GENÇLİĞİN YERİ ,DURUMU VE TUTUMU
Ülkemizde 19 Mayısı gençliğe yüklenmiş misyon olarak her sene kutlamakdayız. Gençliğe ithafen bugünlere gelmemiz,yarınlara umutla bakıyor olmamız geçmişi hakkında bilgi sahibi toplum nezdinde çalışan büyüklerimizin çalışmalarının,uğraşlarının neticesinde tarih sahnesine Türk’ün dünya tarihinde ki önemi akıllara geliyor.Gençlik tarihin her döneminde önemli yer tutmuştur.
Kırk yaşındayken peygamberlik görevine başlayan Hz. Muhammed'in etrafındaki ilk Müslümanlara baktığımızda, onlardan çoğunun gençler olduğu Ashabın önde gelenleri bütünüyle genç. ilk Müslümanlardan birkaç kişi, elli yaş civarında, birkaç kişi otuz beş yaşın üzerinde, geri kalan çoğunluk ise otuz yaşın altında bulunuyordu. Hz. Ali 10, Zeyd bin Harise 15, Abdullah bin Mes'ud ve Zübeyr bin Avvam 16, Talha bin Ubeydullah, Abdurrahman bin Avf, Erkam bin Ebit-Erkam ve Sa'd bin Ebî Vakkas 17, Mus'ab bin Umeyr 18-20, Abdullah bin Ömer 13, Cafer bin Ebî Tâlib 22, Osman bin Huveyris, Osman bin Affan, Ebû Ubeyde ve Hz. Ömer 25-31 arasıdır. Ne garip ve acayiptir ki, bugün İslâmiyet semasını yıldız yıldız süsleyen o gençlerin isimlerini andığımızda, pek çoğumuzun hayalinde kırlaşmış gür sakallarıyla asalarına dayanmış yaşlı insanlar beliriyor. Hazreti Ebu Bekir bile, İslâm nuruyla nurlandığında sadece otuzsekiz yaşındaydı
Bir genç dünya lezzetlerini ve lehviyâtı (boş şeyleri) terk eder, gençliğine rağmen Allahü Teâlâ'ya itâate devam ederse, Allah ona yetmiş iki sıddîkın ecrini ihsan eder ve kendisine "Ey gençliğini benim tâatime tahsis edip şehvetini terk eden genç! Sen bana bazı meleklerim gibisin!" buyurur. (Râmûz 383/2)
Ey Genç! Allah'ın hakkını koru ki, Allah da seni korusun. Allah'ın hak ve emirlerini muhâfaza et ki, onun mükâfatını karşında bulasın. Bir şey istediğin zaman Allahü Teâlâ'dan iste! Yardım talep ettiğin zaman da Aziz ve Celîl olan Allahü Teâlâ'dan dile!.. (M. Ehâdis S: 160 No: 1392)
Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum .
Mustafa Kemal Atatürk
Fikri hür vicdanı hür,zalime sesi gür genç toplumun müreffeh yaşam şansı için bugünlerde vereceği kararlar önemli bir sınavıdır.Fikirlerinden kurdukları argümanlar toplum nezdinde fikirlerinin geleceğinde ne kadar önem arz ediyor olması birilerinin iştahını kapartmasına neden olmuyor değil.
Genç,akıllı olmalı, genç toplumun direğidir Geleceğinin habercisi daha doğmamış çocukların tarihidir yarının umudu,ümididir.
Umut tacirlerini mağfiret edemeyecek tecrübesi olmasından münferit kullanılmaya müsaittir .Bu yüzden gençlik olduğundan daha çok dikkatli duygularını sömürmeye çalışacak insanlara dikkat etmelidir.
Normsal popülizm günümüz,ülkemizde hat safhaya çıkması gençliğin siyaset ahlâkının yerlerde olduğu yine bugünlerde ne kadar etkilendiği gözler önündedir.
Geçmiş ihtilal dönemlerinde ülkemizde kutuplaşan ideolojik yapılar en çok gençliğe zarar vermesi,o temiz duygularını sömüren yapılar gençliğe yüklemiş oldukları anlayış o günkü konjonktür ülkelerini kurtarma sevdasındaki gençleri nasıl hedef aldığı aşikar.Aynı mahallede oturup benzeri kıyafet giyip,benzeri sofralarda yemek yiyen gençler inandığı değerler için birbirlerini öldürüyorlarken ülkesine hizmet ettiğini düşündüren insanlar utansın.
Oysaki Fatih saltanata geldiğinde hedefleri,hayalleri,amaçları vardı. Genç oluşu bunlara engel olarak görülse de inandığı değerler az önce bahsettiğim gençlerden ayırıyor.Kafasında kurduğu argüman,dayattığı düşünceler Fatih’in babasına 2. Murat’a çok gelmese de Fatih’e nasip olacaktır çünkü geçmişini iyi biliyor babasının hatalarını iyi görüp geleceğini tanzim etmiştir.Bu yaptıklarını hadisi şerifte geçtiği gibi kendini İslam’a adamış olması,örnek aldığı misyon İslam nurudur.Bu yüzden kendinden emin inandığı değerler uğruna hadisi şerifte geçen komutan olabilme çabaları onu genç oluşu,kutlu yürüyüşüne hakim kılmıştır.
" لَتُـفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَـلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا، وَ لَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ"
“İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.”
Selam ve dua ile...