Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar farklı zaman ve mekânlarda farklı toplumlar gelmiştir. Bu toplumların her birine gönderilen peygamberler aynı iman esaslarını getirmiş, hepsi de Allah’ın varlığı ve birliğini ifade eden tevhid ilkesini savunmuş- tur. Bu elçilerin lisanları farklı da olsa, mesaj dilleri aynı idi. O dil tevhid dili idi. Çünkü bu dil kâinatın dilidir.
Tevhid; Allah Teâlâ’yı zatında, rububiyetinde, ulûhiyetinde, isim, sıfat ve fiillerinde tek kabul etmeyi ifade eder. Tevhid inancı ise hak yoluna girmenin başlangıcı ve Allah’a inanmanın ilk basamağıdır. Allah'ın bir tek ilah olduğu, göklerdeki ve yerdeki her şeyin O’nun olduğu inancı tevhid, Allah Teâlâ’nın, yarattığı her şeyi güzel yaptığına, insanı yaratmaya da çamurdan başladığına iman tevhid inancıdır.
Aziz, övgüye lâyık, göklerin ve yerin maliki, Rahman ve Rahim olan, âlemlerin Rabbi Allah birdir. O’ndan başka ilâh yoktur. Mutlak güç sahibi, hüküm verenlerin en iyisi, insanı yaratan ve en yüce değeri verendir.
Tevhid, Allah Teâlâ’nın kulundan istediği pak inanıştır. Yaratan, yaşatan ve yöneten olarak yalnızca Allah’ı kabul edip başkalarını kabul etmemektir. Tevhid inancı ise zerreden kürreye kadar her şeyin faili Allah'ın (cc) Rabb olduğunu bilmek, birliğini ikrar etmek, kemal sıfatlara sahip olduğuna ve bütün noksan sıfatlardan ve mahlûkata benzemekten uzak olduğuna; hiçbir eşi, dengi ve ortağı olmadığına inanmaktır. Kâinattaki her şeyde Allah’ın (cc) varlığını ve birliğini akıl sahiplerine gösteren delilleri, işaretleri görmek, Allah’tan (cc) başkasının tesir ve hâkimiyeti olmadığını anlamak, bilmek ve bilerek yaşamaktır.
, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan; kayyum, dilediğini mutlaka yapan, ölümsüz ve daima diri olan, İlk ve Sondur. Zâhir ve Bâtın, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla işiten, hakkıyla gören, hiçbir şey Kendisine denk ve benzer olmayan; gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratan ve gücü her şeye hakkıyla yetendir. Tevhid; Allah’ın kâinatın tek sahibi, bütün varlıktaki mülkün mutlak maliki, iğneden ipliğe her şeyin yegâne yaratıcısı ve yegâne irade sahibi olduğu gerçeğidir. Tevhid inancı; Allah’ı Rab olarak kabul etmek, O’ndan başka hiçbir ilah olmadığına inanmak ve O’nu anmak için ibadet etmektir.
Allah hüküm verenlerin en âdili, öldürdükten sonra tekrar yaratmaya kadir, gizli olanları çok iyi bilen, hikmet sahibi, yedi göğü birbiriyle uyumlu yaratan, mutlak hükümran, cömert, bağışlayıcı, merhametli, her şey için bir ölçü koyan, yapıp ettiklerimizden tamamen haberdar, lütuf sahibidir. Tevhid; Allah Teâlâ’nın hiç şüphesiz dirilten ve öldüren olduğuna imandır. Tevhid inancı; Allah'ın varlığını, birliğini, yegâne yaratıcı, ezeli ve ebedi olduğunu, tüm yetkin niteliklerin O’nda olduğunu, eşi, benzeri, dengi, misli, ortağı bulunmadığını bilmek ve buna inanmaktır.
İçimizdekileri gizlesek de, açığa vursak da Allah onu bilir. Göklerdeki ve yerdeki her şeyi de bilir. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. Tevhid, Allah’ın, gizli olanları da, açığa çıkanları da bildiği gerçeğidir. Tevhid inancı; gaybın anahtarlarının yalnızca Allah’ın katında olduğuna, onları ancak O’nun bildiğine, karada ve denizde olanı da yalnız O’nun bildiğine, hiçbir yaprağın O’nun bilgisi dışında düşmeyeceğine, yerin karanlıklarındaki tane, yaş ve kuru şeyin apaçık Allah'ın bilgisi dâhilinde, Levh-i Mahfuz'da olduğuna inanmaktır.
Allah, mutlak güç sahibidir. Her şeyin dönüşü O'nadır. O, yaratıcıdır, yaratma sürecini başlatan ve dilediği gibi yaratandır. Tevhid, Allah dilerse bizi yok edeceği, başkalarını bizim yerimize getirebileceği ve buna hakkıyla gücünün yeteceği hakikatidir. Tevhid inancı; Allah’u Teâlâ’nın bizi bir tek nefisten ve ondan da eşini yarattığına; ikisinden de birçok erkek ve kadın meydana getirdiğine inanmaktır. Tevhid, Allah Teâlâ’nın çok bağışlayıcı, merhamet sahibi olduğudur. Tevhid inancı; Allah Teâlâ’nın yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunduğuna, onları önderler yaptığına ve onları varisler kıldığına imandır. Tevhid; Rahman ve Rahîm olan ve kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah'ın gaybı da, görünen âlemi de bildiği; mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olduğudur. Tevhid inancı; sayamadığımız nimetlerinden istediğimizi bize verdiğine ve Allah Teâlâ’nın kullarına asla zulmetmeyeceğine imandır.
Tevhid, Allah Teâlâ’nın, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilen, hükmedenlerin en iyi hükmedeni olduğu gerçeğidir. Tevhid inancı; nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edenin Allah Teâlâ olduğuna inanmaktır. Tevhid; yeryüzünü yerleşim alanı yapan, göğü (üstümüze) bina eden, bize şekil veren, şeklimizi de güzel yapan ve bizi temiz nimetlerle rızıklandıranın Allah olduğudur.
Tevhid inancı; Dünya hayatında geçimliklerimizi aramızda O’nun paylaştırdığını, birbirimize iş gördürmeleri için (çeşitli alanlarda) kimimizi kimimize derece derece üstün kıldığını, rahmetinin bizim biriktirdiğimiz (dünyalık) şeylerden daha hayırlı olduğunu bilmektir. Tevhid; Allah Teâlâ’nın gökleri ve yeri bir örnek edinmek- sizin yarattığı, bir çocuğu, bir eşi (zevcesi) olmadığı, her şeyi yarattığı ve her şeyi bildiğidir. Tevhid inancı; Allah’tan başka ilah olmadığına, kendisinde hiçbir şüphe olmayan kıyamet gününde bizleri muhakkak toplayacak olduğuna ve Allah'ın en doğru sözlü olduğuna inanmaktır.
Tevhid; Kurân’ın dört büyük esası olan tevhid, nübüvvet, haşir, adalet ve ibadetin en büyük olanıdır. Tevhid inancı; hem ilmî hem de amelî tevhitte kemale ermektir.
Tevhid; zikirlerin en faziletlisi olan “la ilahe illallah” kelimesidir. Tevhid inancı; insanın gönülde, dilde ve davranışlarda isti- kamet alışkanlığı kazanmasıdır.
Tevhid; Allah’a yakınlaşmanın, Allah’ı dost edinmenin yolu, tevhid inancı ise bu onurlu makama ulaşmaktır.