Son zamanlarda medyada sıkça Ak partinin ABD tarafından kurulduğu yönünde haberler yapılarak, halkımızın kafası karıştırılmaya çalışılıyor...
Bakın kardeşim...
Şu bir gerçektir ki; Türkiye'de şimdiye kadar kurulan hiçbir siyasi oluşum veya siyasi parti ABD'den icazet almadan kurulmamıştır.. Adnan menderes'te ABD'den icazet alarak iktidara gelmiştir.. Süleyman Demirel de abd'den icazet alarak iktidara gelmiştir... Ecevit'te ABD'den icazet alarak iktidara gelmiştir... Özal'da abd'den icazet olarak iktidara gelmiştir....
Rahmetli Erbakan'da refah partisi'ni kurarken Amerika'dan bizzat izin alarak kurmuştur..
AK parti'de abd'den icazet alarak kurulmuştur..Ama hepsinin içine Abd kendi adamlarından bir kaç tane muhakkak serpiştirmiştir...Bunu kimse inkar edemez...üzerinide örtemez...
Çünkü 20 yıl öncesine kadar, Bu ülkenin şartları bugünkü gibi değildi.... Türkiye Amerika'nın manda ve himayesindeydi.. ve o günün şartları ile durum bunu gerektiriyordu...
Gelelim Menderes'e... Evet Menderes ABD'nin desteği ile başa gelmiş... Fakat daha sonra yatırımlar için abd'den gerekli desteği alamayacağını anlayınca, bir ABD ziyareti sırasında onları, Rusya'ya yanaşmakla tehdit etmiş...
Nitekim dönerken uçağı düşürülmüştü....
Fakat Menderes bu kazadan hayatını kaybetmeden kurtulmuştu... Sonrasında, kazada öldüremedikleri Menderes'i asarak öldürdüler....
Nitekim; demirel'de başa gelirken abd'den icazet almıştır.. fakat akabinde, baraj falan yaptırmaya kalkınca, Demirel'in de ipi çekilmiştir...
Ve siyasi arenada güçsüzleştirilmiştir...
Özal'da abd'den izin alarak partisini kurmuştur... Ama Türkiye lehine çalışmaya başlayınca, bir Asya gezisi sonrasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiştir...
Ecevitte partisini abd'den icazet olarak kurmuştur... ne şekilde gittiğinden bahsetmiyorum bile...
Kendisine yapılanları biliyorsunuz.. erbakanda refah partisi'ni kurmadan önce ABD'ye gitmiş....
Oradan aldığı icazetle iktidara gelmiş... Ama devlet lehine yapacağı çalışmalar fark edilince, derin bir darbe ile al aşağı edilmiştir... Fakat erbakan'da bir de şöyle bir fark vardır...
Erbakan'ın ne kadar büyük projelerinin olduğu belki de biliniyordu.. bilerek onu iktidara getirdiler... Ve bilerek,henüz iktidardayken önünü kestiler... Nitekim Bu olaya dair Erbakan hoca'nın aytunç altındal ile güzel de bir anısı vardır... Bir gün Erbakan hoca ile aytunç altundal ofisinde oturmuş gazeteleri gözden geçiriyordu..
Hürriyet de dahil olmak üzere bütün gazetelerin başlıklarında erbakan'ı öven puntalar atıldığını görünce Erbakan hoca Aytunç altundal'a;
-"bizi bu kadar övdüklerine göre, Anlaşılan o ki, bizi çalıştırmayacaklar... iktidardayken herkesin gözü önünde boğazlayacaklar aytunç" demiştir.... Gerçeği görmüştür... Evet yine anlaşılan o ki; AK Parti'nin kurulmasına da bu yüzden izin vermişlerdir... Erbakan iktidardayken, ve bir ay içinde bile ekonomiyi hareketlendirmeyi becermişken onu tarihe gömenler, onun öğrencisinide bu şekilde iktidardayken tarihe gömmeyi amaçlamışlardı...
Ama olmadı işte.... İstedikleri olmadı... Umdukları gibi olmadı... İlk başlarda amerika'yı oyalayan ona biat ediyormuş gibi görünen Ak parti, bir yandan gereken tedbirleri alırken, diğer yandan Erbakan'ın hazırladığı tüm projeleri teker teker hayata geçirmeye çalıştı...
Erbakan hoca her zaman milli savunması güçlü olan bir ülkenin dünyada yumruğunu masaya vuran ülke olduğunu savunurdu... Dolayısıyla devletimiz gizli gizli milli savunmasını güçlendirdi....
2008 yılında imf'ye olan tüm borçlarını kapattı..Ve yıl 2009 dediğinde, artık resti çekti...
ve artık bu kavgada bizde varız dedi... Zaten dikkat ederseniz kıyamet de 2009 yılından sonra koptu...
O güne kadar Avrupa Birliği raflarında tozlanmaya bırakılan Türkiye alehtarı tüm dosyalar bir bir raflardan indirildi... Türkiye önce bunlarla tehdit edildi...
Sonrasında 2013 yılında gezi olayları, akabinde Türkiye'de patlayan ve büyük şehitler vermemize sebep olan patlamalar gündeme bomba gibi oturdu..
2016 yılında Erdoğan'ın tam olarak başa geçmesi ile birlikte, önce 15 temmuz darbesi yapıldı...
Başarılı olamayınca da ekonomik darbe planı devreye sokuldu...
Ve farkındaysanız 2016 yılına kadar güllük gülistanlık giden her şey, 2016 yılından itibaren alt üst oldu.. ve halen ekonomik baskılar devam ediyor... Belli ki 2023 yılının sonuna kadar da bu şekilde devam edecekler....
Şimdi soruyorum sizlere... Erdoğan gerçekten Amerika'ya çalışıyor olabilir mi....
Yapılan hizmetlere bakın...
Erdoğan'ın; başa geldiğinden beri yaptığı
"Yalnızım" serzenişine bakın....
Sizce gerçekten şu anda Erdoğan amerika'ya çalışıyor olabilir mi.. el insaf yahu el insaf...
Erdoğan Adnan Menderes'in amerika'yı Rusyayla yakınlaşma hususunda tehdit ettiği gibi, tehtid etti... Ve belli bir zamana kadar abd'den aldığı maddi desteği belli bir dönemden sonra Rusya'dan almaya başladı... Şimdi ise artık dünyaya Kafa tutacak bir Türkiye var..
Erdoğan ilk başta gerçekten amerika'ya biat ediyormuş gibi göründü.. IMF'ye olan borçları temizledi.. bir yandan da Demirel'in yaptığı gibi, yarım kalan projeleri tamamlamaya çalıştı...
Tüm bunları yaparken, Özal'ın komşuları ile kurduğu ilişkileri kurmaya çalıştı...etrafındaki ülkelerle stratejik ilişkiler içine girdi.. Asya ülkelerine yanaştı....
Ortadoğu ülkelerine yanaştı...
Avrupa'ya cici çocuk rolünü oynadı...
Tüm bunları yaparken bir yandan da Erbakan'ın hazırladığı ama, devrete sokamadığı milli savunma teknolojilerini bir bir hayata geçirdi...
Sonra da Amerika'nın kıçına tekmeyi indirdi....
Bu gerçeği göremeyenler, hayata kör bakanların ta kendileridir... Olaylara bakarken asla at gözlüğü ile veya bir partili gözüyle bakmamak lazım....
Ben yazılarımı yazarken asla bir partili gözüyle yazmam..
kimsenin hatırı için yazmam... Kimseye karşı duyduğum Hüsnü zan veya sui zan ile yazmam...
Tüm gözlüklerimi çıkarıp öyle bakar öyle yazarım...Ama önceliğim ülkemin ve tüm islam ülkelerinin sağlığı sıhhati afiyetidir.. Çünkü küfür tek millettir.... Ben bunu bilirim ötesini bilmem...
Son söz;
Evet AK parti'de şimdiye kadar Türkiye tarihindeki tüm diğer partiler gibi Amerika'nın desteği ile gelmiştir... Ama Erdoğan, onların elinde patlamıştır.... Erdoğan, Erbakan hoca'nın kullandığı en etkili, sis bombası, ses bombası ve el bombasıdır... Hatta hatta kimyasal silahıdır... Ve en önemli ayrıntı.... Amerika'nın desteği ile kurulan, ama kurulduğundan beri ideolojisinde hal ve tavırlarından hiçbir değişikliğe gitmeyen...kendisini yenilemediği gibi, Atatürk ilke ve inkılaplarını bırakıp,. Dağdaki teröristlerle irtibata geçen... Bu yüzden de sürekli ayakta kalmasına izin verilen tek parti vardır....onunda ismini vermiycem.... Öyle işte....
Şenay Tek