(ŞEM İLE PERVANE)
Eğer bir yer etrafı düşmanlarla sarılıysa,birileri sizi başka yöne çağırıyorsa; bilin ki hıyanetin ilk adımıdır. Ey Rabbim yardım et !! Bu söz ,hiç kuşkusuz çok dehşetlidir ama bu dehşete rağmen dünyanın doğu ve batısında yaşayan İslam iddiasındaki kimseler hala oturup birbirini arkasından hançerlemekle meşguller . Adaletin temeli sevgidir,saygıdır,sadakattir,emektir,insanî bir ilgidir, sevmedir,ama nifak değildir. Keşke bu ülkede bazı kanunları mecburi kılmak yerine şerefi, doğruluğu, dürüstlüğü mecburi kılsaydı. Benim derdim bir göletde yaşamak değil,okyanuslarda yaşamaktır, ama gölet deki okyanus ne anlar.
Bir kısa öykü yazayım... Anadolu’nun bağrından kopmuş bir köylü ailesi Almanya yolunda ayağında yırtık ayakkabı yamalı elbiseleriyle bir sapı kopmuş bavuluyla, Almanya hayali ile, daha müreffeh bir yaşam için, yollara düşer.O zaman kısıtlı imkanlarla tren ve arabalarla günlerce,haftalarca devam eder ve yolda küçük bir tozlu camın arkasından dışarı bakıp içini çekerek böyle söylemiş elin yaptığı köprülere, yollara, binalara hayran kalarak, "Ne zaman Allah’ım bizim ata yurdumuz ve topraklarımız da böyle gelişmiş ve müreffeh bir hayata halkımız ulaşır . Çünkü bu zeytin gözlü dedenin torunu olarak yazıyorum,hayal ettiğin cennet burada sen neredesin? Hayallerin gerçekleşti Atam! Sevgi cennetinden bir kaç işare . Hangisini anlatayım, 81 ilin yapılan havalimanı mı,yoksa Avrupa ile Asya bağlayan köprülerini mi boğazın altından geçen tüp geçitlerin ya da her şehirde nice isim altında kurulan üniversiteler mi? Avrupa ve Asya’nın enerji kaynaklarının merkezi mi,yoksa Avrupa’nın en büyük ekonomik korkusu olan 3'cü havalimanı mı hepsi burada? Şimdi komşular gıpta ile dönüp bizi seyrediyor.Burada neler oluyor ? Uzaklara gitmeye gerek yok bütün iyi haberler burada... (TÜRKİYE)
İçim yanıyor,ama ağzımı açamıyorum!Ağzımdan duman çıkmasın!! Nedenini sorarsanız, düşmanlar görüp içimin yandığına sevinmesinler . Küçük bir hatırlatma! Benim yaşım tutmaz ama duyduklarımı bi dile getireyim.Rahmetlik profesör doktor Necmettin Erbakan hocanın başta olduğu zaman herkes sağcısı,solcusu;laiki, muhafazakarı onun nice bir zeka ve sevdalı olduğunu bu ülkeye anlatıyorlar . Böyle önderlerin neden düşüncesinden yararlanamadı bu ülke? Ben söyleyeyim, ecnebilerin istediği gelişmiş ve müreffeh bir ülke değil.Nasıl bir ülke hayal ediyorlar? Tarım yerine haşhaş ekimi,kardeşlik ve barış yerine senelerce nifak tohumu,sağcısı,solcusu;alevisi,sünnisi;Kürtü,Türkü; Müslümanı, Gayrı Müslümü birbirine düşürmek,bu ülkeyi talan etmekti,sülük gibi bu ülkenin kanını emmekti .Allahü Teâlâ bir ülkenin halkının aklını alacağına canını alsa daha uygundur ama yanılıyorlar.Bu halk, hain tuzak ve plan kuranlardan hem mert,hem yiğittir.Çünkü biz Nene Hatun,Sütçü İmam,Battal Gazi’nin ve Fatih’in torunlarıyız. Günümüz politikada Atatürk ,profesör doktor Necmettin Erbakan hoca ve Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiğiçizgide hayatımıza yön veriyoruz bir toplumu silmek ve yönlendirmek için o toplumun kültürüne ve adetlerine konsantre olmak lazım. Evvela kitapları ve kitap okuma kültürünü onlardan alıp,başlarını televizyon ve internete sokmaktır! Benim amacım.Medya ve televizyon eleştirisi değil.Belki gençlere sanal alemde,sanal arkadaşlıklarla, sanal yalan haberler ve kaynaklarla kandırıp,aile bağını ve kültürünü yok etmeye dikkat çekmektir (sosyal ağlar).Nerede o eski aile sohbetleri ve büyüklerin nasihatları?Bu tuzaklara karşı gençleri uyarmak ve nacizane hatırlatmak istedim.Ben çocukken bisikletimi binanın bodrumunda gizlerdim.Hatta renkli kalemlerimi ve sokakta oynadığım plastik topumu evde saklıyordum. Kimseler onu almasın ...Nasıl oldu? Ecnebiler dostluğu sevgiyi benim çocukluk hayallerimi ve ülkemin gençliğinin geleceğini ne zaman ve kimlerin eliyle bizden aldı ?
Muhim olan,bir toplumun özgürlüğü ve özgürce dolaşıp yaşaması değildir.Mühim olan,o toplumun fikir özgürlüğüdür.Her fikir özgür olursa,vücudun parmaklıklar ardında olması bir anlam ifade etmez.Parmaklıklar utansın! Güven sağlamak belki yıllar alır ama güveni yıkmak bir kaç saniye bile almaz!!!Onu tamir etmesi de belki ömür boyu sürer.Büyük işleri yapmaya bu kadar ihtiyaç duymayın.Küçük bir işi severek ve zevkle yaparsanız büyük bir iş başarmış olursunuz.İnsanlardan kendinize ilah yaratmayın.Bu ihanettir.Hem size hem onadır.Çünkü ilah olan kişi ilahlığını bilemez ve o yükü sizin isteklerinize karşı taşıyamaz.İnsanlık o zaman kaybeder ki iyiliği kendimize vazife ve iyilik yapanları saf,aptal zannedersek !! Her mütedeyyin ve dindarın bir geçmişi vardır.Her günahkarın da bir geleceği vardır.Kimseye karşı önyargılı olmayalım. Allah-u Alem.
Eğer biri ülkede o ülkeye ihanet etmeyi başardıysa,ülkenin halklarını saf sanmaması lazım.Çünkü o ülkenin halkları,o haine olduğundan fazla değer vermesinden kaynaklanıyor.O hainin başarısından değil.Sabırla her şeyin zamanını bekleyelim.Bütün güzel şeyler zamanla ve bilgilendirme ile olur.Mesela bir bahçıvan her gün ağaçları sulasa bile,o ağaç mevsiminden önce meyve vermez.Bu ülkenin sıkıntısı nereden kaynaklandığının küçük bir imaresi bana göre bazılarının gelir düzeyi,kültür düzeyinin önüne geçmesindendir.Ve bazılarının da sanal popüler olmasının,eğitim seviyesinin önüne geçmesindendir.Güzel bir ülke kurup yaşamak için herkese ihtiyaç var.Yaşamak için bir ülke yeter.Başka ülke ve topraklara ihtiyaç yoktur.İnsanlar cahil dünyaya gelir,ama aptal değil.Onları yanlış eğitimle ve yönlendirmeyle aptallığa sürüklenir.İnsanlığın mutluluğu ve özgürlüğünün en büyük düşmanı gözü kapalı araştırmadan inanıp alet olmasıdır.
Aynı bir balon misali,gökyüzü uçsuz bucaksız olmasına rağmen bir balon onu bağlı olan bir ipin ucunda ve o ipi tutan güçler ve kişiler, ipin uzunluğuna göre o balona özgürlük tanır.Değerli arkadaşlar,kimsenin elinde tuttuğu balon olmayalım.Mesele bu ülkede olmak ya da olmamak,mesele bir ülkede kardeşce yaşamak.Hiç kimseyle bir meselemiz yoktur.Selam olsun yürekten onlara ki bu vatan için gurur , şeref,birlik,kardeşlik ve güzel şeyler düşünüyorlar.Hesapları başkaları gibi başka değil!