İsrail Üç Cephede Saldırıyor: Gazze, Beyrut ve Suriye'deki Hedeflere Hava Saldırıları

 

BEYRUT’TA KANLI SALDIRI: EN AZ 22 ÖLÜ

İsrail, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlediği iki büyük hava saldırısında en az 22 kişinin hayatını kaybetmesine ve 117 kişinin yaralanmasına sebep oldu. Hedeflerden birinin Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın kayınbiraderi ve örgütün üst düzey ismi Vafik Safa olduğu iddia ediliyor. İsrail’in bu saldırıları, Lübnan’daki durumu daha da karmaşık hale getirdi ve bölgedeki gerilimi tırmandırdı. ABD’nin Beyaz Saray’dan yaptığı, “Lübnan’ın yeni Gazze olmaması” yönündeki çağrılara rağmen, İsrail’in hava saldırılarına devam etmesi, Beyrut’ta büyük tepki topladı.

SURİYE'DE ÇOKLU HEDEFLER

Suriye haber ajansı SANA’nın aktardığına göre, İsrail savaş uçakları Suriye’nin Humus kentinin 30 km güneyindeki Hassia bölgesinde sanayi tesislerine ve tıbbi malzeme yüklü araçlara saldırı düzenledi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise İsrail uçaklarının sınırın Suriye tarafındaki Kuseyr bölgesinde, Suriye ve Lübnan’ı birbirine bağlayan stratejik bir yolu hedef aldığını bildirdi. Bu saldırılar, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirirken, Suriye yönetimi İsrail’in saldırılarını uluslararası hukuka aykırı olarak nitelendirdi.

GAZZE'DE OKUL VURULDU

Gazze’deki çatışmalar, yerel halkı derinden etkileyen insani bir krizle devam ediyor. İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı bir okulu hedef aldı. Saldırıda en az 28 kişi hayatını kaybetti, 54 kişi ise yaralandı. Gazze’nin diğer bölgelerinde de saldırılar sürerken, Ömer Camisi yakınlarına düzenlenen bir hava saldırısında 4 Filistinli yaşamını yitirdi. İsrail ordusunun, Lübnan’ın güneyindeki Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) mevzilerini de hedef alması, uluslararası toplumun tepkisini çekti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in bu saldırısını kınayarak, bölgede sivillerin korunması gerektiğine dikkat çekti.

ABD VE SUUDİ ARABİSTAN’DAN HİZBULLAH KARŞITI TUTUM

Amerikan Wall Street Journal gazetesine göre, Washington yönetimi, İsrail’in Lübnan’da Hizbullah’a yönelik operasyonlarını, İran destekli Şii örgütün Lübnan siyasetinden dışlanması için bir fırsat olarak değerlendiriyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, son dönemde Katar, Mısır ve Suudi Arabistan liderleriyle iletişime geçerek yeni bir Lübnan cumhurbaşkanı seçimi için destek talep etti. ABD'nin bu çabalarına Suudi Arabistan'dan da destek geldiği belirtiliyor. ABD, Lübnan’da Hizbullah’ın gücünü kırmayı hedeflerken, bu sürecin bölge ülkelerinin desteğiyle yürütülmesi gerektiğine inanıyor.

LÜBNAN'DA HİZBULLAH’IN KİLİT ROLÜ

Lübnan’ın siyasi yapısında, Hizbullah’ın etkin konumu nedeniyle yeni bir cumhurbaşkanı seçimi oldukça zorlu bir süreç olarak değerlendiriliyor. Ülkede hiçbir siyasi blok, tek başına yeni bir lider seçecek çoğunluğa sahip değil. Hizbullah ve müttefiklerinin desteği olmadan, siyasi bir uzlaşıya varılması oldukça güç görünüyor. Bu durum, ABD’nin Hizbullah’ı Lübnan siyasetinden dışlamayı hedefleyen planlarını daha da karmaşık hale getiriyor.

İRAN'DA GERGİN BEKLENTİLER: ÜST DÜZEY KOMUTAN GÖZETİM ALTINDA

Beyrut’taki saldırılar sonrasında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani’nin durumu da tartışma konusu oldu. Middle East Eye haber sitesine göre, Kaani'nin güvenlik soruşturması nedeniyle gözetim altında tutulduğu iddia ediliyor. Kaani’nin, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın 27 Eylül’de Beyrut’ta öldürülmesinin ardından ortadan kaybolduğu ve bu nedenle hakkında çeşitli söylentilerin yayıldığı belirtiliyor. Tahran yönetimi, Hizbullah’ın içine sızıldığına dair bir soruşturma yürütüyor. Bu soruşturma kapsamında, Kaani gibi üst düzey generallerin de gözetim altında tutulduğu öne sürülüyor.