. İFA Spor'a tahsis edilmiş.

kısaca şunu söyleyeyim. 100 binden fazla insana form doldurup spor yaptırmış biriyim. 15 yıldır devlette, ortaokulda, lisede, Nahit Menteşe Lisesi'nde, Ataköy Anadolu Lisesi'nde, Ataköy Ortaokulu'nda, Yeşiköy 50. Lisesi'nde öğrenci yetiştiren, beden eğitimi spor, empoze eden spor yaptıran bir beden.

Kemal Çebi ve avaneleri gibi sadece bana ne veriliyor ya da ben ne aldım açısından bakan biri değilim. Onu daha önce çok kez diploma törenine davet ettim. Gelmedi. Yerine Abdullah diye bir gereksiz arkadaşı gönderdi. O gönderdiği arkadaş gidip buradan gittiğinde Buradayken bize çok memnun olduğunu söyleyen, çok gurur duyduğunu söyleyen bu zat, gittiği yerlerde arkadaşlarına ''Alaaddin Şahintekin, Alaaddin Spor Kulübü para kesiyor, çok zengin, onun hiçbir şeye ihtiyacı yok, altında şöyle arabası var, kulübünde binlerce öğrencisi var'' diye hasetlik yaparak anlatıyor. Bu gurur duyulacak bir şey. Sizden para almıyorum, sizden destek almıyorum. Sel ağdur'u bir spor kulübü olmama rağmen çalışmalarıma devam ettim.

kısacası Kemal Çebi o zaman konuşma falan şeklinde videonun sonunda da görüyorsunuz. Hani konuşma deyince bana konuşma diyemezsin. Sen kimsin ki? Yani kim olarak diyorsun konuşma? Sen de konuşma. Karşılıklı konuşmayalım. Ya karşılıklı konuşmayı sen başlattın zaten. Sen insanlarla karşılıklı konuşunca ben dahil oldum. Tamam, seninle ayrı görüşelim diyebilirsin. Ya da diyebilirsin ki, yazar mısın notlarını? Ben onunla ilgileneceğim. Seninle ayrıca konuşalım diyebilirsin.

Ben orada AK Parti'nin ya da Aziz Yenay'ın ya da bir başka siyasi ağzın yerine konuşmuyorum. Öyle bir şey için söz hakkı almadım. İstediğim şey, madem herkese spor hizmeti yapıyorsunuz, hani bize de gelmediniz, gitmediniz. Fakat bizim de ihtiyaçlarımız var. Bölgemizde dünya şampiyonu kickboksçular var, muaythaycılar var, tekvandocular var, karateciler var. Bu insanların birlikte antrenman yapabileceği, kaynaşabileceği, spor festivali yapabileceği.

Başka bölgelerde dünya üçüncüsü olan, Avrupa şampiyonu olan ya da Balkan şampiyonu olan sporculara parklara isimlerini verirler. Bunlar vermez. Hoş. Temel Kaledeniz'in de meclisine yazılı evrak ulaştırmamıza rağmen kanunen istememize rağmen ona da izin vermedi. Bölgemizde adımıza yapılmış kapalı spor salonu yok. Dünya şampiyonu sporcularımız var, onların adına yapılmış bir kapalı spor salonu yok. O kapalı spor salonunun, yapılmış kapalı spor salonunun bize tahsis edilmişliği yok.

Bölgemizin spor kulüplerinden bazılarını pilot gibi seçerler. Onların açılışına giderler. Onların açılışına para verirler. Onların ruhsatsız sahalarına elektrik bağlarlar. Ruhsatsız sahalarının tadilatını milyonlara yaparlar. Milyonlar yani belki milyon dolarlara yaparlar. Bunları da belgele ispat edebilirim. Fakat bize gelince sanki sahipsiz olduk.

Küçükçekmece ilçesinde hangi bakış açısına sahip olursa olsun, eğer bir bölgede sporcu yetiştiriliyorsa, milli takıma sporcu yetiştiriliyorsa, bu Söğütlüçeşme'de de olabilir, Kanarya'da olabilir, Mehmet Akif'te olabilir, Atakent'te olabilir, Halkalı Zeynebi'ye de olabilir gibi gibi. Herkese eşit oranda yardım, ve başarılarından dolayı ödüllendirilme yapılması lazım. Bu işleri bilmeyen insanların gelip belediyenin spor müdürü olması, belediyenin spordan sorumlu başkan danışmanı olması, belediye başkanı da olması bana göre yersiz. Ben bu yüzden aslında biraz da Aziz Yenay'ı destekliyorum.

Yine Avrupa Dünya Şampiyonları'nda yarıştığım zamanlarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Tayyip Bey belediye başkanı iken meclis üyesiydi ve imar işleri komisyon başkanıydı Aziz Yenay. Yani onun hünerlerini biliyorum, bilen biriyim. Ve yeniden gelmesi taraftarıyım, doğru. Ama davranışım siyasi değildi. Davranışım çok nötr bir adamdım. İlçemde yapılanları gözlemleyip Ve ona göre bir not veren bir adam olarak konuştum. Yani üslup olarak sert konuşuyor olabilirim. Şu anda da size de konuşurken böyle konuşuyor gibiyim.

Benim söyleyeceklerim bu kadar değil. Sizi daha fazla yormak istemiyorum. Ben bu konunun burada kalmasını istemiyorum. Bu bir davaya dönüşmeli. Milli davaya dönüşmeli. Çünkü ben onun orada ekart edeceği birisi değilim. Kemal çebi bana Gece saat 1.41'de bana mesaj yazıyor. Biz seninle anlaşırız. Benimle anlaşamazsın. Benimle anlaşabilmen için senin Bu yaptıklarının tamamını telafi edebilmen lazım. Kemal Çebi. Bana mesaj yazıyor, biz seninle anlaşırız. Sen sağda solda konuşulanlara bakma. Hayır, ben bir anlaşma yolu aramıyorum. Ben alacağımı aldım. Tepkimi aldım. Haksızlık, terbiyesizlik, hakaret hepsini aldım. Bundan sonra basın yoluyla bana özür dilemeli, basın yoluyla yanındaki insanların yanlış davrandığını söylemeli. Açıklamasında bulundu.