Anasayfa
  • Ara
  • DÜNYA
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • OTOMOBİL
  • MEDYA
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • İSLAM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • ACI GERCEKLER TÜRKİYE BİYOGRAFİ AİLE ve YAŞAM BELEDİYELER RÖPORTAJ YEMEK
  • Ara
Kamuya Açık Alanı Kapattılar: Atakent Mahallesi'nde Vatandaş Yolunu Kullanamaz Hale Geldi
Kamuya Açık Alanı Kapattılar: Atakent Mahallesi'nde Vatandaş Yolunu Kullanamaz Hale Geldi
Küçükçekmece Kızılay'dan Yaz Kur'an Kursu Öğrencilerine Anlamlı İkram
Küçükçekmece Kızılay'dan Yaz Kur'an Kursu Öğrencilerine Anlamlı İkram
Küçükçekmece Belediyesi'nden Çocuklara Yaz Tatilinde Trafik Bilinci
Küçükçekmece Belediyesi'nden Çocuklara Yaz Tatilinde Trafik Bilinci
Bi İnsan Derneği'nden Muharrem Ayında Anlamlı Su İkramı
Bi İnsan Derneği'nden Muharrem Ayında Anlamlı Su İkramı
Küçükçekmece'de Mahalle Sakinlerini Rahatsız Eden Drone! Vatandaşlar Tepkili
Küçükçekmece'de Mahalle Sakinlerini Rahatsız Eden Drone! Vatandaşlar Tepkili
Küçükçekmece Belediyesi'nden Aşura İkramı
Küçükçekmece Belediyesi'nden Aşura İkramı
Sıcak havalarda hayvan sağlığını ve verimliliğini optimize etmenin yolu serin su temininden geçiyor
Sıcak havalarda hayvan sağlığını ve verimliliğini optimize etmenin yolu serin su temininden geçiyor
Ümit Özdağ, Yavuz Ağıralioğlu’nu Ziyaret Etti
Ümit Özdağ, Yavuz Ağıralioğlu’nu Ziyaret Etti
Prometeon, Türkiye’de İlk Kez Kendi Markasıyla Piyasada: Kocaeli Fabrikasından Global Büyüme
Prometeon, Türkiye’de İlk Kez Kendi Markasıyla Piyasada: Kocaeli Fabrikasından Global Büyüme
Müge Anlı ile Tatlı Sert’in Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şevki Sözen Kimdir? Nereli, Kaç Yaşında?
Müge Anlı ile Tatlı Sert’in Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şevki Sözen Kimdir? Nereli, Kaç Yaşında?
Yeşilçam Klasiği “Tokatçı” SHOW TV’de Ekranlarda! Kemal Sunal’dan Unutulmaz Bir Performans
Yeşilçam Klasiği “Tokatçı” SHOW TV’de Ekranlarda! Kemal Sunal’dan Unutulmaz Bir Performans
Rahmi Özkan Kimdir? Müge Anlı ile Tatlı Sert Programının Tecrübeli Avukatı Mercek Altında
Rahmi Özkan Kimdir? Müge Anlı ile Tatlı Sert Programının Tecrübeli Avukatı Mercek Altında
  1. Haberler
  2. MEDYA
  3. Sema Maraşlı'dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Mektup
MEDYA
Yayınlanma: 15 Mayıs 2019 - 01:19

Sema Maraşlı'dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Mektup

MEDYA
15 Mayıs 2019 - 01:19
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Sema Maraşlı'dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Mektup
Sema Maraşlı Hanım'dan; Sayın Cumhurbaşkanım!

Basit bir karı-koca tartışması sonucu sizi karınız bir telefonla hiç evinizden attırdı mı? Polisler kolunuzda, çocuklarınızın ve komşuların gözü önünde adi bir suçlu gibi mahallenizden çıkarıldınız mı? Evinize, evlatlarınıza aylarca yaklaşmama cezası verildi mi? Sokaklarda kalıp nereye gidemeyeceğinizi bilemediğiniz oldu mu? En yakınlarınıza bile evinizden atılmış olmanın utancı ile yutkunup derdinizi söyleyemediğiniz oldu mu? Karınızı arayıp “Barışalım ya da çocuklar nasıl?” dediğiniz için hapse girdiğiniz oldu mu?

Bu kanunlar sizin döneminizde çıktığı için size olmamıştır fakat bu ülkede yüz binlerce erkek bir telefonla suçsuz yere evinden atıldı, bu zulmü yaşadı ve yaşıyor. Delilsiz ve belgesiz, kadına herhangi bir şiddet uygulamadığı halde tartışmada karşılıklı bağrıştıkları halde psikolojik şiddet bahanesi ile erkekler evlerinden atılıyor. Karısı ile barışmak isterse para cezası, hapis cezası veriliyor. Bu ülke bizim ülkemiz. Bu yapılanlar anayasa ve insan haklarına aykırı, İslam’a zaten aykırı.

“Kadına şiddeti bitirmek” gibi masum görünen, kuzu postuna bürünmüş kurt misali bu kanun çıktığından beri kadına şiddet hiç olmadığı kadar arttı. Yapılan haksızlıklar karşısında cinnet geçiren erkekler şiddete yöneldi. Kadın korunmak isteniyorsa bunun yolu asla bu olamaz.

Devletin elinde onlarca medya organı var. Medya artık şiddeti artırmak için değil, merhameti artırmak, sevgiyi çoğaltmak için çalışsa neler olur neler…Diziler, filmler, faydalı programlar, ülke çapında yapılacak sevgi, saygı, muhabbet gibi konularda yapılacak yarışmalar, teşvikler …

Sayın Cumhurbaşkanım!

Bir zulüm kanunu da “Nafaka Kanunu” Boşanmış bir karı kocayı nafaka bağı ile birbirine bağlamak, erkeği artık ona yabancı olan bir kadını beslemek zorunda bırakmak ve bir yabancıya karşı borç altında tutmak, yeni bir hayat yeni bir evlilik kurmasına engel olmak… Belli bir yaşı geçmiş evladına bile nafaka vermek zorunda olmayıp, yüzünü unuttuğu eski karısının geçimini sağlamak zorunda olmak… Ödeyemezse hapse girmek… Mal rejimi kanunu ile kazancının emeğinin yarısını artık yabancı olmuş birine bırakmak….Bu zulmü yüz binlerce insan yaşıyor.

Boşanma davası açıp karşı taraf problem çıkardığı için on yıl süren boşanma davaları var. Bu da ayrı bir zulüm. Toplumsal çürümeye sebep oluyor. Evlilik ve boşanma zor olunca insanlar alternatif çözümlere bakıyorlar. Ülkede zina arttı, fuhuş arttı, eşcinsellik arttı… Boşanma ile ilgili zulümlerin bitmesi lazım. Kadını korumanın yolu erkeğe zulmetmek olmamalı. Kadınlar yanlış bir yöntemle korunmaya çalışılırken hem kadınlara hem çocuklara hem de erkeklere zulmediliyor.

“Çocuk haczi” diye bir utanç yaşanıyor bu ülkede. Anne boşanma sonrası çocuğu babaya göstermek istemezse baba, çocuğunu para ödeyip bir ekiple mal gibi haczedip görebiliyor. Bu çocuğun psikolojisi, duygularının anne tarafından istismarı belki bir ömür yara olarak hayatını etkileyecek. Haciz parası olmadığı için çocuğunu göremeyen babaların acısı ise hepimizin yüreğini yaralamalı.

Sayın Cumhurbaşkanım!

“Cinsiyet eşitliği” adı altında dinimizce lanetlenen “kadın ve erkeği birbirine benzetme” çalışmaları başta Milli Eğitim kitapları olmak üzere bir devlet politikası olarak uygulanıyor. Nesilleri bozmaya yönelik bu çalışmalar acilen durdurulmalı. Yoksa gençliğe faturası çok ağır olur.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Cinsel istismar konusu şu anda en mühim problem gibi duruyor. Fakat bunun çözümü seçim öncesi mecliste imzaya açılıp seçim sebebiyle imzası tamamlanmamış olan kanun değil. Bu kanun kabul edilirse konuyu daha da içinden çıkılmaz hale getirir. İçinde adalet gözetilmeden hazırlanmış bir kanun adaleti de sağlayamaz. Tabii istenilen adaletse.

Cinsel istismar yasa tasarısına göre yine sadece kadın beyanı ile delilsiz, şahitsiz cezalar verilecek. Şimdiden 6284 e dayandırılarak bu cezalar veriliyor. Burada iki problem var. Birincisi tek taraflı beyan ile adalet sağlanmaz.

İkincisi taciz ve tecavüz “cinsel istismar” adı altında aynı kefeye konuyor. Taciz ve tecavüz arasında çok büyük fark vardır ve ikisine de birbirine yakın cezalar verilmesi öncelikle adaletle bağdaşmaz.

Tacizin kapsamı çok geniştir; bir söz bile taciz sayılabiliyor ya da bir dokunma. Ayrıca taciz kişilerin algılamasına göre değişir. Bir kişi için normal olan bir davranış, başka bir kişi için taciz sayılabilir. Oysa tecavüz tecavüzdür ve ispatlanması da kolaydır, bir sağlık kuruluşuna gidilmesi yeterlidir. Tecavüz çok ağır bir saldırıdır ve asla tacizle bir tutulamaz.

Cinsel istismar adı altında ikisinin bir tutulması, cezaların yakın olmasının pek çok mahsurları vardır hatta tecavüzün artmasına sebep olabilir. Cezalar suça göre olmalıdır. Yoksa aksi sonuçlar çıkar.

Ayrıca 18 yaş altı dini nikahla gönüllü genç evlilik yapanların erkeklerin tecavüzcü diye hapse atılıp ağır cezalar alması her yerde geçerli olan kadın beyanının (ben gönüllü evlendim demesi) burada geçerli olmaması ve genç evlenen kızları sen çocuksun deyip kocalarından koparılıp çocukları ile ortada kalmalarının vebalini bizler nasıl ödeyeceğiz. Müslüman bir ülke olarak zina serbestken evlenenlerin genç evlendi diye hapse atılmasının istismarla yargılanmasının utancı bana ağır geliyor.

Taciz ve tecavüzün “cinsel istismar” adı altında aynı kefeye konması adalet terazisini bozar hatta bozdu da. Binlerce insan iftira ile cezaevlerinde hem de on beş yirmi yıl gibi ağır cezalarla mahkum edildiler. Meclisteki tasarı geçerse bu cezalar yirmi yıldan kırk yıla kadar çıkacak. Genç evlenenler de bu ağır cezalarla yargılanıp mahkum olacak.

Tek taraflı kadın beyanı ile ve taciz iddiası ile insanlara bu kadar ağır cezalar verilmesi hangi adalet sisteminde hangi ülkede var! Kadınlar kendileri üzerinden ya da kız çocuklarını kullanarak hoşlanmadıkları ya da aralarında husumet olan kişilere iftira atıp karşıdaki kişinin hayatını bitiriyorlar kanun eliyle.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Bu ülkede iftiralar yeni geçim kapısı olmaya başladı. Kız öğrenciler öğretmenleri tehdit ediyor “istediğim notu vermezseniz cinsel istismar iftirası atarım” diye tehdide boyan eğmeyenler hapiste. Ve iftira atarım istediğim parayı vermezsen diye pek çok kimse tehdit ediliyor ve hayır dediğinde istismar gibi adi bir suçla kendini hapiste buluyor. Bir erkeğin ve ailesinin hayatının kayması, toplum nezdinde haysiyetinin bitmesi bir kadının birkaç cümlesine bağlı; delilsiz, ispatsız. İnsanların haysiyeti bu kadar ucuz olmamalı.

Hele meclisteki tasarıya göre “mağdurum” diye başvuran kişinin ifadesinin hakim ve savcı tarafından değil de üniversitelerde kadın hakları adı altında toplanmış feministlerin de alabilecek olmasının getireceği felaketleri düşünmek bile istemiyorum.

İftiralar cezalandırılmadığı gibi yakında bir de ödüllendirilecek gibi görünüyor. Adalet Bakanlığı Mağdur Haklarının hazırladığı yine seçim sebebi ile bu döneme kalan tasarıya göre, taciz iddiasında bulunan kişiye en az, brüt asgari ücretin dört katına kadar ödeme yapılacak ve bu alt limit asgari ücretin otuz katına kadar artabilecek. Ki tasarının ilk hali daha kötüydü istismar iddiasında bulunan kişiler (her iddia kanuna göre gerçek sayıldığı için) devlet memuru olabilecekti. İftira atan kadınlara sınavsız devlet memuru olma kapısı açılacaktı.

Kanun çıkmasın diye gösterdiğimiz gayretler neticesi taslak çekildi ve düzenlenmiş hali bu ve oldukça kötü. Asgari ücretin dört katı para ile iftira atanlar ödüllendirilmiş olacak. “At iftirayı al parayı” olacak.Paraya ihtiyacı olan iftira atacak. Eğer gerçek mağdurlara yardım düşünülüyorsa bu bir vakıf üzerinden yapılabilir. Ya da “kadınlar adına çalışma” adı altında Avrupa fonundan milyonlarca para alan kadın dernekleri yardım etsinler mağdur kadınlara. Devletin böyle bir maddi yardım yapması ancak iftiraları artırır.

Yine mecliste çalışmaları yapılan seçim sebebiyle henüz imzalanmamış olan torba yasaya eklenecek olan 657 nolu kanun düzenlemesi de eğer meclisten geçerse cinsel istismar iftiraları yüzde yedi yüz artar. Kanuna göre iş yerinde kadınları üzmek vatana ihanet sayılacak ve kişi işinden atılacak ve bir daha devlet memuru olamayacak.

İş yerinde bir erkeğin mevkisine göz diken bir kadın Allah korkusu yoksa bunu çok rahat yapar. Bir de dindar insanlardan hoşlanmayan hatta ölesiye nefret eden bir kesim olduğunu da düşünürsek bu kanunların çıkması dindar insanları bile bile ateşe atmaktan başka bir şey olamaz.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Mevcut kanunlarla bile Yusuflar delilsiz beyansız suçsuz yere cinsel istismar gibi ağır bir suçla zindanlarda yatıyor. Gömlekleri arkadan yırtılmış fakat yine de zindana atılmışlar. Onların gözyaşları ve bedduaları hepimizi yakar. Onlar ve aileleri sizden adalet bekliyorlar.

Yine bazı şer odakları yeni oyunlar peşinde. Planlı yapılmış gibi görünen hayvanlara eziyet, tecavüzler ve çocuk ölümleri üzerinden meclis üzerinde baskı oluşturarak zaten ağır aksak giden adalet sistemini tümden yıkmak istiyorlar.

Lütfen bu oyunlara gelmeyin. Kanunlarımız, sokağa dökülmüş devlet aleyhine slogan atan hainleri susturmak için değil adaleti tesis etmek için yapılsın. Vicdan sahibi, ön görüsü yüksek, adalet duyguları gelişmiş uzman bir ekip hazırlasın bu kanunları. Hakimler “kanunlar yüzünden adalet ve vicdanımız arasında kaldık” diyorlar. Kanunlar yapılırken kanun uygulayıcıların çoğunluğunun görüşleri de alınmalı. Mağduriyetleri en çok onlar görüyor.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Seçim döneminde özgürlük ve adalet vaat etmiştiniz. Özgürlük hakkımı kullanarak size bu mektubu yazdım. Şimdi de mağdurlar adına adalet bekliyorum.

Sema Maraşlı
Reklam
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Prof. Dr. Burhanettin Duran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Oldu
Prof. Dr. Burhanettin Duran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Oldu
RTÜK'ten Sözcü TV ve TELE1'e Üst Sınırdan Ceza:
RTÜK'ten Sözcü TV ve TELE1'e Üst Sınırdan Ceza: "Milli ve Manevi Değerlere Aykırı Yayın" Gerekçesi
İletişim Dünyasının Zirvesi Deha Ödülleri ile Taçlandı
İletişim Dünyasının Zirvesi Deha Ödülleri ile Taçlandı
Kemal Okuyan yazdı:
Kemal Okuyan yazdı: "İran’ı neden 'savunuyoruz'?"
Çok Okunan Haberler
İstanbul'da Derin Yapılanma Operasyonu: Başsavcı Gürlek'in Tespitleri Cunta Hazırlığını Gözler Önüne Serdi
İstanbul'da Derin Yapılanma Operasyonu: Başsavcı Gürlek'in Tespitleri...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında Soruşturma Başlatıldı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında Soruşturma Başlatıldı
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürü Gökhan Bambal İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcılığı'na Atandı
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürü Gökhan Bambal İstanbul İl...
Belediyelere Soruşturma Yağmuru: 176 İznin 59'u AK Parti, 58'i CHP'li İsimlere
Belediyelere Soruşturma Yağmuru: 176 İznin 59'u AK Parti, 58'i CHP'li...
Küçükçekmece Müftülüğü'nden Aşura Günü'nde Anlamlı Etkinlik:
Küçükçekmece Müftülüğü'nden Aşura Günü'nde Anlamlı Etkinlik:...
TOKKON’un Muharrem Ayı İftarında Birlik ve Dayanışma Mesajı Verildi
TOKKON’un Muharrem Ayı İftarında Birlik ve Dayanışma Mesajı Verildi
İstanbul Emniyeti'nde Geniş Çaplı Tayin: Mali Şube’ye Orhan Şen Atandı
İstanbul Emniyeti'nde Geniş Çaplı Tayin: Mali Şube’ye Orhan Şen...
CHP'li Üç Büyükşehir Belediye Başkanına Gözaltı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Operasyon
CHP'li Üç Büyükşehir Belediye Başkanına Gözaltı: İstanbul Cumhuriyet...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut Hayatını Kaybetti
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut Hayatını Kaybetti
Küçükçekmece Kemalpaşa Mahallesi'nde İçki Şikayetlerine Müdahale: Kaymakamlık ve Emniyet Harekete Geçti
Küçükçekmece Kemalpaşa Mahallesi'nde İçki Şikayetlerine Müdahale:...
Ayasofya Tabelasındaki “Cami” İbaresinin Kaldırılması Tartışma Yarattı: Tepkiler Büyüyor
Ayasofya Tabelasındaki “Cami” İbaresinin Kaldırılması Tartışma...
İlginizi Çekebilir
Prof. Dr. Burhanettin Duran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Oldu
Prof. Dr. Burhanettin Duran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı...
RTÜK'ten Sözcü TV ve TELE1'e Üst Sınırdan Ceza:
RTÜK'ten Sözcü TV ve TELE1'e Üst Sınırdan Ceza: "Milli ve Manevi...
İletişim Dünyasının Zirvesi Deha Ödülleri ile Taçlandı
İletişim Dünyasının Zirvesi Deha Ödülleri ile Taçlandı
Kemal Okuyan yazdı:
Kemal Okuyan yazdı: "İran’ı neden 'savunuyoruz'?"
İsrail-İran Savaşı Büyüyor: Kim Durduracak? Putin, Trump ve Çin Devrede
İsrail-İran Savaşı Büyüyor: Kim Durduracak? Putin, Trump ve Çin...
İsrail’in Yeni Hedefi Türkiye mi? Uzmanlardan İncirlik Üssü Uyarısı:
İsrail’in Yeni Hedefi Türkiye mi? Uzmanlardan İncirlik Üssü Uyarısı:...
Yahudiler ve Türkler Arasındaki Ticari Farklar
Yahudiler ve Türkler Arasındaki Ticari Farklar
İnsani Krizlerden Devlet Politikalarına: MHP'nin Muhalefet Stratejisinde Yeni Dönem
İnsani Krizlerden Devlet Politikalarına: MHP'nin Muhalefet Stratejisinde...
Haberi hızlı ama doğru ver! İrvan: “Afet haberciliğinde yanlış veya eksik bilgi paylaşımı olumsuz etkilere neden olabiliyor
Haberi hızlı ama doğru ver! İrvan: “Afet haberciliğinde yanlış...
Adnan Demirtürk; Hep Zor Görevlerin Adamıydı, Davası Milli Görüş’tü
Adnan Demirtürk; Hep Zor Görevlerin Adamıydı, Davası Milli Görüş’tü

Ana Sayfa
DÜNYA
GÜNDEM
SİYASET
EĞİTİM
SAĞLIK
OTOMOBİL
MEDYA
EKONOMİ
EMLAK
İSLAM
SPOR
MAGAZİN
TEKNOLOJİ
KÜLTÜR-SANAT
ACI GERCEKLER
TÜRKİYE
BİYOGRAFİ
AİLE ve YAŞAM
BELEDİYELER
RÖPORTAJ
YEMEK
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Sitene Ekle
  • Rss
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

hicrethaber com Sitemizde bulunan yazı , Video, Fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ibrshop.com

Yazılım: Tumeva Bilişim