"REFORM VE VAATLERİMİZİ YERİNE GETİRMENİN GURURUNU YAŞIYORUM"
63. Hükümet döneminin görevi 1 Kasım seçimlerine ülkeyi suhuletle götürmekti. 1 Kasım seçimlerine suhuletle gittik. Gurur duyacağımız bir netice çıktı. Yüzde 85'lik bir katılım ve Yüzde 49,5'la gelen bir AK Parti teşkilatı. 4 yıllık bir hukuk oluşmuştu. Biz yeni dönemin çerçevesini çizmiştik. 3 aylık dönemde bütün vaatlerimizi yerine getirmenin huzuru ve onurunu yaşıyorum. Bu konuda emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum. 1 Kasım öncesi 81 vilayeti dolaşarak verdiğim hiçbir söz yarım kalmış değildir. 3 aylık reformlarımızı tamamladık, 6 aylık reformlarımızın bir kısmını tamamladık. Ancak en büyük reformumuz ve bir gün hayata geçecek sivil anayasa için kurullar oluşturduk. Uzlaşma komisyonu oluştu. Çalışmalar yaptık. 2 Kasım'da aldığımız kararlarla kapsamlı operasyonlar başladı. Sur, Silopi, Derik, Varto'da birçok ilçede, bu operasyonlar büyük bir başarıyla yürütüldü, yürütülüyor. Bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Bu mücadelede netice alınıncaya kadar nihayete erdirilecek. Türkiye her an kriz çıkabilir, ekonomik bakımdan sarsıntı olabilir denilen Türkiye sağlıklı işaretler veriyor, enflasyon düşüyor. Kimsenin ekonomimizi bozacak spekülasyona gitmemesi uyarından bulunuyorum. Kimse ekonominin iç dengeleriyle oynamaya kalkmasın. Kurdaki düşüş devam etmeli. Bütün yatırımcılara bu güven ve istikrarın devam edeceği konusunda tereddüt etmemelerini belirtiyorum. 29 Kasım'da hükümeti kurduktan hemen sonra AB zirvesi gerçekleşti ve paket gereğince, mülteci geçişi 7 binlerden 10'lu rakamlara düştü. Vize muafiyetinin adımlar atılmasıdır. AB komisyonu aldığı kararlarca önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyor. G20 zirvesini gerçekleştirdik, İİT ve Dünya İnsani Zirvesi'ne evsahipliği yapacağız.
. GENEL BAŞKAN EĞİŞİKLİĞİNİ UYGUN GÖRDÜM Eskilerin bir sözü vardır. Yoldan çok yol arkadaşları... Ben yol arkadaşlarımın benimle olduğundan emin olmak isterim. Bu bağlamda son MKYK'da yaşananlar, parti usulleri bakımından benim için önemli olmasa da refik açıdan doğru olmadığına kanaat getirmediğim için, bütün dostlarımızla ve cumhurbaşkanıyla yaptığımız görüşmelerde refik değişmektense, genel başkan değişikliğindeki doğruluk bende hasıl oldu. MKYK ve diğer kurulların değişmesi parti içinde değişik yorumlara neden olacaktı. O yüzden kongrede aday olmayacağım.. "Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı terk ederim ama bu ak kadroların üzülmesine izin vermem." demiştim. Bu bağlamda adım atacağım. 5 temel hukuku gözeteceğimi duyururum. 1. CUMHURBAŞKANI İLE HUKUK: Birincisi Cumhurbaşkanımız ile aramızda insani kardeşlik hukukudur. Hiçbir yorum yapılmasını doğru görmem. Başbakan Başdanışmanı, Dışişleri Bakanı olarak onla birlikte çalıştım. Görev aldığım olağanüstü kongreye vefa kongresi dedim. Ne gelişme olursa olsun verdiğim söze sadıkım, vefa ilişkisini sürdüreceğim. Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duyamayacaksınız. Onun onuru benim onurumdur, onun ailesi benim ailemdir. Başdanışman ve büyükelçilik görevi yürütürken, siyasete girme kararını AK Parti'nin kapatılma davası açıldığı gün verdim ve bir taahhütte bulundum. 'Sonuna kadar yanınızdayım' demiştim. Türkiye'ye bu tehditler sözkonusu iken AK Parti milletvekilliğim ve AK Parti neferi olarak demokrasi mücadelemi sürdüreceğim. Verdiğim sözün gereğini yapacağım. 2. AK PARTİ'NİN HUKUKU: Partimin hukukunu koruyacağım. AK Parti, Türkiye'nin sınırlarıyla ilgili bir parti değildir. AK Parti'nin birliği, beraberliği gönül coğrafyamızda adalet arayışının teminatıdır. Kim ki partimizde gedik açmaya çalışırsa karşısına önce ben çıkarım. Partide bir ayrışmaya izin vermeme talebinde bulunuyorum. Bütün teşkilatlara teşekkürü bir borç biliyorum. Teşkilatlarımıza minnet borçluyum. AK kadrolara teşekkür ediyorum. Şimdi birlik vaktidir. Bu kadroların geleceğe hazırlanması gerek. Bu zamana kadar önünüzdeyim şimdi içinizdeyim. 3. AK PARTİ SEÇMELERİNE: Üçüncü hukuk alanımız, 1 Kasım'da bize oy veren seçmenlerimizin hukukudur. Sizin hukukunuzu korumak için ne gerekiyorsa yaptık. 4 yıllık hukukumuzun kısa sürmesi benden dolayı değil, ortaya çıkan zaruriyetin neticesidir. Tertemiz oylarınız için hem teşekkür ediyorum, hem de hakkınızı helal etmenizi istiyorum. Hz. Mevlana'nın torunu olarak kimseye kırgınlığım yok. Sevgi dışında hiçbir duygum yok. Allah'a tevekkül eder, istikamet üzerine yolumuza devam ederiz. 4. TÜRKİYE'NİN HUKUKU: Dördüncü hukuk alanı ülkemin hukukudur. Katıldığım tüm konfrenslarda ülkemin hukukunu korudum. Bana oy veren, vermeyen bütün vatandaşlarımın hukuku da bu hukukun parçasıdır. Oy vermeyen vatandaşlarıma sesleniyorum, gönlünüzü kırmışsam özür diliyorum. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, bu demokrasimizin bir gereğidir. Ama ülkemizin geleceği için yüreklerimiz aynı şekilde atmalıdır. 5. GÖNÜL COĞRAFYASI HUKUKU: Beşinci hukuk alanı, gönül coğrafyamızın hukukudur. Bütün bir gönül coğrafyası Türkiye'nin kaderini kendi kaderiyle özdeş görmektedir. Bana en fazla çalışma azmi veren olaylardan biri, Suriyeli şanlı bir alimin gönderiği mesajdır. Ben bu hukukun zedelenmesine hiçbir arkadaşımın izin vermeyeceğini biliyorum. Bundan sonra da AK Parti'nin en temel hususiyetlerinden biri, insan değerlerini savunan evrensel bir değerdir.