Filistin’de İnsanlık Krizi Derinleşiyor
Dünya tarihinin en dramatik dönemlerinden birini yaşıyoruz. İsrail’in Filistin’e yönelik vahşi saldırıları, şehirleri enkaza çeviriyor; evler yıkılıyor, insanlar açlık ve hastalıkla mücadele ediyor. Ve tüm bu zulme rağmen, dünya sessiz. Sadece sözde kınamalar, sadece insani çağrılar… Ama gerçek bir duruş yok.
Mücahitler, Nerdesiniz?
Afganistan’da, Keşmir’de, Çeçenistan’da, Suriye’de… Tarih boyunca mazlumun yanında duran, zulme karşı duran mücahitler nerede? Filistin, sadece bir coğrafya değil, insanlığın vicdanının sınandığı bir meydan. Ve bu meydanda sessizlik, en az bombalar kadar ölümcül.
Zalimler, Sadece Filistin’i Değil, Tüm Bölgeyi Hedefliyor
İsrail, Filistin’i sistematik bir şekilde yok ediyor. Saldırıların boyutu o kadar büyük ki, sadece Gazze’de değil, tüm Filistin coğrafyasında hayat durdu. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar… Yaşam hakları hiçe sayılıyor. Bu vahşet, sadece Filistin’de değil, bölgeye ve birçok ülkeye gözdağı niteliğinde.
Sessiz Kalmak, Zulme Ortak Olmaktır
Tüm yeryüzündeki mücahitlere sesleniyorum: Nerdesiniz? Mazlumun yanında durun, zulme dur deyin! Dünya sessizken, Filistin halkı yalnız değil. Onları yalnız bırakmamak, insanlık onurunu savunmakla eşdeğerdir. Zalimler sadece güç ve silahta beslenmez; insanların sessizliğinde ve umutsuzluğunda da güç bulur.
Filistin’in Direnişi, İnsanlığın Direnişidir
Filistin’in direnişi sadece bir halkın mücadelesi değildir; insanlığın direnişidir. Zulüm ne kadar büyük olursa olsun, hak ve adaletin ışığı her zaman galip gelir. Sessiz kalmak, insan olmanın temel sorumluluğuna ihanet etmektir. Mücahitler, hak ve adalet yolunda bir adım öne çıkmalı, mazlumların sesi olmalıdır.
Zulme Karşı Direniş: Tarihin Gereği
Tarih, zalimlerin gölgesinde sessiz kalanları affetmez. Filistin’in sesi, dünyanın dört bir yanında yankılanmalı. Unutulmamalıdır: Zulüm ne kadar yaygın olursa olsun, hak ve adaletin ışığı her zaman kazanır.
AHMET CEKİN // HİCRETHABER
































