Hicret Haber Merkezi / İSTANBULTalip AKSOY :Nazım Bey , selamünaleyküm hayırlı günler, yapacağımız bu röportaj için bize ayırdığınız kıymetli vaktiniz den dolayı teşekkür ediyoruz.Nazım Kurtoğlu abi sizi tanıyabilir miyiz? kendinizi tanıtabilir misiniz?1963 İstanbul Fatih doğumluyum;Aslen Bitlis-Mutki-Tap'lıyız. Cumhuriyet dönemimi'nde ,Mutki isyanlarından dolayı ailemiz ve yakın köylümüz olan Salih mirzabeyoğlu’nun ailesi sürgün olmuşuz.Siyasi hayatıma Akıncılar Teşkilatı ile başladım,Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fatih ilçe teşkilatlarında bulundum. MGV milli Gençlik Vakfı faaliyetlerinde bulundum. Ayrıca Fazilet Partisin'de Numan Kurtulmuş dönemine kadar beraber siyaset yaptık ;AK Parti kurulduğunda Kağıthane yönetiminde bulundum, daha sonra Kağıthane'den il genel meclis üyesi olduk. 2014 yılında Milli Gençlik Derneği yani (MGD)2071 Derneğini kurarak genel başkanlığını yürüttüm.
Üstadım Siz Akıncılar ile başladığınız bu mücadele yolunda kaç yaşındaydınız ? Lideriniz Kimidi, o zamanlar nasıl bir yapılanma ile yapılanmıştınız.
Ortaokulda iken Yani, 14 yaşındayken Hatta 13 yaşlarında O zaman bizim liderimiz,Şehit Metin Yüksel idi, rahmetli Metin Yüksel'in kardeşi Müfit Yüksel ile beraber aynı lisede idik ve aynı liseden de beraber atıldık, o dönemde İstanbul Kültür ocakları İKO’ya bir dönem takıldık. Şehit Metin Yüksel'in Şehadet'in de yanındaydık. Metin Yüksel İle 1976- 1979'a kadar bulunduk.
Reisimiz Metin Yüksel aynı zamanda Haydar’da mahallemizin de ağabeyi idi. Sadrettin Hoca yine bizlere dersler verirdi.
Üstadın akıncılık sizin için neyi ifade ediyor, nasıl bir değerdir,Akıncılık ?
Akıncı Tabii ki Milli selamet partisi gençlik kolları’nın O zamanki yapılmasının bir adı idi,Aslında ''Akıncı islami hareket'' demekti.
İslami hareketin tanımını o zamanın şartları ile MTTB’de değilde, Akıncılar'da bulduk. O zamanlarda bizim kesimin, yani İslami camia’nın çıkardığı Şura,Tevhit,İslami hareket dergileri vardı. Akıncılar dergisi vardı, bu mecmualar da islami hareketin özünü yapılanmasını, manasını anlatırdı;Sebil vardı tabi Sebil biraz daha muhafazakardı.
O zamanın yazarlarından Seyyid Kutup,Mevdudi, Hasan El Benna ‘nın öğretileri okutulurdu .Seyyid Kutub'un özellikle Fizilal-il Kuran tefsirleri ders olarak işlenirdi. Çünkü o dönem Müslümanların kendini bulma dönemiydi, Uykudan uyanmış dönemiydi Müslümanlar cumhuriyetin devrimi ile beraber uyuşturulmuştu. işte darbe yemişti, darbeden yeni yeni kendilerine fikir edinme aşamasında, kendilerini bulma fırsatı bulmuşlardı. Mttb pasif kısmen milliyetçi, muhafazakar bir çizgide iken islami bir jargonu pek yoktu,.Biz ve büyüklerimiz, İslami söylemi ve bilinci Akıncılar teşkilatında bulduk. Bu da İslami hareketi, Akıncılar teşkilatıyla faaliyetlerde bulunuyorlardı. Akıncılar derken, Türkiye'nin tüm vilayetlerinde teşkilatlanmış bir yapıydı. Akıncıların yaptığı her çalışma ,Her organizasyon her miting her gösteri ve yürüyüş muhakkak ses getiriyordu. Hatta 1980 ihtilaline sebep olan Kudüs yürüyüşü ve mitingi Erbakan hocanın önderliğinde Akıncıların yapmış olduğu bir mitingdi.Meşhur sözlerimiz vardı,Akıncılar akında, zaferleri yakında, İslam gelecek, vahşet bitecek, zincirler kırılsın Ayasofya açılsın.Tabii 1979 yılında Şehit Metin Yüksel'in şehadeti ve akabinde, 1980 askeri Darbesi ile memleket farklı bir yöne gidiyordu, Erbakan Hoca'ya siyasi yasak getirilmişti, Akıncılar Teşkilatı kapatilmisti. 1983 yılında Refah Partisi'nin kurulması ile Milli gençlik vakıfları Akıncıların devamı olarak yoluna devam ediyordu.
Üstad Tabii o dönem siz daha genç yaşta aranızda genç bir reisiniz olan Şehit Metin Yüksel vardı, ilmi ile meşhur Sadrettin hoca vardı Ve tabii ki Cumhuriyet döneminin en önemli siyaset adamı ve hareketinizin Asil lideri Necmettin Erbakan hoca vardı
Erbakan demek İslam demekti, O dönemin artıkları yani siyonist artıkları laik artıkları Erbakan Hoca, Müslüman olduğu için, İslami söylemlerde bulunduğu için, kendisine saldırıyorlardı,Erbakan’ın aleyhinde her türlü Entrikalari çeviriyorlardı, zeki ve Bilge insandı,Erbakan hocayı da Çocukluğumda tanıdım daha Sonraları kendisi ile bire bir konuşma imkanı sohbet etmeyi imkanlarım oldu. Vefatından bir yıl önce,siyasi yasağının devam ettiği dönemde, Ankara'daki konutunda kendisini ziyaret ederek elini öptük hayır duası aldık elhamdülillah. Sadrettin Hoca ise konusunda çok iyi bir Alim idi ve hayatında islami çizgiden taviz vermeyen bir Müslümandı.Ender insandı, Nadir bir kişilikti, Çünkü sonunda ölüm bile olsa ilahi hüküm neyse onu söyler, onun doğrultusunda konusurdu. Dinden taviz vermeyen yegane bir insandı. Şehit Metin de ona benzerdi, rahmetli Metin Yüksel dönemin İslami hareket çıtasını bir kademe yukarı çıkaran bir insandır,genç bir liderdir. Bu kendisindeki güç ruhundaki istek,her gün İslam için, Eylem yapma bir hareket yapma, bir şeyler yapma niteliğinde olduğu için,mevcut o zamanın derin Devleti Şehid metin Yüksel’i Hedef seçti ve Metin ise şehit oldu şehadete kavuştu.O zaman çok mücadele veriyorduk, özellikle komünist’lerle çatışıyorduk, bir gün bir Anadol geldi bizim okulun yanındaki parkta Ben de bekliyorum Tabii komünistler bizden korktuğu için okulda aldıktan yarım saat sonra çıkabiliyorlar da Anadolu'dan Bir de baktım ki takır takır bana doğru sıkıyorlar ve Allah'a şükürler olsun bize bir şey olmadı ,tedbirimizi aldık. Her gün bir eylem bir korsan gösteri yapıyorduk, otobüslere binip halkı bilinçlendiriyorduk,bildiriler dağıtıyorduk, duvarlara yazılar yazardık, bizi ihbar ve Şikayet eden muhbirlerin çoğu hocalar idi, sonra öğrendik bunları. Şimdiki gibi okul müdürleri bizden değildi, Milli Eğitim bizim olacaktı o zamanlar, bu imkanlar olacaktı biz neler yapardık,neler imkansız iken Bizler bunu yapıyorduk. şimdiki imkanlar demek ki hakimiyetimiz neler yaptırırdı siz düşünün.Zorluklar ve imkansızlıklar insanın çözüm bulmasına sebep olur. Hayatta bir kuruş yahut herhangi bir menfaat aldığımızı bilmiyorduk, hep verdik halen de veriyoruz. Dağıtma paylaşım, bu işte davanın gereğinde var,kardeşlik ve paylaşma bilinci vardı.
Tabii Bedel ödeyenler belli mesela o dönemde hiçbir ceza almayan, bir tek gün cezaevi yatmadan, dışarıya kaçanlar Sonra kahraman oldular maalesef.Biz hepsi hepsi 20 kişi falan idik, her tarafa koşuyorduk, cezaevine girip çıkıyorduk,Fatih'te sadece değil, Bizi nereden çağırsalar biz oraya gidiyorduk. Tabii Fatih akıncıları Türkiye'deki akıncıların beyni ve motoruydu.
Yani bugün Şehit Metin Yüksel'in arkadaşları Başbakan, Cumhurbaşkanı,müsteşar,Belediye Başkanı,Vekil ,bakan işadamı entellektüel vesair oldular.
Metin Yüksel'in zamanında yanında takılan peşinde giden gençler, ağabeyler daha sonra dediğiniz gibi Başbakan bile oldular, müsteşar bakan Cumhurbaşkanı bile oldular. Hepimiz işte o dönemin insanlarıyız, aynı bölgenin de insanları olduğumuz için herkes kendi yolunu seçti Türkiye'de söz sahibiler.
Evet Nazım başkanım 2071 yani milli Gençlik Derneği neydi amacı neydi bundan bahseder misiniz 2071 Derneği'nin Asıl anlamı aslında Milli gençlik devamı olmasını istedik içinde milli yani İslami aslında kurduk. O zaman aynı İsimlerde dernekler olduğu için milli gençlik olmadı, 2071 milli Gençlik Derneği yaptık ,Selçuklunun Anadolu'ya geldiği tarih olan 2071’i baz alarak biz bu ismi tercih ettik. Çünkü biz şunu diyoruz sıfırdan başlamamız lazım, yeniden İslam'ı anlatmamız gerekiyor, mevcut güç ile beraber iktidarla beraber bu hassasiyet bozuldu; zayıfladı insanların zayıflığından da oldu, yahutta Seküler bir düzenin bir dünyanın etkisinden de olsa gerek 99 dan sonra islami hareket durdu, daha sonra çeşitli örgütlerin, cemaatlerin vs kol gezdiği bir hale geldi. Zayıflaması bir yana bir de var olanı da bitirme aşamasına geldi. Bizim de buradaki hedefimiz gayemiz islami bir nesil bir gençlik için kurduk.
Gençlik çalıştayları çeşitli Seminerler, konferanslar, geziler birçok toplantılar yaptık.
Üstadım Derneği'nin şu anda genç irade Derneği olarak devam ediyor Öyle değil mi
Evet şu anda Genç İrade Derneği olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz, Genç İrade Derneği'nide 15 Temmuz da, darbecilere onların dış uzantılarına karşı, verdiğimiz mücadele den dolayı , milletin imanının iradesini esas alarak,Genç İrade Derneği olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz,Yani bizim Ruh ve Konsept olarak Akıncılık’tan,Milli Gençlik’ten, 2071'den ayrı bir yönümüz yoktur, aynı amaç tayız.15Temmuz darbe girişimin den sonra 15 Temmuz’un direniş ruhuna uygun, bir amaçla yolumuza devam ediyoruz.İslam tarihinde ve Türkiye'de 15 Temmuz bir münafıkizmin örgütlendiği bir dönemdir. Yani İslam adı altında kendini siyonizmin emrin altına koyarak faaliyet gösterdiler daha sonra amaçlarına ulaşamadılar.
Tabi biz yaptığımız bazı şeyleri pek de reklam yapmak istemiyoruz. Yani bunu diğer dernek ve STK lar gibi ifşa etmektense kul ile yaradan görsün yeter dedik.Bir çok yere yardımlar yapıyoruz, okullara yönelik Kitap okumadan üniversiteye girecek olan gençlere, yardımcı oluyoruz. Emri bil maruf,nehyi anil münker, Yani iyiliği emredip kötülükten sakındırıyoruz.Sohbetler, konferanslar, akademik çalışmalar ile dolu dolu gidiyor çalışmalarımız. Ağırlıkta gençlik ve sosyal faaliyetler ile faaliyetler yapıyoruz.
Sağlık alanında da sizin birimlerimiz var yine duruyor mu bu sağlık birimi ne durumdadır.
Bize başvuran Bize gelen gönüllü kardeşlerimiz ile beraber Türkiye'de inşallah ileri ki süreçte, Olabilecek olan milli sağlık politikası, projesini bakanlık ile beraber uygulamak istiyoruz. Türkiye'de Önemli olan bir sektörde sağlıktır.İl Sağlık Müdürlüğü veSağlık bakanlığı ile beraber bir çok projelerimiz devam ediyor. Sağlık çalıştayları ve sağlıkta da hoşgörülü bir karşılama ile Halk Sağlığı Buluşmaları, hastanelerde çözüm merkezleri ile, Vatandaşlarımızın daha iyi bir hizmet alması ve mutlu olması için uğraşmaktayız.
Sayin Kurtoğlu Siz Aslen Bitlisli’yim demiştiniz, Bitlisli Hemşehrileriniz’den Metin Yüksel ve Selami Yurdan daha sonra Sizin semtin yiğidi Erkan Pala 15 Temmuz’da Şehid oldu, bu konuda fikriniz nedir? Fatih'te Haydarda büyüdük, Şehit Metin Yüksel reisimizdi,Numan kurtulmuş komsum idi,Erkan Pala Rahmetlikte aynı semttin çocuklarıydık.Erkan Aslen Siirtliydi , hemşehrimiz idi, Bosna Hersek 1992 yılında şehit olan Selami yurdan’da,
Evet Şehit Metin Yüksel ile zaten aynı mahallenin gençleri idik, Bizim reisimizdi, Biz akfen list örgütünün liselerdeki sorumlusuyduk, 3 yıl Şehit Metin ile mücadele verdik.Biz bir yigit Genc olan Reisimizi hain Kurşunlar ile şehadete gönderdik,daha sonra 15 Temmuz'da 245 şehid verdik millet olarak,aynı karanlık hain eller Halil Kantarcı ve Erkan Pala gibi,şehit şehit yükselen Hürlük,Tasarken öncü, Göçerken Öncü,
Davada örnek bir sahsiyet .. olan Halil Kantarcı gibi bir yüğidi'de şehid verdik. 15 Temmuz daki şehidimiz Erkan Pala Kardeşim aslen Siirtli dir. Kendisi ile yakın yaşlarda’yız beraber birçok etkinlik,kudüs eylemleri,yapmışızdır Allah kendisine Şehitliği nasip etti.
Selami ile Tanışıklığımız eskiden olmasa da, ben Beyazıt'ta kitap işi yaptığım için,oradan Tanrım 1980'den sonra çünkü 2 yıl ceza evi yattık, işte 80 den sonra kitap işini yaparken Beyazıt'ta Oradan selami’yi iyi tanırım ,şehadetinden sonra ise yurdan ailesi ile daha iyi Tanışmış olduk ve dostluğumuz devam ediyor. Zorluklar ve imkansızlıklar insanın çözüm bulmasına sebep olur. Hayatta bir kuruş yahut herhangi bir menfaat aldığımızı bilmiyorduk, hep verdik halen de veriyoruz. Dağıtma paylaşım, bu işte davanın gereğinde var,kardeşlik ve paylaşma bilinci vardı.
Tabii Bedel ödeyenler belli mesela o dönemde hiçbir ceza almayan, bir tek gün cezaevi yatmadan, dışarıya kaçanlar Sonra kahraman oldular maalesef.Biz hepsi hepsi 20 kişi falan idik, her tarafa koşuyorduk, cezaevine girip çıkıyorduk,Fatih'te sadece değil, Bizi nereden çağırsalar biz oraya gidiyorduk. Tabii Fatih akıncıları Türkiye'deki akıncıların beyni ve motoruydu. Nazım Kurtoğlu Ağabey HicretHaber ailesi olarak sizlere teşekkürler ederiz. Biz Sizlere ve Hicret Haber’e Teşekkürler ederiz,ilginize ve duyarlı habercilik anlayışınızdan dolayı,Allah yardımcınız olsun.
Üstadım Siz Akıncılar ile başladığınız bu mücadele yolunda kaç yaşındaydınız ? Lideriniz Kimidi, o zamanlar nasıl bir yapılanma ile yapılanmıştınız.
Ortaokulda iken Yani, 14 yaşındayken Hatta 13 yaşlarında O zaman bizim liderimiz,Şehit Metin Yüksel idi, rahmetli Metin Yüksel'in kardeşi Müfit Yüksel ile beraber aynı lisede idik ve aynı liseden de beraber atıldık, o dönemde İstanbul Kültür ocakları İKO’ya bir dönem takıldık. Şehit Metin Yüksel'in Şehadet'in de yanındaydık. Metin Yüksel İle 1976- 1979'a kadar bulunduk.
Reisimiz Metin Yüksel aynı zamanda Haydar’da mahallemizin de ağabeyi idi. Sadrettin Hoca yine bizlere dersler verirdi.
Üstadın akıncılık sizin için neyi ifade ediyor, nasıl bir değerdir,Akıncılık ?
Akıncı Tabii ki Milli selamet partisi gençlik kolları’nın O zamanki yapılmasının bir adı idi,Aslında ''Akıncı islami hareket'' demekti.
İslami hareketin tanımını o zamanın şartları ile MTTB’de değilde, Akıncılar'da bulduk. O zamanlarda bizim kesimin, yani İslami camia’nın çıkardığı Şura,Tevhit,İslami hareket dergileri vardı. Akıncılar dergisi vardı, bu mecmualar da islami hareketin özünü yapılanmasını, manasını anlatırdı;Sebil vardı tabi Sebil biraz daha muhafazakardı.
O zamanın yazarlarından Seyyid Kutup,Mevdudi, Hasan El Benna ‘nın öğretileri okutulurdu .Seyyid Kutub'un özellikle Fizilal-il Kuran tefsirleri ders olarak işlenirdi. Çünkü o dönem Müslümanların kendini bulma dönemiydi, Uykudan uyanmış dönemiydi Müslümanlar cumhuriyetin devrimi ile beraber uyuşturulmuştu. işte darbe yemişti, darbeden yeni yeni kendilerine fikir edinme aşamasında, kendilerini bulma fırsatı bulmuşlardı. Mttb pasif kısmen milliyetçi, muhafazakar bir çizgide iken islami bir jargonu pek yoktu,.Biz ve büyüklerimiz, İslami söylemi ve bilinci Akıncılar teşkilatında bulduk. Bu da İslami hareketi, Akıncılar teşkilatıyla faaliyetlerde bulunuyorlardı. Akıncılar derken, Türkiye'nin tüm vilayetlerinde teşkilatlanmış bir yapıydı. Akıncıların yaptığı her çalışma ,Her organizasyon her miting her gösteri ve yürüyüş muhakkak ses getiriyordu. Hatta 1980 ihtilaline sebep olan Kudüs yürüyüşü ve mitingi Erbakan hocanın önderliğinde Akıncıların yapmış olduğu bir mitingdi.Meşhur sözlerimiz vardı,Akıncılar akında, zaferleri yakında, İslam gelecek, vahşet bitecek, zincirler kırılsın Ayasofya açılsın.Tabii 1979 yılında Şehit Metin Yüksel'in şehadeti ve akabinde, 1980 askeri Darbesi ile memleket farklı bir yöne gidiyordu, Erbakan Hoca'ya siyasi yasak getirilmişti, Akıncılar Teşkilatı kapatilmisti. 1983 yılında Refah Partisi'nin kurulması ile Milli gençlik vakıfları Akıncıların devamı olarak yoluna devam ediyordu.
Üstad Tabii o dönem siz daha genç yaşta aranızda genç bir reisiniz olan Şehit Metin Yüksel vardı, ilmi ile meşhur Sadrettin hoca vardı Ve tabii ki Cumhuriyet döneminin en önemli siyaset adamı ve hareketinizin Asil lideri Necmettin Erbakan hoca vardı
Erbakan demek İslam demekti, O dönemin artıkları yani siyonist artıkları laik artıkları Erbakan Hoca, Müslüman olduğu için, İslami söylemlerde bulunduğu için, kendisine saldırıyorlardı,Erbakan’ın aleyhinde her türlü Entrikalari çeviriyorlardı, zeki ve Bilge insandı,Erbakan hocayı da Çocukluğumda tanıdım daha Sonraları kendisi ile bire bir konuşma imkanı sohbet etmeyi imkanlarım oldu. Vefatından bir yıl önce,siyasi yasağının devam ettiği dönemde, Ankara'daki konutunda kendisini ziyaret ederek elini öptük hayır duası aldık elhamdülillah. Sadrettin Hoca ise konusunda çok iyi bir Alim idi ve hayatında islami çizgiden taviz vermeyen bir Müslümandı.Ender insandı, Nadir bir kişilikti, Çünkü sonunda ölüm bile olsa ilahi hüküm neyse onu söyler, onun doğrultusunda konusurdu. Dinden taviz vermeyen yegane bir insandı. Şehit Metin de ona benzerdi, rahmetli Metin Yüksel dönemin İslami hareket çıtasını bir kademe yukarı çıkaran bir insandır,genç bir liderdir. Bu kendisindeki güç ruhundaki istek,her gün İslam için, Eylem yapma bir hareket yapma, bir şeyler yapma niteliğinde olduğu için,mevcut o zamanın derin Devleti Şehid metin Yüksel’i Hedef seçti ve Metin ise şehit oldu şehadete kavuştu.O zaman çok mücadele veriyorduk, özellikle komünist’lerle çatışıyorduk, bir gün bir Anadol geldi bizim okulun yanındaki parkta Ben de bekliyorum Tabii komünistler bizden korktuğu için okulda aldıktan yarım saat sonra çıkabiliyorlar da Anadolu'dan Bir de baktım ki takır takır bana doğru sıkıyorlar ve Allah'a şükürler olsun bize bir şey olmadı ,tedbirimizi aldık. Her gün bir eylem bir korsan gösteri yapıyorduk, otobüslere binip halkı bilinçlendiriyorduk,bildiriler dağıtıyorduk, duvarlara yazılar yazardık, bizi ihbar ve Şikayet eden muhbirlerin çoğu hocalar idi, sonra öğrendik bunları. Şimdiki gibi okul müdürleri bizden değildi, Milli Eğitim bizim olacaktı o zamanlar, bu imkanlar olacaktı biz neler yapardık,neler imkansız iken Bizler bunu yapıyorduk. şimdiki imkanlar demek ki hakimiyetimiz neler yaptırırdı siz düşünün.Zorluklar ve imkansızlıklar insanın çözüm bulmasına sebep olur. Hayatta bir kuruş yahut herhangi bir menfaat aldığımızı bilmiyorduk, hep verdik halen de veriyoruz. Dağıtma paylaşım, bu işte davanın gereğinde var,kardeşlik ve paylaşma bilinci vardı.
Tabii Bedel ödeyenler belli mesela o dönemde hiçbir ceza almayan, bir tek gün cezaevi yatmadan, dışarıya kaçanlar Sonra kahraman oldular maalesef.Biz hepsi hepsi 20 kişi falan idik, her tarafa koşuyorduk, cezaevine girip çıkıyorduk,Fatih'te sadece değil, Bizi nereden çağırsalar biz oraya gidiyorduk. Tabii Fatih akıncıları Türkiye'deki akıncıların beyni ve motoruydu.
Yani bugün Şehit Metin Yüksel'in arkadaşları Başbakan, Cumhurbaşkanı,müsteşar,Belediye Başkanı,Vekil ,bakan işadamı entellektüel vesair oldular.
Metin Yüksel'in zamanında yanında takılan peşinde giden gençler, ağabeyler daha sonra dediğiniz gibi Başbakan bile oldular, müsteşar bakan Cumhurbaşkanı bile oldular. Hepimiz işte o dönemin insanlarıyız, aynı bölgenin de insanları olduğumuz için herkes kendi yolunu seçti Türkiye'de söz sahibiler.
Evet Nazım başkanım 2071 yani milli Gençlik Derneği neydi amacı neydi bundan bahseder misiniz 2071 Derneği'nin Asıl anlamı aslında Milli gençlik devamı olmasını istedik içinde milli yani İslami aslında kurduk. O zaman aynı İsimlerde dernekler olduğu için milli gençlik olmadı, 2071 milli Gençlik Derneği yaptık ,Selçuklunun Anadolu'ya geldiği tarih olan 2071’i baz alarak biz bu ismi tercih ettik. Çünkü biz şunu diyoruz sıfırdan başlamamız lazım, yeniden İslam'ı anlatmamız gerekiyor, mevcut güç ile beraber iktidarla beraber bu hassasiyet bozuldu; zayıfladı insanların zayıflığından da oldu, yahutta Seküler bir düzenin bir dünyanın etkisinden de olsa gerek 99 dan sonra islami hareket durdu, daha sonra çeşitli örgütlerin, cemaatlerin vs kol gezdiği bir hale geldi. Zayıflaması bir yana bir de var olanı da bitirme aşamasına geldi. Bizim de buradaki hedefimiz gayemiz islami bir nesil bir gençlik için kurduk.
Gençlik çalıştayları çeşitli Seminerler, konferanslar, geziler birçok toplantılar yaptık.
Üstadım Derneği'nin şu anda genç irade Derneği olarak devam ediyor Öyle değil mi
Evet şu anda Genç İrade Derneği olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz, Genç İrade Derneği'nide 15 Temmuz da, darbecilere onların dış uzantılarına karşı, verdiğimiz mücadele den dolayı , milletin imanının iradesini esas alarak,Genç İrade Derneği olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz,Yani bizim Ruh ve Konsept olarak Akıncılık’tan,Milli Gençlik’ten, 2071'den ayrı bir yönümüz yoktur, aynı amaç tayız.15Temmuz darbe girişimin den sonra 15 Temmuz’un direniş ruhuna uygun, bir amaçla yolumuza devam ediyoruz.İslam tarihinde ve Türkiye'de 15 Temmuz bir münafıkizmin örgütlendiği bir dönemdir. Yani İslam adı altında kendini siyonizmin emrin altına koyarak faaliyet gösterdiler daha sonra amaçlarına ulaşamadılar.
Tabi biz yaptığımız bazı şeyleri pek de reklam yapmak istemiyoruz. Yani bunu diğer dernek ve STK lar gibi ifşa etmektense kul ile yaradan görsün yeter dedik.Bir çok yere yardımlar yapıyoruz, okullara yönelik Kitap okumadan üniversiteye girecek olan gençlere, yardımcı oluyoruz. Emri bil maruf,nehyi anil münker, Yani iyiliği emredip kötülükten sakındırıyoruz.Sohbetler, konferanslar, akademik çalışmalar ile dolu dolu gidiyor çalışmalarımız. Ağırlıkta gençlik ve sosyal faaliyetler ile faaliyetler yapıyoruz.
Sağlık alanında da sizin birimlerimiz var yine duruyor mu bu sağlık birimi ne durumdadır.
Bize başvuran Bize gelen gönüllü kardeşlerimiz ile beraber Türkiye'de inşallah ileri ki süreçte, Olabilecek olan milli sağlık politikası, projesini bakanlık ile beraber uygulamak istiyoruz. Türkiye'de Önemli olan bir sektörde sağlıktır.İl Sağlık Müdürlüğü veSağlık bakanlığı ile beraber bir çok projelerimiz devam ediyor. Sağlık çalıştayları ve sağlıkta da hoşgörülü bir karşılama ile Halk Sağlığı Buluşmaları, hastanelerde çözüm merkezleri ile, Vatandaşlarımızın daha iyi bir hizmet alması ve mutlu olması için uğraşmaktayız.
Sayin Kurtoğlu Siz Aslen Bitlisli’yim demiştiniz, Bitlisli Hemşehrileriniz’den Metin Yüksel ve Selami Yurdan daha sonra Sizin semtin yiğidi Erkan Pala 15 Temmuz’da Şehid oldu, bu konuda fikriniz nedir? Fatih'te Haydarda büyüdük, Şehit Metin Yüksel reisimizdi,Numan kurtulmuş komsum idi,Erkan Pala Rahmetlikte aynı semttin çocuklarıydık.Erkan Aslen Siirtliydi , hemşehrimiz idi, Bosna Hersek 1992 yılında şehit olan Selami yurdan’da,
Evet Şehit Metin Yüksel ile zaten aynı mahallenin gençleri idik, Bizim reisimizdi, Biz akfen list örgütünün liselerdeki sorumlusuyduk, 3 yıl Şehit Metin ile mücadele verdik.Biz bir yigit Genc olan Reisimizi hain Kurşunlar ile şehadete gönderdik,daha sonra 15 Temmuz'da 245 şehid verdik millet olarak,aynı karanlık hain eller Halil Kantarcı ve Erkan Pala gibi,şehit şehit yükselen Hürlük,Tasarken öncü, Göçerken Öncü,
Davada örnek bir sahsiyet .. olan Halil Kantarcı gibi bir yüğidi'de şehid verdik. 15 Temmuz daki şehidimiz Erkan Pala Kardeşim aslen Siirtli dir. Kendisi ile yakın yaşlarda’yız beraber birçok etkinlik,kudüs eylemleri,yapmışızdır Allah kendisine Şehitliği nasip etti.
Selami ile Tanışıklığımız eskiden olmasa da, ben Beyazıt'ta kitap işi yaptığım için,oradan Tanrım 1980'den sonra çünkü 2 yıl ceza evi yattık, işte 80 den sonra kitap işini yaparken Beyazıt'ta Oradan selami’yi iyi tanırım ,şehadetinden sonra ise yurdan ailesi ile daha iyi Tanışmış olduk ve dostluğumuz devam ediyor. Zorluklar ve imkansızlıklar insanın çözüm bulmasına sebep olur. Hayatta bir kuruş yahut herhangi bir menfaat aldığımızı bilmiyorduk, hep verdik halen de veriyoruz. Dağıtma paylaşım, bu işte davanın gereğinde var,kardeşlik ve paylaşma bilinci vardı.
Tabii Bedel ödeyenler belli mesela o dönemde hiçbir ceza almayan, bir tek gün cezaevi yatmadan, dışarıya kaçanlar Sonra kahraman oldular maalesef.Biz hepsi hepsi 20 kişi falan idik, her tarafa koşuyorduk, cezaevine girip çıkıyorduk,Fatih'te sadece değil, Bizi nereden çağırsalar biz oraya gidiyorduk. Tabii Fatih akıncıları Türkiye'deki akıncıların beyni ve motoruydu. Nazım Kurtoğlu Ağabey HicretHaber ailesi olarak sizlere teşekkürler ederiz. Biz Sizlere ve Hicret Haber’e Teşekkürler ederiz,ilginize ve duyarlı habercilik anlayışınızdan dolayı,Allah yardımcınız olsun.